Enis Berberoğlu: Bankaya dokunma elektrik çarpar

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

MİLLETİ korkuyla yönetip cebindeki üç kuruşu yürütmeye alışkın Yurttan Sesler Korosu makam değiştirdi...

1998'in moda şarkısının sözleri herhalde hálá hatırdadır: ‘‘Mali Milat yüzünden 100 milyar dolar kaçtı...’’

1999 sonbaharında bankasını hortumlayanlar sorguya alınınca koromuz yeni nakarat buldu: ‘‘Koluma girme sakın, yoksa kriz patlatırım...’’

Ve nihayet Beyaz Enerji operasyonuna muhalefetin isyan marşı bestelendi: ‘‘Bir gece ansızın gelebilirler...’’

Kim gelecekmiş?

Asker...

Peki ya darbe gerekçesi ne olacak?

Konya-Yeşilhisar iletim hattı ihalesinde vurgun iddiası...

Kuşlar bile gagalarını yorup gülmez...

* * *

İlk günden itibaren yazıyoruz...

Beyaz Enerji, polis veya jandarmaya mal edilemez, İçişleri Bakanlığı operasyonudur... Daha da önemlisi kritik kararlar tamamen DGM Savcısı'na aittir... Zaten 4422 sayılı Çetelerle Mücadele Kanunu'na göre; ‘‘Dinleme veya tespite veya kayıtların incelenmesine hákim karar verir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısı da bu hususlarda yetkilidir.’’ (4422 sayılı yasa, Madde 2)

Dolayısıyla son iki buçuk aydır süren operasyondaki tüm teknik takip (telefon dinleme) kararları DGM Savcısı tarafından alındı...

Şirket bilgilerine ve rüşvet konsorsiyumuna ilişkin ipuçlarına yine savcılığın bilgisi dahilinde ulaşıldı.

Şimdi sıra iddianameye geldi.

* * *

Ne var ki, Beyaz Enerji operasyonuyla ilgili kamuoyu beklentileri ile soruşturma sınırlarının çakıştığını söylemek hayli iyimserlik olur...

Meseleyi daha açık koyarsak;

Türkiye'nin enerji dışalımını neredeyse tamamen Rusya'ya bağımlı hale getiren politikalar veya daha somut örneğiyle Mavi Akım projesi bu soruşturmanın boyunu çok aşar...

Son birkaç yılda Enerji Bakanlığı tarafından ihale edilen ve toplamı 32 bin MW'ı bulan Yap-İşlet-Devret projelerinin ekonomik mantığı da savcılığın meselesi değildir... Hazine'nin, DPT'nin hatta bazı hallerde TEAŞ'ın bile itirazına rağmen Bakanlığın bu projelerdeki ve pahalı elektrikteki ısrarını hukuk çerçevesinde kalarak suçlamak zordur...

Kalıyor geriye, bir kısım bürokratın rüşvet konsorsiyumu ile muhtemel siyasi bağlantıları... Ki İçişleri ile yargının gücü bu kadarına yeter...

Bu tespitlerin ardından dün önemli bir hükümet üyesinden soruşturmayla ilgili şu ana çerçeveyi dinledik:

‘‘Hayali iddialara göre değil kanıttan kişiye gidiyoruz. Ayrıca bu ülkede rüşvetsiz yürümeyen işler olduğu da bir realitedir. Bu yüzden işadamlarını mağdur etmeden yürümek niyetindeyiz...’’

* * *

Peki ya siyasi sorumluluk?

İyi ki hırsız siyasinin hüküm giyeceği tek adres mahkeme değil...

Bir de seçim sandığı var. Hele panik yüzünden makyaj akarken hırsızın teşhisi daha kolay...

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘Her şeyi anladık da komutanın ismi niye gizli? Neden korkuyoruz? Neden komutan veya siz isim veremiyorsunuz?’’

(Mustafa Kemal Öztürk)

Yazarın Tüm Yazıları