Paylaş
Güneydoğu'daki yangının şiddetini koruduğu eski günlerde olsa herhalde gazetelerde daha geniş yer alırdı...
Ama Güneydoğu'da silahlar sustuğu için korucu minibüsüne saldırı, sıradan bir polisiye haber olarak kabul edildi...
Oysa bu kez sadece saldırıya uğrayanlar değil, saldıranlar da korucuydu:
‘‘Batman-Bismil karayolunda korucuların bulunduğu minibüs, başka bir otomobilden yine korucular tarafından otomatik silahlarla tarandı. Olayda 2 korucu öldü, 7 korucu yaralandı. Saldırının eski bir husumetten kaynaklandığı bildirildi.’’ (Doğan Haber Ajansı, 9 Nisan 2000)
* * *
Bu köşede herkesi bıktıracak sıklıkta gündeme getirdik:
Karşısında düşman bulamayan korucuların ellerindeki silahlar her an aşiret kavgası için kullanılabilir. Güneydoğu politikasında acil çözüm bekleyen en önemli sorun korucuların can güvenliği tehlikeye atılmadan silahlarının toplanmasıdır.
Ayrıca korucu aşiretlerine silaha gerek duymayacakları ekmek kapısı bulmak yine devlete düşen bir görevdir.
Nitekim sayıları 70 bini bulan köy korucusuna barış döneminde de iş yaratmak için geçen ay düzenlenen toplantıya Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, OHAL Genel Sekreterliği ve kamu kurumlarının temsilcileri katıldı.
* * *
Ankara kaynaklı bilgilere göre koruculuk sisteminin tasfiyesi için iki kademeli plan tartışılıyor:
1) Bölgede görev yapan ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite mezunu koruculardan istekli olanlar, kamu kurumlarında görev alabilecek. Bu çerçevede koruculara, Köy Hizmetleri, DSİ, orman idareleri gibi kurumlarda vasıfsız işçi olarak istihdam imkánı araştırılıyor. Şartların uygun olması halinde korucular OHAL kapsamındaki illerde yatay kadro geçişi ile işe başlayacak.
2) Yaşları 55'in üstünde olan korucular emekliye sevk edilecek.
* * *
Devletin en basit tanımı, ‘‘belirli bir coğrafyada şiddet kullanma tekelidir.’’
Devlet bu tekele korucuları ortak edemez, bazı görevliler bu tür bir işbirliğine yönelirse yasa karşısında sonuçlarına katlanır.
Devlete hizmet
cezasız kalmaz
ÖNCEKİ akşam TV bültenlerinde Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ı hedef alan haberler yer aldı... Oysa Okkan'ın icraatı ortadadır.
Diyarbakır'da başarılı bir halkla ilişkiler kampanyası ile yöre insanını kazanarak PKK'ya karşı cephede yürütülen mücadeleye katkıda bulundu.
Abdullah Öcalan'ın yakalandığı günlerde büyük kentler cehenneme dönerken Diyarbakır'da yaprak kıpırdamadı.
Ama asıl başarıyı ekibiyle birlikte Hizbullah örgütünün arşivini ortaya çıkarıp, son aylardaki operasyonlar için start vererek gösterdi.
Ama anlaşılan yine devlete hizmet cezasız kalmıyor. Özellikle Hizbullah operasyonunu içine sindiremeyenler Okkan'ı hedef alıyor.
Paylaş