Paylaş
MEDYADA geniş yankı bulan suç olaylarını çoğunlukla tıpa tıp benzerleri izler. Eğer göçmen işçi taşıyan tekne battıysa hemen ertesi gün köle tacirlerine baskının kareleri TV ekranlarını süsler. Tecavüz veya belki de zina, bu tür manşetleri hep artçı haberler takip eder.
Sakın ola ki bu haberleri suç patlamasının işareti saymayın. Sadece medya ve okur ilgisinin aynı noktada toplanmış olmasının eseridir bu furya.
Oysa cennet yurdumun dört köşesindeki benzer suçlardan bir demet imalatı yerine farklı suçları işleyen aynı suçluları teşhir daha akıllıca olmaz mı?
Gariban göçmenleri teknenin ambarına tıkıp dalgaların insafına bırakanların kartvizitinde meslek olarak ‘‘köle taciri’’ diye mi yazar sandınız? Onlarca cesedin sığdığı kaçak kapısından daha neler geçer hiç düşündünüz mü? Olaya, Antalya'da yaşanan facia neticesinde eşkáli belirlenen uluslararası şebekenin Türkiye kanadının ilk suçu mu diye bakan çıktı mı? Tekrar soruyoruz: Şebekenin işlediği başka suç veya izlenen eylemi var mı?
* * *
Kaçak yolunun iki ucu olduğu unutulmamalı. Eğer kapının iki tarafı arasında güven ortamı ve işbirliği sağlanırsa başarı şansı yükseliyor.
Tıpkı Atina'da yakalanan 515 kilo eroin örneğinde olduğu gibi. Bu büyük balık, Türk ve Yunan polisleri arasındaki ikinci ortak projenin ürünü. İlk işbirliği iki ay kadar önce Nijeryalı uyuşturucu çetesine karşı kuruldu.
Bu kez duyum Türk polisine ulaştı. DGM ile koordineli götürülen operasyonda Türkiye'de şebekenin sedece hamal tabir edilen taşıyıcılarına ulaşılacağı anlaşıldı ve top Atina'ya iletildi. Nitekim operasyonun Atina ayağında sadece uyuşturucu değil patron düzeyindeki isimler de ele geçti.
Türk polisinin komşu ülkelerle ortak operasyonları uyuşturucu rotasında yeni arayışlara yol açtı. Örneğin, Kuzey Karadeniz hattı kuruldu. Rusya-Ukrayna ve Beyaz Rusya üzerinden giren Afganistan kaynaklı uyuşturucu miktarı toplamın yarısını aştı. Batılı güvenlik birimleri, Türk polisinden bu yeni güzergáh konusunda istihbarat yardımı bekliyor.
* * *
Suçla mücadelede siyasi irade yol gösterir ama icraat memurlara düşer...
O yüzden doğru adamın, doğru zamanda, doğru yerde olması önemlidir.
Aksi halde sınır ötesi güven ortamı yaratmak zordur.
Yunanistan'da, Bulgaristan'da, Romanya'da başarılı operasyonlara imza atar hale gelen Türk devletinin önündeki başka bir onur sınavı da bellidir.
Yıllardır herkesin konuştuğu, bildiği banka vurgunlarına ilişkin dosyaların neden bu sohbahara kadar işleme konulmadığını savcılığa anlatmaları zorunludur. Toplumun suçluyu bilme hakkı vardır.
Bürokrat mı, siyasiler mi? Bu sorunun ve siyasi temizliğin yolu bürokratın masasından geçiyor.
Paylaş