×
Düşünüyorum, hatırlıyorum PKK’nın işi bitti, görüyorum
Paylaş
Kürsüdeki kıdemli siyasetçi sakin üslupla ağır ağır konuşuyor:
* Bir an düşünün. Birileri çıksa ve “Yeryüzünde Türkçe diye bir dil yoktur” dese ve tek kelime Kürtçe bilmeyen sizin çocuğunuza, zorla Kürtçe eğitim yaptırsa; kendinizi eşit yurttaş olarak hissedebilir misiniz bu ülkede?
Ahmet Türk’ü dinliyorum.
Düşünüyorum ve hatırlıyorum.
***
Sene 1988... Günlerden 19 Ocak salı.
Sosyal demokrat muhalefetin adı SHP idi.
Genel Başkan merhum Erdal İnönü, partinin en güçlü ismi Deniz Baykal’dı.
Saat 15.00 sularında Meclis açıldı.
SHP Tunceli Milletvekili kürsüye geldi.
Mehmet Ali Eren gündem dışı konuştu.
Ama konuşması gündem yarattı.
Çünkü Mehmet Ali Eren dedi ki;
* Türkiye’nin en büyük sorunu
Kürt sorunudur. Kürtler çocuklarına istediği ismi koyamıyor, pasaport alamıyor.
Bu kadarı sözde liberal ANAP’lılara yetti.
Kürsüye yürüdüler, tehdidin bini bir paraydı.
O tarihte henüz Kürtlerin siyasi hamiliğine soyunmamış merhum Turgut Özal o kadar kızdı, o kadar kızdı ki bakın neler dedi:
* Bazı dış güçler Türkiye’yi etkilemek için bu tür ayrımlar yapıyor. Milletvekilinin bu görüşlere alet olması tehlikelidir.
Mehmet Ali Eren krizi üç gün sürdü.
Sözleri Anayasa’ya aykırı bulundu.
Meclis aynı sözleri dışarıda, yani halk arasında tekrarlamasını oylayarak yasakladı.
***
Mehmet Ali Eren’i 21 yıl önce, Genel Kurul salonunda, SHP milletvekili sıfatıyla dinleyen Ahmet Türk dün aynı kürsüde konuştu. Eren’in aklına gelse bile cesaret edemeyeceği siyasi talepleri peş peşe sıraladı.
Salondan çıt çıkmadı.
***
Üslubuna katılmayabilirsiniz...
Ama 21 yıl önce siyasi çarmıha gerilen Mehmet Ali Eren çok haklıydı.
1) Kürt sorunu bu ülkenin en büyük meselesidir.
2) Çözümü Türkiye’yi ancak güçlendirir, asla bölmez.
3) Kürt meselesinin özgürce tartışma adresi TBMM’dir.
4) Meseleyi siyaset zemininde ele almak, asker vesayetine bırakmamak şiddetin gerekçesini ortadan kaldırır.
5) O yüzden sadece düşünüp, hatırlamakla kalmıyorum, çok net görüyorum ki, PKK’nın işi bitiyor.
***
Son bir söz... Kürt meselesini, ancak Kürt vekillerin, kurucu parti CHP’nin, devletçi MHP’nin yer aldığı Meclis’in çözebileceği belliydi.
Oysa nedense Adalet ve Kalkınma Partisi az sayıda partili ve yekpare siyaset gövdeli meclis için çalıştı.
2007 seçim kampanyası boyunca “MHP ve DTP aynı mecliste yer alırsa kavga çıkar” temasına dayandırdı. Hem ayıp etti, hem de bugün bakıldığında ne kadar yanıldığı ortaya çıktı.
Paylaş
