İşte o şebeke

ANKARABAŞBAKAN, GSM operatörü şirketin TV kanalında konuşuyor ve diyor ki:

- Telefon firmaları, aklınıza hangisi gelirse, bunların hepsi de telefon dinleyebilir mi?

Zaman ve mekán seçimi... Cümledeki "de" yani "dahi" takısı tamamen rastlantı mı?

Yoksa Ergenekon iddianamesinde yer alan bazı tespitlere dayalı ima mı?

Devamını okuyun, kendiniz karar verin.

* * *

İddianamenin 195. sayfasında Çukurova Holding patronu Mehmet Emin Karamehmet’in 17 Aralık 2003 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı’nda yaptığı görüşmenin tam metni yer alıyor... Karamehmet’in iki muhatabından Levent Ersöz o tarihte Jandarma İstihbarat Başkanı. Diğeri Atilla Uğur, Jandarma İstihbarat Teknik Takip (dinleme) Daire Başkanı.

İddianamede Ersöz üç, Uğur dört numaralı şüpheli.

Tekrar Karamehmet görüşmesine dönersek.

Atilla Uğur, Karamehmet’i uğurlarken şu ifadeyi kullanıyor:

- Bu arada komutanım da buradayken belirtmek istiyorum. Turkcell ile ilişkilerimiz çok güzel devam ediyor. Bunun için de teşekkür etmek istiyorum. Aşağıdaki arkadaşlarla da gayet iyi ilişki içerisindeyiz.

* * *

Peki Atilla Uğur’un sözünü ettiği bu "ilişki" hangi amaca hizmet ediyordu?

Atilla Uğur ile Başbakan’ın deyimiyle "telefon firmaları" ne üzerine çalışıyordu?

Ergenekon şüphelisi Atilla Uğur, 17 Şubat’ta Silivri Cezaevi’nden bana yolladığı mektupla anlatıyor:

"...kendi teknik merkezimizi kuruyorduk. (Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı’nda olduğu gibi) Ve bu sistemin tamamen milli olması için komutan onayı ile TÜBİTAK ile birlikte çalışıyorduk. Kurulum aşamasında hem Telsim, hem Turkcell ve hem de Aycell ile resmi iletişim halindeydik "

* * *

Telefon firmaları ve Jandarma (adını koyalım: Şener Eruygur, Levent Ersöz ve Atilla Uğur).

Askerin tıpkı MİT ve polis gibi teknik takip (dinleme) olanağına kavuşması için ortak çalışıyor.

Ne var ki üç operatörden bir tanesinin ve jandarmanın yolları ortak tanıdık işadamında kesişiyor.

Ankaralı işadamının adı Hakan Şanlı, 46 yaşında, savunma sanayii alanında faaliyet gösteriyor.

Atilla Uğur ve Hakan Şanlı arasında savcılık kayıtlarına göre tam 346 telefon görüşmesi geçiyor.

Yine Şanlı’nın şirketi (bu köşede daha önce yer aldığı üzere) Uğur ve arkadaşlarına kriptolu cep telefonları sağlıyor.

Gelelim Şanlı’nın mali ilişkilerine...

Mali Suçları Araştırma Kurulu kayıtlarına göre işadamının hesabına yatan 1.5 milyon dolar şüpheli. Hakan Şanlı, hesap hareketlerindeki belirsizliği, jandarmaya sattığı dinleme cihazları için fatura kesilmediği ve paranın örtülü ödenekten karşılandığı gerekçesine dayandırıyor.

İlginçtir, Hakan Şanlı’nın hesabına Turkcell’den 600 bin dolar yatıyor.

Bu paranın GSM Protocol Analizer bedeli olduğu söyleniyor.

İddianamede yer almayan bir ayrıntıyı da biz aktaralım. 2002 yaz aylarında Turkcell’in de sahibi Çukurova’nın küçük bankası Pamukbank’a el konulduktan sonra... BDDK Başkanı Engin Akçakoca’yı makamında "Ulusal sermayeyi yok ediyorsunuz" diye tehdit eden iki kişiden birisinin Hakan Şanlı olduğu güvenliğe bırakılan kimlik bilgilerine göre ileri sürülüyor. Ancak Şanlı, BDDK’ya gittiğini kesin dille reddediyor.

Savcılığın görüşüyle bu analizi tamamlayalım.

İddianamede Hakan Şanlı’dan sağlanan cihazların Cumhuriyetçi Çalışma Grubu tarafından yapılan yasadışı telefon dinlemeleri için kullanıldığı düşünülüyor.

* * *

Karışık mı oldu? Mehmet Emin Karamehmet’le Atilla Uğur arasında geçen sohbetten savcılığın seçip iddianameye koyduğu cümleyi bir daha okuyun, daha iyi anlarsınız: "İlişkilerimiz çok güzel devam ediyor."
Yazarın Tüm Yazıları