CHP’de rant miladı

ANKARA
İSTANBUL’un rantını kimseye tek başına yedirmezler demiştim, haklı çıktım. Bakın İstanbul’daki rant (=imar) vurgununa CHP’nin de ortak olduğunu gösteren dosyalar teker teker gazete manşetlerine çıkıyor.

Ama CHP’nin AKP’ye suç ortaklığının sona erdiği miladı da atlamamak lazım.

2004-2009 sürecini kabaca ikiye ayırırsak...

2004-2007 Ağustos arasında rant çarkı şöyle döndü:

Büyükşehir Belediyesi’nin İmar ve Bayındırlık Komisyonu, 3 yıl içinde dört bine yakın karar aldı. İstanbul’un imar haritasını bir baştan diğer başa değiştirdi. (Oysa aynı sürede diğer komisyonlar toplanamadı bile!)

İşin ilginci, bu dört bin kararın neredeyse tamamı oybirliği ile alındı. Oysa komisyonun dokuz üyesinden altısı AKP’li, ikisi CHP’li ve biri de Anavatan üyesiydi.

CHP bu rezalete 2007’de uyandı, Deniz Baykal İstanbul’daki imar vurgununa karşı yargı yoluna gitme talimatı verdi. CHP İstanbul İl Örgütü, 118 imar değişikliği dosyası için dava açtı.

Ve hukuk sürecinde işin bombası patladı. CHP açtığı davalardan 20’sini geri çekmek zorunda kaldı, çünkü imar değişikliği kararlarının altında CHP’li üyelerin de imzası vardı.

Ama bu rezalet hiç değilse bir işe yaradı...

CHP’nin İstanbul yönetimi değişti, Gürsel Tekin başkan oldu.

Gürsel Tekin, sadece rant kardeşliğini bozmakla kalmadı.

263 imar değişikliği için mahkeme yolunu tuttu.

CHP’nin AKP’yi İstanbul’u soyma konusunda yalnız bırakması ne anlama geliyor derseniz.

Yeniden ilk satıra dönelim: İstanbul’un rantını kimseye tek başına yedirmezler.

O yüzden CHP’deki temizlik önemlidir!

Karakuş: Öz’ü tanımam

SUSURLUK aktörlerinden Yaşar Öz’ün polis tarafından aranıyor iken Ankara’da tekstilci bir işadamının fabrikasında Mehmet Ağar’la buluştuğu yönündeki iddiasını bu köşeye aktardım ve "Bu isim Canip Karakuş olmasın?" diye sordum. O gün rahatsızlığı nedeniyle temas kuramadığım Ankara Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Karakuş dün bir açıklama yolladı:

"Öncelikle belirtmem gerekirse, yazınızda adı geçen Yaşar Öz’ü kesinlikle tanımam ve görmüş de değilim. Dolayısıyla herhangi bir bağlantım veya ilişkim söz konusu olamaz. Ancak; Sayın Mehmet Ağar’ı çok uzun yıllardan beri tanırım. Emniyet Müdürü, Vali, Genel Müdür, Bakan ve Genel Başkan olduğu dönemlerde yakın dostluğum olmuştur. Bu yakınlığım, hiçbir şekilde dostluğun ötesine de geçmemiş ve herhangi bir siyasi ya da ekonomik ilişkim olmamıştır.

Kaldı ki; neredeyse yarım yüzyıla yakın süreden beri Ankara’da bulunan ve hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren birisi olarak çok sayıda insanla dostluğum olmuştur ve halen de bu dostluklarım devam etmektedir. Geçmişte de bugün de dostlarımın arasında; cumhurbaşkanları, başbakanlar, parti genel başkanları, bakanlar, milletvekilleri gibi farklı partilere mensup siyasiler ile müsteşar ve genel müdür gibi üst düzey bürokratlar hep yer almıştır. Bugüne kadar kamu kurum ve kuruluşları ya da yerel yönetimler ile hiçbir ticari veya ekonomik ilişkim olmamıştır. İhale, kredi, vergi, kooperatif, teşvik, tahsis gibi hiçbir kamu kaynağı elde etmedim; herhangi bir alışveriş ilişkisi içinde de olmadım."
Yazarın Tüm Yazıları