Hizb-üt Tahrir kimin örgütüdür

ERGENEKON iddianamesinde farklı terör örgütleriyle irtibat haritası da var.

Açıkçası DHKP-C, MLKP, PKK ve Hizbullah’ın aynı merkezden yönetildiğini iddia etmek...

Dahası bir de kanıtlamaya çalışmak... Ne diyelim, kolay gelsin!

Savcılığa göre, Ergenekon’un ilişkide olduğu, en azından istihbarat deyimiyle sızmaya çalıştığı bir örgüt var ki ilginç.

Adı Hizb-üt Tahrir, yani İslami Kurtuluş Partisi...

Hizb-üt Tahrir, 1953 yılında Kudüs İstinaf Mahkemesi Kadısı Takıyyüddin en-Nebhani önderliğinde faaliyete geçti. Bağımsız kaynaklara göre Müslüman Kardeşler’den koptu. Hizb-üt Tahrir, internetteki sitesinde kendisini bakın nasıl tanıtıyor: "İdeolojisi İslam olan siyasi bir partidir. Hizb-üt Tahrir; ne ruhaniyetçi, ne ilmi, ne akademik, ne de hayır işleriyle uğraşan bir kitle olmayıp siyasi bir kitledir. Çalışmasının gayesi, Allah’ın indirdiğiyle yeniden hükmetmek üzere İslam Hilafet Devleti’ni tekrar vücuda getirmektir."

İslami hareketleri izleyenler açısından Hizb-üt Tahrir’in varlık nedeni ABD-İngiltere’nin Arap dünyasındaki rekabetidir. Daha açık deyişle ABD imalatı El Kaide’ye karşı İngiliz malı Hizb-üt Tahrir oyundadır.

Nitekim Hizb-üt Tahrir’in Ergenekon’la ilişkide olduğu iddiası gündeme ilk geldiğinde... Yani geçen eylül ayında yaptığı açıklamasında dikkatli gözler için bu rekabetin ipuçlarını verdi:

"Hizb-üt Tahrir sadece Ergenekon gibi İngiliz güdümlü terör şebekelerini reddetmek ve Ümmet içerisinde kök salmasını engellemek üzere çalışmakla kalmaz, aynı zamanda AKP Hükümeti gibi Amerikan güdümlü fitne şebekelerini de reddeder ve Ümmet içerisinde kök salmasını engellemek üzere çalışır."

Diyelim ki Hizb-üt Tahrir, savcılığın düşündüğü gibi Ergenekon’un değil...

Ve fakat İngiliz Gizli Servisi’nin yan kuruluşudur.

Yine de bu örgütün iddianameye girmesi kör taşı misali isabetlidir.

Çünkü Danıştay katili Alparslan Arslan yakalandığında mazisiyle ilgili öyle çok örgütten söz edilmedi.

Hatırladığım kadarıyla Hizb-üt Tahrir bağlantısı üzerinde çok duruldu.

Özetlersek, Danıştay katliamı Ergenekon-Hizb-üt Tahrir ortak yapımıysa....

Ergenekon’un Fethullah Gülen-ABD ekseni tarafından temizlenmesi doğal netice sayılır.

Dikkat taş düşebilir hatta darbe olabilir

MERAKLISINA dipnot ile başlayalım: Bu iddianame de boş geçmedi. İsmim alakalı alakasız birkaç yerde anıldı. Ama bir telefon konuşması var ki, normal yurdum insanının hava durumu izler gibi darbe muhabbeti yaptığını gösteriyor.

Sözünü ettiğim telefon konuşması 24 Haziran 2008 günü Sedat ve Sinan isimli kişiler arasında geçiyor.

(O akşam dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Başbakan Tayyip Erdoğan’a sürpriz bir ziyaret yaptı, baş başa yemek yenildi. Bendeniz de bu zirveyi CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın programında yorumladım.)

Bakın olay ve sözlerim nasıl anlaşılmış:

Sedat: Rahatsız ediyorum sizi bilgi vereyim dedim...

Sinan: Rica ederim

Sedat: İlker Başbuğ ile Başbakan resmi konutta iki saat görüştüler. Yeni bir Dolmabahçe bence bu.

Sinan: Görüntü alabildiniz mi?

Sedat: Yok, son dakika falan diye haberleri girdik. Ahmet Hakan’da, CNN’de Enis Berberoğlu falan yorumladılar. Bu paşaya yönelik bir güven sunumudur. Başbakan’ın Kara Kuvvetleri Komutanı’nı kabul etmesi, davet etmesi iki saat onunla görüşmesi... Bu iş bitmiştir, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’dur... Sinan: Darbeyi durdurdu yani ha.

Sedat: Bilmiyorum, orasını siz bilirsiniz başkanım (gülüyor).
Yazarın Tüm Yazıları