Enis Berberoğlu: Bilirkişi işbaşında

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

KAYIKÇI kavgasına aldananlar sanki demokrasi güçleri Ankara'da tankların üzerinde dans ediyor sanacak...

İstatistik ve tarihi dipnot meraklıları ‘‘1980-2000 döneminde kim daha fazla çaldı?’’ konusunda doktora çalışmasına yetecek malzeme toplayacak...

Yani halkımız yine aç karnına cambazı seyredecek. Cebindeki üç-beş kuruşun da uçtuğunu ruhu bile duymayacak.

* * *

Bütün bu kıyameti kopartan Beyaz Enerji dosyasında ulaşılan bilgi, belge ve ifade tutanakları ‘‘konsolide’’ edilmeye başlandı.

Enerji Bakanlığı, TEAŞ ve Maliye Bakanlığı'ndan çağrılan bilirkişi heyeti Savcılık'ta biriken dosyaları incelemeye aldı...

Böylece savcılığın iddianamesine temel oluşturacak veri tabanı meselenin uzmanları tarafından derlenecek.

Bilgi, belge ve ifadeler ayıklanıp sağlam kanıtlara dönüşecek.

İşin ilginci Beyaz Enerji operasyonunun duyulması ile birlikte polis ve jandarmaya ihbar yağması...

Ne var ki soruşturmayı yürütenlere göre, ‘‘Laf çok, ama kanıtı yok...’’ Özel kasasından milyarlar çıkan bürokratlar bile, ‘‘Biz rüşvet istemedik, zorla hediye verdiler’’ diye savunma yapabilecek cesarete sahip...

* * *

Düğme şaşkını hükümete gelince...

Düğmeye kimin bastığını merak edeceğine aynaya baksa ya...

Hálá farkında değil mi, düğmeye NEDEN basıldığını...

İçişleri Bakanı polisteki üç beş kopuğun ipini çekiyor...

Düğmeye basanlar polisi ayaklanmış yeniçeri misali sokağa döküyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu aylar hatta yıllardır rafta bekleyen dosyaların tozunu silip banka boşaltanları hedef alıyor... Hemen ertesi gün ‘‘falan banka batacak, öbürüne el konulacak, filanca patronu sorguya aldılar’’ dedikodusu başlıyor... Yabancılar korkunca milyarlarca dolar kaçıyor, durduk yerde kriz çıkıyor...

Ve nihayet Beyaz Enerji... Sanki birileri meselenin Konya-Yeşilhisar enerji iletim hattı ihalesinde kalmayacağından korkuyor gibi...

Haydi diyelim ki bu kez düğmeye ‘‘komutan’’ bastı...

Bankalar Operasyonu'nun sahibi de Kore Gazileri mi?

Balina, Paraşüt, Kasırga, Fırtına ve kod isimlerini dahi karıştırdığımız sayısız İçişleri operasyonunu başlatan kim? Sadettin Tantan mı, yoksa Büyük Hun İmparatoru Atilla mı, acaba...

Keşke birileri çıksa da, hükümete nereye, hangi uzunlukta çomak soktuğunu... Duyulan feryadın sandığı gibi siyasi meydan okuma olmayıp can acısından kaynaklandığını anlatabilse...

Belki o zaman demokrasinin balans ayarı tamamlanır.

NOT: Dipnotumuz da askerlere... Yasal sınırlar içinde yürüttükleri soruşturmayı yolundan şaşırtmak isteyenlere verdikleri yanıtı ancak iki buçuk sayfada sığdırabilmeleri en hafif deyimiyle gevezeliktir.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘Bu köşede Avrupa yolunda ilerlerken siyasetçilere nasıl olursa olsun ulusça destek vermemizi istediğinizde Mesut Yılmaz'ın bu hedef için uygunluğunu tartışmıştık. Kendisi her fırsatta ‘Hayır ben bu işin adamı değilim, benim kapasitem ancak komplo üretmeye müsait' demektedir.’’ (Dr. Ş. Çelik)

Yazarın Tüm Yazıları