Paylaş
Fethullah Gülen'in bu köşeye yolladığı açıklamada, ‘‘Sayın Özal'la kendisini Houston'da ziyaretim dışında, başbakan olduktan, vefatına kadar hiçbir görüşmem olmadı’’ ifadesi yer aldı.
Bu ifade doğru olabilir, ancak Gülen ve Özal arasındaki ilişkinin derinliğini yeterince yansıtmadığı kesindir.
Dün bu köşede Fethullah Gülen'i yaratan uluslararası ortamı, moda deyimiyle ‘‘Yeni Dünya Düzeni’’ koşullarını ele aldık. İzninizle bugün anavatana dönerek, Gülen'e yardım eden Türk büyüğünü anmak istiyoruz.
***
Gazeteci Nuriye Akman, Sabah Gazetesi'nde yayımlanan ‘‘Fethullah Hoca anlatıyor’’ başlıklı yazı dizisinde yakın tarihe ışık tuttu. Dizinin 24 Ocak 1995 tarihli ikinci bölümünde Gülen'in Houston'da prostat ameliyatı olan Özal'ı ziyareti anlatıldı. Meslektaşımız Nuriye Akman'ın sorusu üzerine Gülen, Turgut Özal'la eski hukukunu saklamadı:
- Turgut Özal'la planlamaya geldiği dönemlerde (1967) konuşma imkânı oldu. Geldi, gitti, evimde kahvaltı yaptı, yemeğimizi yedi, misafirimiz oldu. Bornova'da (İzmir) camiye geldi, vaaz, nasihat dinledi. Sonra imam odasında oturdu, Türkiye'nin kaderiyle alakalı bazı şeyler konuştu.
İkincisi, Milli Selamet Partisi'nden adaylığını koymaya ikna ettiklerinde (1979) yine o eski hukuktan dolayı hep gitti, geldi. Oturduk kalktık, evimize teşrif etti. Gerçi ben o zaman ciddi bir kalp rahatsızlığı geçirmiştim. Evden pek dışarı çıkamıyordum. O zaman desteklememiz de söz konusu değildi. Zaten farklı bir mütalaam da var o mevzuda...
***
Peki eski dostların Houston'daki buluşmasında neler konuşuldu?
Yine Fethullah Gülen'in ağzından dinleyelim:
- Özal yatakta kanlar içinde yatıyordu. O da benim gibi onca zaman görüşemediğimiz için çok duygulandı. Bir-iki saat oturduk orada. O hasta haliyle Asya'ya açılımı dile getirdi. (Özal) ‘‘Ben hariciyeye çok söyledim, bu arkadaşların (Gülen) çalışmalarını engellemeyin. Eğer Türkiye eğitim adına Asya'ya açılmak istiyorsa destek olun. Türkiye'nin büyümesi bundan geçer dedim. Ama bu insanlara laf anlatamadım’’ dedi.
Fethullah Gülen, sözlerinin bu noktasında ağlayarak Özal'ın kendisine anlattığı son projesini aktardı:
- Hocam dedi, ‘‘İşin doğrusu bu sene ameliyat olmasaydım, Reis-i Cumhur (Cumhurbaşkanı) olarak hacca gitmek, Reis-i Cumhur hacca gitmez anlayışını yıkmak istiyordum...’’
***
Houston'da ziyaretin tanıkları arasında Semra Özal bulunmuyor. Semra Hanım, Gülen'e ikram çileği bile kapalı kapı arkasından sundu. Nedenini Fethullah Gülen anlattı:
- İçeri girdiğimizde Semra Hanım'ı görmedik. Neden sonra kapıyı arkadan tıklattı. Ben onu bize karşı saygının ifadesi olarak gördüm. (...) Semra Hanım'ın limiti bilmemesi düşünülemez. Herhalde belli ölçüde 'Saygı işte böyle gösterilir'' telakkisi vardı. Kapıyı tıklattı. Bir arkadaşımız kalktı çileği aldı. Neden sonra kalkarken Özal, ‘‘Semra Hanım bak hoca efendi gelmiş’’ falan dedi. O da kapının arkasından ‘‘Hoşgeldiniz’’ dedi. Ben de ‘‘Hoşbulduk’’ dedim. O kadarcık görüşme oldu.
***
Turgut Özal'la dostluğu Fethullah Gülen'i sıkıyönetimden kurtardı. Gülen, 3 Temmuz 1995 günü TRT'de yayınlanan Reha Muhtar'ın Ateş Hattı isimli programında o günleri hatırladı:
- 12 Eylül'den sonra 6 yıl arandım. Burdur'da bir dostumu ziyaretimin ertesinde yakalandım. Başbakan Turgut Özal'dı. Yıldırım Akbulut da İçişleri Bakanı'ydı sanırım. Onların Vali ve Emniyet Müdürü ile ilgili girişimleri olmuş olabilir. Burdur'dan İzmir'e gönderildim ve ifademi aldıktan sonra beni serbest bıraktılar.
Paylaş