Darbeci, damat, diktatör paşa

HÜKÜMET 17 Aralık zafer sarhoşluğuyla vites küçültünce gazeteler güncelden umudu kesip tarih mecmuasına döndü.

Ermeni tehciri, Kıbrıs tarihi, Özal sülalesinin sırları, Şehzadebaşı Karakolu Baskını sanki dünmüş gibi manşete çıktı. Belki de geçmişte halının altına süpürülen hesapların görülme vakti geldi. Veya o hesaplardan güncel çıkar sağlama hevesi hortladı.

ABD’nin Ermeni kartına karşılık İncirlik pazarlığı gibi.

İngilizlerin İstanbul işgali sırasındaki Şehzadebaşı Karakolu Baskını’ndaki 6 şehidi 47 yıllık aradan sonra hatırlamamız, askeri törenle anmamız... Birkaç hafta geçmeden İngiliz gazetelerinin 85 yıldır kapalı, gizli arşivden süzdükleri, ‘Enver Paşa rüşvet aldı’ iddiasını gündeme taşımaları gibi.

Misilleme gibi ilginç rastlantı, öyle değil mi!

* * *

Henry Morgenthau
, 1913-1916 yılları arasında ABD’nin İstanbul Büyükelçisi’ydi. İttihatçı paşaları yakından tanıdı, ülkesi savaşa girene kadar tarafsızlığın keyfini sürdü. Anılarını internette bulmak mümkün.

Morgenthau, 1914 yılında Enver Paşa’yı evinde ziyaret etti, anılarına ‘Enver sarayda yaşıyor, çok paraya, saraylı eşe sahip’ başlıklı bölümü ekledi. ABD Sefiri’nin, Paşa’nın malikánesindeki lüksten (örneğin Naciye Sultan’a evlilik hediyesi olarak verilen altın tahttan) çok etkilendiği belli: ‘Enver parayı nereden buluyordu? Ailesi yoksuldu, şahsi serveti yoktu. Bakan olarak aldığı maaş 8 bin doları geçmezdi. Eşinin sadece saraydan mütevazı maaşı vardı. Enver’in bir iş hayatı olmadı, o yaşamı boyunca hep ihtilalci, askeri lider ve siyasetçiydi. Ama çok yüksek gelir gerektiren yaşam sürüyordu.’

Hürriyet Kahramanı
ilan ettiğimiz Paşa, darbeci, damat ve diktatördü.

İngiliz rüşveti belgesiz dedikodu çıktı diye seviniyoruz, sonra kalkıp bugünkü bozuk Türk imajına şaşıyoruz. Hakikaten hayret!

Kıbrıs elmasının iki yarısı da çürük

İKİ haber bir gün arayla gazetelerde çıktı:

‘Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos’un en büyük finansörü ve destekçisi medya patronu ve banker Yannis Andonikovu, Kıbrıs Elektrik Kurumu çalışanlarının 20 milyon doları aşan ‘tasarrufu teşvik fonunu’ borsada oynayıp ‘buharlaştırmaktan’ tutuklandı. Şirketinin hissedarları arasında Papadopulos’un oğlu da bulunuyor.’

‘KKTC Cumhurbaşkanlığı’nda çalışan 15 personelin, çete kurup Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın muhtaç durumdaki vatandaşlara yaptığı yardımları zimmetine geçirdiği ortaya çıktı. KKTC Sayıştayı’nın raporuna göre, 2001 yılının ilk üç ayında hortumlanan miktar 300 bin doların üzerinde.’

17 Nisan’da KKTC’de iktidar değişecek, çözüm umudu artacak.

Ama güneydeki çürük tedavi edilmedikçe sağlıklı birleşme zor.

Türkiye ayağına dolaştı

Valery Giscard d ’Estaing bu köşede sıkça eleştirildi. Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı, Avrupa Anayasası’nı hazırlayan konvansiyona başkanlık ederken sürekli olarak ‘Türkiye’nin Avrupa’da yeri yok’ tezini işledi. Ama Türkiye, 17 Aralık’ta tarih aldı. Bugün Fransa’da anayasa oylaması tehlikede. Yani Türkiye döndü dolaştı, d’Estaing’in ayağına dolaştı.
Yazarın Tüm Yazıları