Paylaş
Dün bu köşede MÜSİAD'ın İslami etiketli bazı şirketlerin hesaplarını incelemesine değinip, ‘‘Neden bu kadar geç kalındı?’’ diye sorduk...
Bir baktık ki, dikkatli bir okurumuz derdimizi daha iyi anlayıp, sorumuzu daha da geliştirmiş:
- Peki nasıl oldu da bütün bu kuruluşların hepsi birden gerçekleri bir anda gördüler?
Elektronik postayla bize ulaşan okurumuz yanıtını da yazmış...
Yorumsuz aktarıyoruz...
* * *
‘‘Bu sorunun cevabı çok basit. Ama bu basit cevabı anlayabilmek için sistemin nasıl işlediğine bakmak lazımdır. Bu tür İslami holdinglerin tamamı Almanya'dan ve diğer bazı Avrupa ülkelerinden temsilcilikler yoluyla para toplamaktadırlar. Bu temsilciliklerden genellikle ‘yurt dışındaki yatırımlarımız' diye bahsedilir. Temsilci diye nitelenen şahısların genellikle başka işleri yoktur ve sadece bu toplanan paralardan yüzde 5-10 komisyon alarak geçinirler. Yine büyük çoğunluğu da bankalardan düşük faiz ve uzun vadeyle yüklü krediler alıp holdinglere yatırırlar.’’
* * *
‘‘Holding herhangi bir yatırımcıdan para aldığı anda; diyelim ki 100 bin DM alıyor, bu parayı 90 bin DM olarak tahsil ediyor. (Komisyon düşülüyor.) Ama 100 bin DM olarak borçlanıyor ve 100 bin DM üzerinden kár payı dağıtıyor. Yine bugüne kadar hiç kimsenin dile getirmediği başka bir gerçek daha var. Milli Görüş Teşkilatı bu toplanan paralardan aynen temsilciler gibi yüzde 5-7 arasında komisyon alır. Ancak kesinlikle belge falan kullanılmaz.’’
‘‘Toplanan para diyelim ki 100 bin DM ve bunun 10 bin markı temsilciye, 7 bin markı Milli Görüş'e gidiyor. Bu durumda şirketin eline 83 bin DM geçiyor. Fakat 100 bin DM borçlu ve de bu paraya yüzde 25'ten az olmamak üzere kár payı verecek. Ne eder 25 bin DM. Yani bir şirket 100 bin DM için bir yıl içinde toplam (10 bin+7 bin+25 bin)= 42 bin DM ödeyecek.’’
‘‘Söyler misiniz hangi iş kolunda bu kadar büyük bir kár marjı vardır, Bu parayı finans sektöründe değerlendirseniz bile... Kaldı ki holding diye tabir edilen şirketlerin hiçbirisi finanstan anlamaz. Anlasalar bu halde olmazlar. O halde nasıl ödenecek kárlar? Gelsin yeni ortaklar ve de yeni katılımcılar. Avrupa'daki para toplama işini meslek olarak yapan temsilciler, hayali kár payları. Sistem aynen böyle işlemektedir.’’
* * *
‘‘Peki gelelim sorduğum soruya. Yani İslami kesimi temsil eden kuruluşlar nasıl oldu da gerçeği gördüler? Cevap çok basit... Kendi açtıkları kapıdan bir sürü insan geçince, öne sürdükleri sistem mantıksız olduğu ve batmaya mahkûm olduğu için, kendi taraftarlarının bu kuruluşlara güvenlerinin devamını sağlamak ve ileride kendilerinin gösterecekleri yeni alanlara para yatırmasını garanti altına almak amacındalar! Evet bütün sebep bu. Birkaç yıl içinde bütün bu holdingler batınca, bu kuruluşlar yine ortaya çıkacaklar, utanmadan bakın biz böyle söylemiştik, üzerinden biraz zaman geçince de gelin paranızı filanca yere yatırın diyecekler.’’
* * *
Uzun tatiliniz sırasında bize de kısa bir izni umarım çok görmezsiniz.
Paylaş