Enis Berberoğlu: Her yerde çıkıyor

Enis BERBEROĞLU

ABD Başkanı Bill Clinton'a göre Sırp Devrimi ‘‘Hür Avrupa’’ hedefinin önündeki son engeli de kaldırdı... Demek ki Atlantiğin öteki yakasından Balkanlar böyle gözüküyor... Oysa aynı coğrafyaya Berlin'den bakıldığında çok muhtemeldir ki farklı hesaplar yapılıyor...Yugoslavya iç savaşından kısa süre önce Slovenya ve Hırvatistan'ı tanıyarak Balkanlardaki tercihini Sırbıstan'a karşı kullanan Almanya Belgrad'ın ABD himayesine girmesinden hoşnut kalmayacak.

* * *

ABD'nin 1913-1916 yılları arasındaki İstanbul Büyükelçisi Henry Morgenthau, anılarında Avusturyalı meslekdaşı Marki Pallavicini'nin Balkan Savaşı'nı bitiren Bükreş Anlaşması'na ilişkin yorumuna yer verdi...

Marki'ye göre Almanya ve Avusturya bu anlaşmaya şiddetle karşıydı.

Çünkü: 1) Savaştan galip çıkan iki ulus Yunanistan ve Sırbistan oldu. 2) Özellikle Sırbistan'ın güçlenmesi, Bosna'da geniş bir Sırp nüfusu kontrol altında tutan Avusturya'yı telaşa sürükledi.

Avusturyalı Marki, ABD Büyükelçisi'ne her iki Balkan Savaşı'nın çıkmasını, ‘‘Türkiye'nin Sırbistan'ı ortadan kaldıracağı’’ umuduyla önlemediklerini itiraf etti.

* * *

Kayzer İkinci Wilhelm'in ‘‘Sırplar kumanda etmek için değil itaat için yaratıldılar. Gerekirse kılıcımı kınından çekerim’’ diye tehditler savurduğu bile rivayet edilir.

Almanya'nın 1970 model sosyal demokrat başbakan emeklisi Helmut Schmidt belki Kayzer kadar kaba bir üslup kullanmıyor ama Avrupa'nın sınırlarını Balkanlarda çiziyor...Schmidt ‘‘'Avrupa'ya ait olmayanlar’’ başlıklı son makalesinde (Die Zeit, 6 Ekim 2000) Rusya, Ukrayna ve Türkiye'ye hiç şans tanımıyor...

Helsinki'yi ‘‘Nasıl olsa zorunlu kriterleri tutturamaz’’ kurnazlığı ile Türkiye'ye kurulan tuzak olarak niteleyen Schmidt Ankara'ya bir an önce gerçeğin yani ‘‘Avrupa'ya ait olmadığının’’ anlatılmasını istiyor...

İşin hazini kendisini Türk dostu zanneden Schmidt'in akıl yürütmesi o kadar sıradan ki... Bin yıllık ortak Avrupa tarihi, kültürü ve hedefleri...

Emekli Başbakan işi, ‘‘Türkiye'yi Avrupa'ya kabul edeceklerin Cezayir, Mısır ve Libya'ya red cevabını nasıl izah edeceklerini düşünmeleri gerekir’’ diyecek kadar ileri götürüyor...

* * *

Devlet politikalarının kolay değişmediği söylenir...Belki de kafaların kolay değişmemesi yüzünden...

Al ‘‘Türkiye'yi Avrupa'ya tehdit’’ sayan Schmidt'i, vur bizim ‘‘Avrupa'yı milli birlik ve bütünlüğümüz açısından riskli’’ gören resmi-sivil paşalara...Bir yandan küreselleşme, ‘‘Dünya köy oldu’’ masalı diğer yandan geçmişin ön yargılarına dayalı siyaset ısrarı...

Riya sınır tanımıyor.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘7 Ekim 2000 Cumartesi günü sorduğunuz sorulara samimi olarak cevap vermek istiyorum.

1- EVET, geçen yıl bu zamanlar geçim durumum daha iyiydi. Ondan önceki yıl (deprem öncesi) mükemmel idi.

2- Yoksulluk olmasa bile orta-alt gruptan kurtulma umudum kalmadı. Zaten yoktu. Birbaşkası da gelse olmayacak.

Benim sorularım;

1- Bu program sayesinde gelir dağılımındaki adaletsizlik düzelecek mi?

2- Enflasyon %10 lara düşse de maaşımız da önemli bir artış olmadığı için yaşam standartımız değişecek mi?

3- Sizce maaş harici hangi işle uğraşmak bana ek gelir getirebilir? (Lütfen önerileriniz legal olsun)’’

(Öteki Türkiye'den Yrd.Doç.Dr.Kenan YILDIZ Sakarya Üniversitesi)