Enis Berberoğlu: Kır ve kent taktikleri

Enis BERBEROĞLU

TARIM fiyatlarının yeni programın en kritik testi olacağı hayli zamandır belliydi. Çünkü çiftçiye ödeme kavgası MHP açısından ne Telekom gibi ideolojik tavır eseridir... Ne de Üst Kurul atamalarında paylaşım telaşıdır. Mesele bal gibi merkez sağın liderliği kavgasıdır.

* * *

MHP'nin 1999 seçimindeki başarısını iki ayrı eksene ayırmak zorunludur. MHP'nin 1995 seçimlerinde baraja takılıp Meclis'e girememesine büyük kentlerde aldığı Türkiye ortalamasının çok altında kalan düşük oy oranları neden oldu. MHP 1995 seçiminde İstanbul'da 154 bin (yüzde 3.7), İzmir'de 90 bin (yüzde 5.6) ve Ankara'da 170 binde (yüzde 9.2) kaldı.

Oysa 1999 seçiminde MHP'nin İstanbul oyları ortalama yüzde 10'a çıktı. İzmir'de yüzde 10'u aştı, Ankara'nın iki bölgesinde yüzde 18-22 düzeyine kadar yükseldi. Özetle MHP, kırsal kesimde oylarını koruyup artırırken, büyük kentlere ters düşmeyecek bir politika izlemeyi becerdi. Seçim başarısının iki ayağını sağlam temellere oturttu.

Kırdaki ve kentteki köylünün partisi haline geldi.

* * *

Devlet Bakanı Kemal Derviş'in temel hatası, bu siyasi tabloyu -bilinçli veya değil- umursamaması oldu. Eğer teknokrat kimliği ile yetinseydi, arkasındaki kamuoyu desteğini siyasilere karşı lobi niyetine kullanırdı.

Ancak daha IMF ile imzalanan anlaşmanın mürekkebi kurumadan -dilimiz varmıyor ama- sanki ganimeti başkasına kaptırmama telaşıyla liderlik turlarına başladı, siyasi ihtirasını dışa vurdu.

Üstelik siyasetin labirentlerine dalarken hiçbir partinin -mesela DSP'nin- şemsiyesine sığınmadı. Taban fiyatı kavgasında bile siyasi müttefik bulamadı. (Zaten aradı mı o da belli değil.)

* * *

Milyonlarca köylü oyu için Fazilet ve DYP ile verdiği hayati kavgada MHP'nin karşısına dikilen Kemal Derviş acemice davrandı, kendisini fena halde köşeye sıkıştırdı. Dün anladığımız kadarıyla bir kez daha ‘‘IMF istiyor’’ silahına davrandı. Başarılı olsa bile sadece dış dinamikle ayakta kalması zordur. Yazık... Çünkü sadece Derviş değil Türkiye kaybediyor.