Paylaş
Kafkaslar yüzyıllardır üç ayrı vektörün bileşkesinde analiz edilir:
Rusya, İran ve Türkiye...
Türk-Rus ekseninin hali malum. Bakü-Ceyhan boru hattı imzası, Çeçenistan Savaşı iki ülkeyi karşı karşıya getirmiş durumda...
Peki ya üçüncü güç, yani İran?
* * *
26 Ocak günü İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi, Rus Dışışleri Bakan Yardımcısı Gregory Karasin ile görüşmesinin ardından Çeçenistan'da yaşananları 'insani dram' olarak niteledi ve 'kabul edilemez' buldu.
Ama uluslararası analiz merkezi Stratfor'un son derece haklı olarak işaret ettiği gibi diğer islam ülkelerinin aksine eleştirilerinde ağır bir dil kullanmaktan kaçındı. (www.stratfor.com., 3 Şubat 2000)
İslami motifli her kalkışmayı 'devrim ihracı' adına destekleyen İran'ın Kafkaslar'da Ruslara karşı savaşan güçlere soğuk bakmasını birkaç ayrı sebebe bağlamak mümkün:
1) Önce Dağistan'da ardından Çeçenistan'da Ruslara karşı savaşan birliklerin Vahabi komutanlarca yönetildiği artık herkesin bildiği sır. Suudi Arabistan'ın açık desteğini alan bu savaşçıların arasında Usame Bin Laden'in silahlı kadrolarının da bulunduğu belirtiliyor. Tahran, ABD'nin gölgesinde yürüdüğüne inandığı bu savaşa açıkça karşı çıkmasa da yardım etmiyor.
2) Çeçenistan'daki savaşın Rusya'nın Orta Asya ve Azeri petrolü için öngördüğü boru hattı güzergáhını tehdit ettiği ortada... Bu petrolün Türkiye üzerinden akması hem Rusya'yı, hem de İran'ı devre dışı bırakacak. Nitekim, daha Bakü-Ceyhan boru hattı imzasının mürekkebi kurumadan iki ülkenin ortak muhalefeti dünya kamuoyunun bilgisine sunuldu: ‘‘Rusya ve İran, AGİT İstanbul zirvesi sırasında Hazar Denizi ülkelerinden Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan devlet başkanlarının da katılımıyla imzalanan, Hazar-Türkiye bağlantılı petrol ve doğalgaz boru hattı projelerine karşı ortak bir bildiri yayımladı. Rusya Dışişleri Bakanı İgor İvanov'un, İran'a yaptığı bir günlük çalışma ziyaretinin ardından, İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi ile birlikte imzaladığı ortak bildiride, ‘Hazar Denizi yatağından boru hatları döşenmesi yolunda Rusya ve İran'ın katılımı olmaksızın tasarlanan projelere bu iki ülkenin karşı çıktıkları' belirtildi.’’ (Anadolu Ajansı, 29 Kasım 1999)
3) Rusya, İran’ın rahatça silah satın alabildiği belki de tek ülke. Nitekim İran Meclis Başkan Yardımcısı 12 Ocak günü Moskova'yı ziyaret ederek yeni askeri işbirliği imkanları aradı. Örneğin İran Rusya'dan üç yeni dizel denizaltı ve MİG uçaklar satın aldı. İki ülke birlikte balistik füzeler ve nakliye uçakları geliştiriyor.
* * *
Eğer 'İslam Cumhuriyeti' İran, eski 'Allahsız komünist', ortodoks Rusya'nın ezdiği müslüman Çeçenlere sırt çevirebiliyorsa... Türkiye'nin Kafkas politikası da aynı ölçüde cesur olmalıdır... Çünkü Türkiye'nin Azerbaycan üstünden Orta Asya'ya açılması Rus-İran tehditi altındadır...
Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin, İran'ın Güneydoğu'da güçlü bir kart olarak kullanmak amacıyla desteklediği Hizbullah'la mücadelesi doğaldır...Ama aynı laik Türkiye'nin Çeçen savaşçılara sadece 'köktendinci' oldukları gerekçesiyle yardımdan kaçınması ayrı bir tartışma konusudur...
Paylaş