Paylaş
SİYASİ yasaklı Necmettin Erbakan'ın hapis cezasına Yargıtay onayı birden fazla eksende yoruma muhtaçtır...
Öncelikle 75 yaşındaki eski bir başbakanın sadece düşünce ve ifade özgürlüğünü sınırlayan yasalar nedeniyle hapis yatacak olması;
- Mevcut hukuk çerçevesinde kaçınılmaz sonuçtur,
- Ancak siyaseten fevkalade ayıptır.
* * *
Öte yandan Necmettin Erbakan'ın temsil ettiği siyasi çizginin;
- 17 Ağustos depremi felaketini 28 Şubat sürecine bağlama,
- Emekli Oramiral Güven Erkaya'nın cenazesine sövme,
- Sıvas katliamını hatırlatanları telin ve tehdit, pratiğine bakıldığında, bu kesimin liderine hapis cezasının onaylanmasını, aynı ilkel üslup ve sırasıyla;
- 28 Şubat'ın son derece hayırlı sonucu saymak,
- Cevap verecek gücü olmayanı karalama fırsatı görmek,
- Sıvas'ın intikamı alınıyor diye teselli bulmak mümkündü...
Ama demokrasi bu ülkede herkese, hatta özgürlük ortamından yararlanarak karşıt düşünceleri tasfiyeyi deneyenlere bile lazım ve layık olduğuna göre yakışık almaz. Aksine malum ilkeleri kendilerine rağmen 21'inci yüzyıla taşımak zorundayız. O yüzden isterseniz geçelim...
* * *
Necmettin Erbakan'ın kavgacı çizgisinin iktidar olamayacağı, hükümete gelse bile toplumun hemen her kesimiyle ters düşeceği sadece 28 Şubat süreciyle değil, daha önceki iki tercübeyle de sabittir.
Nitekim bu gerçeğin bilincinde olan parti tabanı da son kurultayda Erbakan'ın açık talimatlarını çiğneyerek yenilikçi kanada oy vermekte sakınca görmedi.
Üstelik Necmettin Erbakan'ın arabayı üç defa devirmesini ‘‘demokrasi mücadelesi’’ saymak bizce siyaseti biraz hafife almak olur. 12 Eylül'ün hapse attığı iki liderin yeniden cumhurbaşkanı (Demirel) ve başbakan (Ecevit) olabildiği bir ülkede Erbakan'ın eline geçirdiği başbakanlık koltuğunu neden kaybettiğini daha iyi düşünmesi gerektiği ortadadır...
* * *
Bu satırların kaleme alındığı saatlerde Başbakanlık'ta basın toplantısı düzenleyen Bülent Ecevit, kendisine yakışan demokrat üslupla ‘‘Erbakan'ın hapse girmesinden memnun olmayacağını’’ açıkladı.
Ama hemen ardından HADEP ve CHP arasında nevi-türü belli olmayan irtibat iddiasını yineleyerek bizce siyasi bir ayıba yol açtı. Çünkü;
1) Eğer şu anda yasal bir parti olarak siyaset yapan HADEP'in suç işlediğine dair devletin elinde istihbari bilgiler varsa... Bu mesele bağımsız yargıyı ilgilendirir.
2) Yoksa HADEP ve bu partiyle ilişki kurduğu gerekçesiyle CHP'ye yargısız siyasi infaz uygulanması, 12 Eylül rejiminin Ecevit'e reva gördüğü muameleden farklı olmaz.
3) Erbakan'a mahkeme tarafından verilen cezadan -haklı olarak- memnuniyet duymayan Ecevit'in, hiçbir yargı kararına dayanmadan sadece istihbarat raporlarıyla iki partiyi suçlamasını anlamak gerçekten zordur.
Paylaş