Paylaş
MÜJDELER olsun yurdumun toprağına taşına, demokrasimiz bu kez de ucuz kurtuldu... Düğmeci çetenin tecavüze nakıs teşebbüsünü kazasız belasız atlattık, özellikle hırsızların-uğursuzların gözü aydın olsun...
Ve lütfen geçmiş olsun dileğimizi ‘‘temenni ve niyet’’ kabili protokol eseri saymayın... Genel konuşmuyoruz, özel bazı hırsızların -en azından şimdilik- atlattığı tehlikeden söz ediyoruz...
* * *
Efendim, lafa yekun çekersek, Beyaz Enerji operasyonu polis deyimiyle ‘‘mevzii’’ (lokal) harekáttı... Aslında çok daha önemli ve geniş kapsamlı diğer bir operasyona yem vazifesi görüyordu...
Polis Beyaz Enerji operasyonu çerçevesinde ele geçirdiği bazı ipuçları sayesinde başka bir bakanlıktaki rüşvet çetesini yakalamak amacındaydı.
Ne var ki demokrasi áşığı (!) siyasetçilerimiz ve bazı medya mütefekkirleri ele ele verip düğmeye basınca işin bombası patladı, herkes uyandı. Siyasetçiler rejim krizi çıkardı, pek kıymetli medya mütefekkirleri ise kamuoyunda Beyaz Enerji sayesinde Türklerin Anadolu'ya ayak bastığı günden bu yana tüm yolsuzlukların aydınlatılacağı beklentisini yarattı...
Sonuçta rejim kurtuldu, iki bakanlığa birden çöreklenmiş hırsızlar da öyle... Özellikle bazı değerli işadamlarının imece usulüyle lüks villa sahibi ettiği makam sekreteri hanıma selam ederiz... Hatta ne kelime, aziz ve ulu varlığı karşısında selam dururuz.
* * *
Bu köşede yıllardır yazdık, çizdik...
Siyasetin polis soruşturması veya mahkeme kararıyla temizlenmesine imkán olmadığını dilimiz döndüğünce anlatmaya uğraştık... Ne yazık ki Beyaz Enerji ile ilgili toplumsal pozisyonlarda yine aynı hataya düşüldüğünü gördük...
Gönül gözüyle baktığımız için mantığı tatil edip;
Savcıdan gazeteci gibi iddianame yazmasını,
Gazeteciden savcı gibi haber/yorum kaleme almasını,
Polisin kendisini savcı/yargıç yerine koymasını,
Denetim elemanının polis gibi hafiyelik sergilemesini bekliyoruz.
Açık söyleyelim, hata ediyoruz.
Çünkü gazete makalesinde şık duran enerji politikası eleştirisi iddianamede sırıtır... Gazetecinin yürüyen bir soruşturmanın ardına saklanıp aklına geleni yazmaya kalkması da ayıptır...
O yüzden siyasi olgunluğa erişebilmek için duygusal zincirleri kırmak zorunludur... Siyasilerden siyaseten hesap sorabilme umut ve yeteneğinden yoksun toplumların geleceği karanlıktır.
KARŞI GÖRÜŞ-KATKI
‘‘ANAP'ın stratejisine en önemli desteği göz ardı etmememiz lazım: Tek siyasi sermayesi 25 yıl önceki vitrininden bugüne taşıdığı ‘dürüstlük' olan -belki yeni belki mecburcu milliyetçi- başbakanımız Ecevit de konuyu başbakanlık koltuğunu korumak için ‘düğmeye basma' şekilciliğinde tutuyor.’’ (Ali Oğuz Konuk)
Paylaş