Paylaş
BAŞBAKANLIK iyi saatte olsunlara yorulan memur kararnamesini Çankaya'dan geçirmek için işi ‘‘kara propagandaya’’ kadar vardırdı.
Önce ‘‘Katile bile maaş ödüyoruz’’ diye resmi yalan uydurdu, ‘‘Kaç tane bordrolu katil var?’’ sorusunu -TBMM'de yazılı soru önergesi bile verildi- yanıtsız bıraktı...
Şimdi de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer aslında kararnamenin içeriğine karşı değilmiş de, sadece hukukçu kimliğiyle kararname formatına itiraz ediyormuş izlenimi yaratılmaya çalışılıyor.
Dünkü büyük gazetelerin tamamında yer alan haber-analizlerde memurların işe alınma ve atılma gibi özlük haklarının daha önce de kararnameyle düzenlenmesine örnekler sıralanıyor. Böylece necip milletimize, ‘‘Kararname iki haftadır bekliyor ama aslında sorun ufak bir hukuki anlaşmazlıktan kaynaklanıyor’’ türü zevahiri kurtaracak bir mesaj yollanıyor, Çankaya'ya medyatik baskı yapılıyor.
* * *
Alemi kör, halkı sersem saymak son yıllarda politik trend haline geldi, ama belki de ilk kez bir cumhurbaşkanına bu kadar açık hakaret ediliyor...
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, zaten memleketi kanun hükmünde kararnamelerle yönetme kolaycılığından, TBMM'nin devre dışı bırakılmasından yakınıyor... Siz kalkıp önünde yıllardır eleştirdiği geçmiş kararnameleri koyup, ‘‘Bak işte örnekleri var’’ diye kandırıp imza koparmaya çalışıyorsunuz... Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek makamını geçmiş suçlarınıza ortak etmek için yalana-dolana hatta şantaja başvuruyorsunuz...
* * *
Bu ülkede 2 milyon dolayında memur var... İki-üç haftadır tartışılan 2 milyon memurun arasına sızdığı iddia edilen (daha mahkeme kararı bile yok) 535 kişinin temizlenmesi...
Sanki memurun başka sorunu yokmuş gibi...
Bakın yine bu hükümetin İçişleri Bakanlığı, memur reformunu öngören bir taslak üstünde çalışıyor. Taslakta 2 yıllık sözleşmeli memur uygulaması öngörülüyor. 2 yılın sonunda taraflar birbirinden memnun değilse sözleşme feshediliyor... Beğenmediniz mi, başkasına geçelim. Aynı cumhuriyetin resmi kurumları arasında birkaç kata kadar varan maaş farklarının giderilmesi amacını taşıyan başka bir çalışma var... Yine ilginizi çekmediyse memur sendikalarına dönük çalışmalar var, başka seçenekler de var...
2 milyon memuru ilgilendiren düzenlemeler beklerken, bu postal kokulu kararnameyi mühimseyip ‘‘Çıkmazsa irtica ile mücadele ruhu zayıflar’’ bahanesine sığınmak abestir...
Bölücülük ve yıkıcılık eğer adil maaş, verimli çalışma ile değil de kararname ile önlenecekse Türkiye yine bir ilke imza atacak demektir.
KARŞI GÖRÜŞ / KATKI
‘‘Ben aldığı maaşla geçinemeyen, kamuda çalışan bir pratisyen hekimim. Aklıma gelen gayri ahlaki para kazanma yollarımı aşağıda belirttim: 1) Bir eczaneyle anlaşıp kupür ticareti yapmak: 70 milyonluk tek bir reçete yazıp eczaneyle kırışmak, aylık maaşımın dörtte biri eder. 2) Parayla tıbbi rapor vermek: Gün başına hastadan 2 milyon, 20 günde 40 milyon tutar. 3) İlaç firmalarıyla anlaşıp 3 milyonluk antibiyotik yerine 25 milyonluk antibiyotiği gerekli-gereksiz kullanıp firmalardan çıkar sağlamak 4) İl dışı sevklerine gereksiz yere ‘‘Refakatli hatta özel oto ile gitmeli’’ yazıp hasta ile paraları kırışmak. Bu yollarla devletin yani halkın milyarlarca lirasını heba edebilirim. Bugüne kadar dertlerimizle ilgilenmeyen Sağlık Bakanımız Sayın Osman Durmuş'a ricam benim direnme gücüm kırılmadan bu yolları tıkayarak hiç olmazsa manevi yönden sağlam kalmamızı sağlamasıdır.’’ Dr. Z.A
Paylaş