Paylaş
ANTİK kent misali her mülkiyet katmanından ayrı hikáye fışkıran Egebank'ın son sahibinin elinde neden bu hale düştüğüyle ilgili ortak kanaat belli: Bankalar Yeminli Murakıpları soygunu zamanında fark etti, Hazine'den sorumlu Bakan savsaklamadı, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ama her nedense bağımsız yargı altı ay gecikti, halkın parası Murat Demirel'in şahsi hesaplarına aktı...
Kıssadan hisse: Denetim raporlarına kulak asılsaydı, bugünlere gelinmezdi...
Aslında pek itirazımız yok. Denetimin gücünü inkár ediyor değiliz. Ama galiba sorun artık denetlenenlerin de aynı gücün farkında olmalarında yatıyor. Bakalım aynı bankada üç yıl kadar önce yaşanan nöbet değişiminden ne gibi ders çıkabiliriz?
* * *
Egebank'a Hazine Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü tarafından 5 Temmuz 1996 tarihinde yollanan yazı, ‘‘Bankalar Yeminli Murakıbı Fahrettin Yahşi tarafından bankanız nezdinde yapılan inceleme sonucunda...’’ diye başlıyor.
Ardından talimatlar sıralanıyor:
‘‘Kredi anapara ve faiz tutarlarının zamanında tahsili için gerekli önlemlerin alınması, donuk nitelikli kredilerin bir an önce tasfiyesinin sağlanması, tahsili şüpheli hale gelen alacakların Karşılıklar Kararnamesi uyarınca takip hesaplarına intikal ettirilerek karşılık ayrılması...’’
‘‘Getirisi çok düşük olan iştiraklerin ve alacaklar nedeniyle edinilen gayrimenkullerin bankaya nakit girişi sağlayacak şekilde elden çıkarılması...’’
‘‘Yurtdışı muhabirler aracılığıyla gerçekleştirilen fiduciary loan işlemlerine son verilmesi...’’
* * *
Egebank'ın Hazine'ye yanıtında (6 Ağustos 1996) ‘‘Bankalar Yeminli Murakıbı Sayın Fahrettin Yahşi tarafından düzenlenen raporda belirtilen hususlarla ilgili olarak banka görüş ve değerlendirmelerimiz ile mali bünyenin güçlendirilmesi için alınan tedbirler...’’ ifadesi kullanıldı.
Ancak Hazine bu yanıttan tatmin olmadı, 8 Kasım 1996 tarihli bir yazıda ‘‘Alacağınız tedbirler lafta kalmasın, acele edin’’ anlamına gelen cümlelere yer verildi. Ve böylece 3 Eylül 1997 tarihine gelindi. Bu tarihte Egebank'tan Hazine'ye yollanan yazıda oldukça iyimser bir üslup hákimdi:
‘‘Banka bünyesinde ciddi iyileştirilmeler yapılmış ve bu iyileştirmelerin sonucu banka bilançosuna da yansımıştır...’’
İlginçtir bu raporun altında Banka Genel Müdürü Sami Erdem'in yanı sıra Genel Müdür Yardımcısı sıfatıyla Fahrettin Yahşi'nin de imzası vardı.
Fahrettin Yahşi bir yıl önce denetlediği ve ciddi uyarılarda bulunduğu Egebank'ta bu kez Genel Müdür Yardımcısı olarak görev başındaydı. Yahşi'nin de imzasını taşıyan yazıda muhtemelen eski murakıbın izinden yürüyen bir meslektaşının inceleme raporuna yanıt vardı...
* * *
Sakın kimse alınmasın, maksadımız kimseyi kötülemek değil, ders çıkarmaktan ibarettir.
KARŞI GÖRÜŞ-KATKI
‘‘İyi hoş da bütün bunlar olurken Egebank Yönetim Kurulu'ndaki eski Merkez Bankası Başkanı ne yapıyordu? Doğrusu Murat Demirel vitrini iyi süslemiş.’’
(Emine Sağlam)
Paylaş