Paylaş
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Anasol-D hükümeti arasındaki irtica tartışmasında ön plana çıkan tek isim vardı: Fethullah Gülen...
Köktendinci gruplarla çatışan, laik kesimde Refah/Fazilet gibi partilere kayan oylar açısından baraj sayılan, demokrat isimlerden saygı gören Fethullah Gülen...
Medya vitrinine çıktığı andan itibaren herkesin ‘‘kimdir?’’ sorusuna yanıt aradığı, Papa tarafından kabul edilen Fethullah Gülen...
* * *
İlginçtir, Fethullah Gülen ismi siyasi bağlamda önce Turgut Özal, ardından Tansu Çiller'le birlikte anıldı. Hatta Susurluk kazasından sonra kaleme alınan ilk MİT raporuna yine bu bağlamda geçti:
‘‘Fethullah Hoca'nın Çiller'in kara para aklama işinde gizli ortağı olduğu, Fethullah Hocacıların CIA'nın bölgemizdeki en önemli sivil toplum kuruluşu olduğu iddialarının, Maliye Bakanlığı müfettişlerinin Fethullah Gülen'in mali kayıtlarını incelemesi ile İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarının ilgili kuruluşlarla yapacakları koordine sonucunda çözülebileceği değerlendirilmektedir.’’
17 Aralık 1996 tarihli bu rapor, dönemin MİT Müsteşarı Sönmez Köksal tarafından yine dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'a sunuldu. Ancak kamuoyuna bir yıllık gecikmeyle yansıdı.
Tahmin edileceği üzere, Fethullah Gülen'in avukatları kara para ve CIA bağlantısı iddialarını kesin dille reddettiler. Hatta MİT raporundaki bazı temel bilgilerin bile yanlış olduğuna işaret ettiler:
‘‘Muhterem Fethullah Gülen'in doğum tarihi, vaizlik yetkisinin elinden alındığı, bir siyasi partiye yardım ettiği şeklindeki bilgiler hayal mahsulüdür. Hayatı boyunca hukuka saygılı ve meşru zeminlerde kalarak ilmi ve fikri faaliyet gösteren mütefekkir bir şahsiyetin, Susurluk ve benzeri olaylarla ilgisinin olamayacağı aşikârdır.’’
* * *
Gazeteci Faik Bulut, son dönemde yıldızı parlayan bir araştırmacı. Özellikle siyasi İslam ve mali kaynaklarını irdeleyen yazı ve kitapları ile tanınıyor. Faik Bulut'un yeni çıkan kitabı, ‘‘Kim bu Fethullah Gülen, Dünü-Bugünü-Hedefi’’ başlığını taşıyor.
Kitabın son bölümünde ‘‘Cevap Bekleyen Sorular’’ var...
Birkaç tanesini yorumsuz aktarıyoruz:
‘‘1) Fethullah Gülen çevresinin 1979-83 arasında devletin toplam 1 milyar dolar tutarındaki örtülü ödenek havuzunun serbest kısmından yüklü bir meblağ aldığı yolundaki iddia doğru mu?
2) Nisan 1993'e kadar devletin üst kademesinden bir kanat ile işbirliği içinde olduğu ileri sürülen Gülen'in kaç kod adı vardı; varsa nelerdi?
3) Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 1993'te ölümünden sadece dört gün sonra, Gülen ile devletin üst düzey yönetimi arasındaki ilişki neden kesildi? Gülen hangi çekince ve mazereti bildirerek bu ilişkiyi kesti?
4) Aslında parada pulda gözü olmayan, dürüst; ancak şu anda yargılanan Hanefi Avcı'nın 1980 sonlarından itibaren itikad babından Gülen Hoca'ya sempati duyduğu söylentisinin aslı astarı var mıdır?
Ya cinayetleri ile ünlü Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın aynı cemaate intisap ettiği (katıldığı) müridan takımından olduğu yolunda ileri sürülenler nereye kadar doğru?
5) ....Abdullah Çatlı'nın Türkiye'de özellikle müteveffa üst düzey politikacının ailesi ve Gülen çevresinden bazıları adına tetikçilik yaptığı iddiası doğru mudur?
6) Özal'ın orduya karşı polisi güçlendirmek planı gereğince, Gülen ve çevresine ‘Polis teşkilatına karşı maddi ve manevi görevlerinizi yerine getirin' yolunda tepelerden herhangi bir direktif geldi mi?’’
Paylaş