Paylaş
SİYASET ve piyasa beklentilerinin iç içe geçerek kördüğüm oluşturduğu ender vakalardan birisi Fazilet senaryoları halinde karşımıza çıkıyor...
Abartıyoruz sanmayın...
IMF destekli ekonomik programın temel varsayımı, dış kredi itibarının artması, yabancı kaynak girişi sağlanması, faiz-enflasyon sarmalının kırılması... Anayasa Mahkemesi'nde süren Fazilet davasından çıkabilecek olası bir kapatma kararı sadece iç siyasi dengeleri altüst etmekle kalmayacak, erken seçimi gündeme getireceği endişesiyle yabancı sermaye kaçışına yol açacak.
* * *
Hak Menkul Kıymetler Genel Müdürü Kerem Korur'a göre yılbaşından bu yana İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'ndan çıkan yabancı kaynak miktarı 2.7 milyar doları buldu... Yabancılar yaz başından itibaren Fazilet davasını yakın takibe aldı. Yabancı fon yöneticileri ağustos ve eylül ayında satışa geçti ve Yüksek Mahkeme'nin Fazilet kararını beklemeye başladı...
(Kesin veri temini mümkün olmamakla birlikte Fazilet davası kaynaklı son satışlar 200-300 milyon dolar düzeyinde tahmin ediliyor.)
Kimi fon yöneticileri ise meraklarını gidermek açısından ilk el kaynağa başvurdu... Örneğin Merryl Lynch'in üst düzey bir yöneticisi, Hong Hong'da yatırımcılarla düzenlediği toplantıdan Fazilet'teki yenilikçi kanadın genel başkan adayı Abdullah Gül'ü aradı...Abdullah Gül 20 kadar yabancı yatırımcının sorularını telekonferans sistemiyle yanıtladı.
* * *
Fazilet'e ilişkin siyasi ve ekonomik beklentiler dorukta iken önceki gün bu partinin meclis grup toplantısında yaşanan gerginliği işte bu çerçevede değerlendirmek istedik... Abdullah Gül ve Fazilet Grup Başkanvekili Bülent Arınç ile görüştük. Abdullah Gül, önceki günkü olayları yorumlarken, ‘‘Mesele Kongre öncesine kadar dayanıyor. Yüzde 45'e yakın oy almamıza rağmen yönetime giremedik. Grup seçimlerinde de eğer genel başkan veya genel merkez dengeli bir liste hazırlamış olsaydı, sorun çıkmazdı. Ama mutlak itaat isteniyor’’ diyor. Ardından ekliyor: ‘‘103 üyeli Fazilet grubunda 55 oyla seçim yapıldı, yani grubun yarısı bu seçime karşı.’’
Grup Başkanvekili Bülent Arınç meseleyi parti içi demokrasi ekseninde ele alıyor: ‘‘Parti içi demokrasi taleplerinin geleneksel bir yapıda dile getirilmesinde bazı zorluklar, sıkıntılar yaşanabiliyor. Alışılmadık da olsa bu tür tartışmaları sağlıklı buluyorum. Bugün Fazilet'te muhalefetin gücü, halkın desteği, plan ve projelerinin kamuoyuna tanıtımı var demek çok güçtür. Bizim ekip anlayışımızla, tek merkezden yönetim zihniyeti çatışıyor.’’
* * *
Yenilikçi kanadın iki liderine, ‘‘Anayasa Mahkemesi'nden Fazilet'i kapatma kararı çıkarsa ne olur?’’ sorusunu yöneltiyoruz... Arınç, ‘‘Aklıma dahi getirmek istemiyorum’’ diyor ama ısrarımız üzerine, devam ediyor: ‘‘Parti yaşadığı müddetçe değişir. Ama aksi halde ciddi komplikasyonlar yaşanır. Parti tabanında ayrışma söz konusu olabilir...’’
Aynı soruya Gül yanıt vermek istemiyor. Ama yakın bir mesai arkadaşının ifadesini aynen aktarıyoruz: ‘‘Çok geniş bir çevre yeni bir oluşumda buluşur. Merkezi dar yapı partide kalır.’’
* * *
Özetle, Yüksek Mahkeme'den kapatma kararı çıkmazsa:
1) Yabancı kaynak girişi yaşanacak. 2) Fazilet'te demokrasi yarışı hızlanacak.
Fazilet kapatılırsa:
1) Yabancılar erken seçim korkusuyla Türk piyasasına girmeyecek. 2) Fazilet Partisi büyük ihtimalle ikiye bölünecek.
Hep birlikte bekleyip göreceğiz.
KARŞI GÖRÜŞ-KATKI
‘‘Adaletin olmadığı yerde ne huzur olur, ne de gelişmişlik. Türkiye'nin kurtuluşu tek adamların üzerinde değildir. Yine de Sayın Tantan gibi bir insanın olmasına şükredelim. Sayın Tantan gidince ne olacaktır? Kim bu pisligin üzerine gidecek? Yapılacak en iyi şey Türkiye için Anayasa'nın, kanunların tekrar yazılması. Murat Demirel, cezaevinde iken, cezaevine fırın, buzdolabı alıyor... Bu nasıl iş? Adam hapse girmesinin 2. günü evleniyor... Böyle saçma seyler hiç olur mu bir gelişmiş ülkede (örneğin Amerika'da). Örnek; John Gotti mafya babası. Adam tek kişilik hücrede 23 saatini geçiriyor.’’ (Ufuk Avcı)
Paylaş