DTP’den PKK’ya 88 kez terör örgütü tescili

ANKARAGÜNEYDOĞU (Kürt) sorununda gün geçmiyor ki "U dönüşü" yaşanmasın, ezber bozan yeni söylem duyulmasın...

Örneğin, medyada Dengir Mir Mehmet Fırat’ın gidişi tartışılıyor... Oysa bana sorarsanız asıl önemlisi Abdülkadir Aksu’nun dönüşüdür.

Abdülkadir Bey’i Gaziantep Valiliği günlerinden tanırım. O yüzden iddialıyım: Aksu’nun partide ikinci adamlığa yükselişi, Tayyip Erdoğan’ın savaş düzenine geçiş işaretidir. Artık Güneydoğu ve DTP için eski günler geride kalacak, yeni dönem başlayacak.

* * *

Madem bozulan ezberden ve değişimden söz açtık, Nevruz Raporu’na değinmeden olmaz.

Malum bu yılki Nevruz’da olaylar çıktı, ölümler yaşandı. Araştırması Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na düştü.

Dört partiden dört vekil, alt komisyon kurdu: AKP’den Abdurrahman Kurt, CHP’den Çetin Soysal, MHP’den Mehmet Ekici ve DTP’den Akın Birdal, Zafer Üskül başkanlığında rapor hazırladı.

Rapor kamuoyunda daha çok Apo’ya hangi sıfatın takıldığı yönüyle tartışıldı. Oysa raporda;

PKK ve DTP’nin Nevruz’u bahane ederek olay çıkarttığı,

Eylemlerin suç unsuru taşıdığı,

Güvenlik güçlerinin müdahalesinin meşru sayıldığı,

Sadece kolu kırılan bir çocukla, ölümlerin etkin soruşturulması gerektiği yer aldı.

148 sayfalık raporda, PKK için; 88 kez terör örgütü, 20 kez bölücü örgüt, 12 kez ayrılıkçı örgüt ve 2 kez PKK terör örgütü ifadesi kullanıldı. Ve bu rapora diğer vekillerle birlikte DTP’li Akın Birdal da imza koydu.

Benim için ve bu toplumun kahir ekseriyeti açısından PKK terör örgütüdür. Akın Birdal’ın attığı imza bu nedenle önemlidir...

Ama daha önemlisi, bu imzaya uygun politika izlenmesidir.

Yanlış şeytana taş

ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım’ın tarihi Antalya konuşmasını dün Hürriyet’in manşetinde herhalde okudunuz.

Gazete, Bakan’ın polis ve jandarma ile ilgili rüşvet ihbarı sayılabilecek sözlerini başlığa taşıdı.

Ben petrol fiyatlarıyla ilgili ifadesini tartışmaya açmak istiyorum. Bakan diyor ki: "Petrol fiyatı 140 dolar iken de, 70 dolara inmişken de benzin fiyatı aynı, oysa yarı yarıya olmalı..."

Diyelim ki doğru, ama Bakan Bey devam ediyor: "Rekabet Kurulu bakıyor, yakında petrol dağıtıcı şirketlere ceza gelirse şaşırmayın."

Şimdi bu lafın neresini düzelteyim, gerçekten bilmiyorum. Ama yine de deneyeyim:

1) Petrol dağıtıcı şirketler, isimlerinden belli sadece dağıtıcı, yani üretici değil.

2) Akaryakıt ürünlerini rafineriden alarak istasyonlarda tüketiciye satıyorlar.

3) Rafineri fiyatları düşmeden onların da fiyatlarını geri çekmeleri mümkün değil.

4) Rafineriler yüksek maliyetli stok nedeniyle çıkış fiyatını aşağı çekemiyor.

5) O yüzden pompadaki fiyat da ne yazık ki düşmüyor.

6) İthalat tabii ki mümkün, ama yüzde 30 kur artışı nedeniyle daha düşük fiyat zor.

Ulaştırma Bakanı ya bu gerçeklerin farkında olmadığı için yanlış hesap yapıyor...

Veya hükümetinin sıkça başvurduğu yöntemle, hayali şeytan yaratıp taşlıyor.
Yazarın Tüm Yazıları