Lütfen 2 Temmuz kriterine uyun

TAMAM, kabul, gazeteci sadece patronuna hizmet için yazmaz.

Ama elinizi vicdanınıza koyun... Şirketini ve o şirkete güvenen yerli/yabancı/küçük yatırımcıyı taammüden zarara uğratmak isteyen çıkarsa nasıl sessiz kalır.

Dün İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, yurtdışından gelen haberler nedeniyle günü 1000 puanın üstünde artışla kapattı. Hisse senetleri yükseldi, tek istisnası Doğan şirketleri oldu.

Demek ki Başbakan’ın üç salvosu hedefe tam isabet sağladı.

Yükselen borsaya rağmen Doğan Grubu káğıtlarına ağır hasar verdi.

Şimdi, eksik bilgi nedeniyle Başbakan’ı son krizde haklı bulabilirsiniz. Ama sakın ola ki, "Başbakan demokrasi kavgasında, borsa nereden çıktı?" demeyin.

Çünkü yukarıdaki girizgáha ilham veren bizzat Başbakan’dır.

22 Temmuz seçiminden üç hafta kadar önce, ANA uçağında Genel Yayın Yönetmenim Ertuğrul Özkök’le birlikte ağırlandık. Sıra en kritik soruya, 27 Nisan bildirisiyle başgösteren gerilime geldi.

Başbakan sükûnetini koruyarak aynen şunları söyledi:

"Kimseye kırgın ve dargın değilim. Ama Yaşar Paşa’ya (Büyükanıt) düşüncelerimi anlattım. Ali Bey’le (Babacan) değerlendirme yaptık. Türkiye ile benzer konumdaki piyasalar yüzde 10 arttı. 27 Nisan gerginliği olmasaydı bugün İMKB endeksi 50 bini aşardı. Oysa diğer ülkelerde artarken Türkiye’de endeks yüzde 2 düştü. Yani yüzde 12 kaybımız oldu." (2 Temmuz 2007, Hürriyet)

Bu sözler ertesi günkü Hürriyet Gazetesi’ne "Paşa’ya dedim ki" başlığıyla 9 sütuna manşet oldu, Başbakan’ın 2 Temmuz kriteri iş çevrelerinde geniş yankı buldu.

* * *

Başbakan ve çevresinin en siyasi başlıkları bile piyasa penceresinden yorumlamasını hiç yadırgamadım. Çünkü; 1) AKP iktidarı büyük ölçüde 2001 krizinin eseridir, 2) AKP kadroları bu memlekette gördüğüm en kökten piyasacı isimlerdir.

Nitekim Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davası sırasında ortaya koydukları en ikna edici tez, "Bizi kapatırsanız ekonomi krize girer" değil miydi?

İyi hoş da... Bir işadamını, hem de "çekirdek işi" nedeniyle boy hedefi ilan etmek, parti kongrelerinde tezahürat malzemesi yapmak, ticari zarara uğratmak hangi piyasa anlayışına sığar?

Ayrıca son günlerde yaşananlar, Sermaye Piyasası Kanunu’na göre suç sayılmaz mı?

* * *

Avrupa Birliği ile katedilen mesafede iktidar-sermaye-medya ittifakı önemli katkı sağladı.

Hükümet önce iş dünyası ile köprüleri attı, şimdi anlaşılan sıra medyaya geldi.

Sizi bilmem, ama bendeniz Avrupa hayalini daha fazla özgürlük ve refah için kovalarım.

Özgür medya ile savaş, kendi işadamını kayırma, beğenmediğini batırma...

Bunun neresi Avrupa?
Yazarın Tüm Yazıları