ANKARAİŞGAL altındaki Irak’ın parçalarını bir arada tutacak ortak payda ne olabilir?
Tek ulus ideali? Araplar, Kürtler, Türkmenler ayrıştı... Artık çok geç.
Peki din kardeşliği? Şii-Sünni kan davası herkesin gözü önünde yaşanıyor.
Kalıyor geriye, ülkenin petrol geliri... Eğer o da merkezde toplanmazsa... Milyarlarca dolar yerel siyasi emellere hizmet ederse, Irak adı resmen tarihin arşivine kalkar.
Ankara bu endişeyle Irak’ın yeni petrol ve gaz yasasını destekliyor.
Kürtlere karşı Sünni-Şii ittifakından yana ağırlığını koyuyor.
Yani bir yandan kuvvet diplomasisi ile PKK’yı teslim olmaya zorluyor.
Diğer yandan enerji politikasıyla yeni Irak’ın kuruluşunu kolaylaştırıyor.
Kuvvet diplomasisinin ispatı PKK’nın kafasına yağan bombalar.
Enerji politikasının malzemesi yeni gaz ve petrol rotası. Irak’ın kuzey batısındaki çölde Akkaz doğal gaz kuyusu var. Bu kuyudaki beş vanadan hemen komşu Suriye’ye günde 50 milyon metreküp gaz akabilir. Ama Ankara, Şam ve Bağdat’ın gönlünden geçen proje daha büyük.
Irak-Suriye boru hattını, Türkiye’ye kadar uzatmak. Türkiye’nin yaklaşık 100-150 km’lik yeni hat inşaatı ile Irak gazını Ceyhan’a taşımak. Ve oradan da Nabucco aracılığıyla AB’ye satmak.
Çok da maliyetli olmayan bu proje gerçekleşirse, bakın neler olacak;
Irak doğal kaynakları Türkiye üzerinden dünya pazarlarına taşınmaya başlanacak.
Rusya gazına bağımlılıktan kurtulmaya çabalayan AB’ye bu imkánı Türkiye sunacak.
ÖZERK KUZEY ÖZERK KERKÜK
Şimdi izninizle yeniden resmin tamamına dönelim.
Irak’ın parçalanmadan, bölünmeden yola devamı için iki şart var:
1) Kuzeydeki Kürtler bağımsızlık hedefinden vazgeçecek özerklikle yetinecek,
2) Özerk kuzey yönetiminde Kerkük’e farklı statü tanınacak. Bu kent nüfus kompozisyonunu temsil eden bir otorite (mesela şehir meclisi) tarafından yönetilecek.
Irak’ta para konuşursa bu hedefler ulaşılmaz değil!
Nahide Hanım modeli
YEDİNCİ Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in "Türbanı kim icat etti?" başlıklı yazıma yanıtını Hürriyet’te herhalde okudunuz. Evren özetle, "Ben türbana değil boneye işaret ettim" diyordu.
Peki Evren ve dönemin YÖK Başkanı İhsan Doğramacı’ya ilham veren boneli bakan eşi kimdi?
Evren ve Doğramacı’ya atfen bu ismin Mehmet Keçeciler’in eşi Nadide Hanım olduğu iddia edildi.
Ancak bu iddianın resmi tarihle çelişen yanı çok... Öncelikle Keçeciler,Kenan Evren’in cumhurbaşkanlığı döneminde yani 1989’a kadar hükümette yer almadı ki Nadide Hanım bakan eşi olabilsin. Keçeciler kırmızı plakalı otoya ancak 1989 Kasım ayında Yıldırım Akbulut hükümetinde taşındı... O tarihe kadar türban yasası çoktan çıkmış, Anayasa Mahkemesi’nden geri dönmüştü bile.
Hafızamda 44 ve 45’inci cumhuriyet hükümetlerinde eşi boneli başka bir bakan aradım ve galiba buldum da... Devlet Bakanı Ahmet Karaevli’nin eşi Nahide Hanım!