Enis Berberoğlu: Hırsız polis

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

ÖNCEKİ gün TÜYAP Kitap Fuarı'nda Doğan Kitapçılık'ın düzenlediği Kurthan Fişek Hocamın yönettiği Polisiye Edebiyat konulu bir panele katıldık. Bu vesileyle yazar dostumuz Celil Oker'den polisiye edebiyatın anayasasını öğrenmek fırsatını bulduk.

Mesela ilk kural, katilin asla soruşturmayı yürüten ve öyküyü anlatan polis-dedektif çıkmamasıymış...

Hoş, gerçi Agatha Christie'nin Fare Kapanı isimli klasiğinde bu anayasa bir kez delindi, meraklıları iyi bilir. Ama, yine de çoğu polisiye yazar, okura faullü yumruğu engelleyen bu kontrata uymayı tercih ediyor.

* * *

Polisiye kuralı aklına nereden geldi derseniz...

Dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal aradı, partisinin Güneydoğu'daki halka açık toplantılarının izlenmesi ve konuşmacıları itham edici üslupla rapor düzenlenmesini eleştirdi:

‘‘Partileri lüzumsuz bir tartışma içine çekecek böyle bir uygulamayı engellemesi için Başbakan'ı göreve çağırmak istiyorum. Ama ne yazık ki bu uygulamayı kendisinin kullandığını görüyorum...’’

Kuralı koyması gereken siyasi otoritenin kuralı bozmasından yakınan Deniz Baykal sizce haksız mı?

* * *

Başka örneğe geçelim... Devlet Bakanı Recep Önal dün TBMM'de kamu bankalarıyla ilgili çok çarpıcı iki rakam verdi:

1) Üç kamu bankasının sektördeki ağırlığı-payı yüzde 40.

2) Kamu bankalarının 2000 haziran sonu itibarıyla hesaplanan görev zararı rakamı 11 katrilyon (15-16 milyar dolar).

Bankalar Birliği'ne göre, sektördeki mevduat ve repo toplamı 93 milyar doları buluyor. Demek ki; kamu bankaları topladıkları kaynağın neredeyse yüzde 40'ı kadar zarar etmiş durumda. Bu zarar rakamı 10 batık bankada oluşan riskin iki katı. Batan her bankada kamunun açtığı sorumsuz kredilere rastlanıyor.

* * *

Siyaset veya ekonomi fark etmiyor...

Esas oğlanın suçlu çıktığı hikáyeler mide bulandırıyor.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, Telekom Yönetim Kurulu'ndaki görevleri ve ihale yolsuzluğu iddiası nedeniyle ağır cezada yargılanan müsteşar, müsteşar yardımcıları ve başkanlarla ilgili yazıya açıklama yolladı:

‘‘Bu dosyayı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın yazılı görüşüne rağmen yasaya aykırı şekilde Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermemiş olsaydım, milyonlarca dolarlık bir alımdaki yolsuzluk iddialarını ve buna ilişkin soruşturma raporunun örtbas edilmesi durumunu yaratacak, bakan olarak yasal açıdan suç işleyecektim. Böyle bir davranış devletin güvenilirliğini zaafa uğratacağı gibi toplum önünde beni ve TBMM'nin güvenine sahip hükümetimizi hiç hakkı olmadığı halde telafisi mümkün olmayacak şekilde suçları koruyan ve suç işleyen duruma düşürecekti.’’

(Ulaştırma Bakanı, Prof. Enis Öksüz)

Dipnot: 27 Ekim 2000 tarihli yazımıza cevap hakkındaki gecikme bizim hatamız değil. Resmi yazışma evrakına göre yanıt 2 Kasım 2000 tarihinde imzadan çıkmış, yine bakanlığa bağlı posta idaresi yoluyla elimize ulaşması bir haftayı bulmuş. Okurların ve bakanlığın dikkatine sunarız.

Yazarın Tüm Yazıları