Babacan: Başbuğ çok kafa yoruyor bizim için bir şans

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan’la Londra’ya uçarken ekonomi konuştuk, dönüşte siyasete girdik.

Haberin Devamı

Londra’da iken Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile birlikte bayramın ikinci gününde Ankara dışına gezi daveti aldık.

Ali Babacan’a aktardığımızda merak etti, aramızda şu diyalog geçti:

* Nereye gideceksiniz?

* Bilmiyoruz, ama terörden etkilenen bir il olduğunu tahmin ediyorum, Diyarbakır olur diye düşünüyorum.

Babacan bir an daldı sonra içtenlikle yorumunu dillendirdi:

* Terörden sadece Doğu ve Güneydoğu etkilenmiyor. İstanbul’un, Mersin’in bazı semtlerine bakın. Neden gençler yoksul, işsiz ve eğitimsiz. Terör ülke sathını etkiliyor. Demokratik açılım sayesinde sorun çözüm yoluna girdiğinde Edirne’de, İzmir’de, Muğla’da yaşayanlar da yararlanacak.

* * *

Ali Babacan’la İlker Başbuğ’un açılımdaki pozisyonunu da konuştuk:

Haberin Devamı

* Dışarıdan nasıl algılanıyor bilmiyorum, önceki dönemleri de çok bilmiyorum ama söylendiğine göre kurumlar arasında bakış açıları farklıymış. Bugünse çok ciddi bilgi paylaşımı ve çalışma ortamı var. Biliyorsunuz Genelkrumay Başkanı da bu işe çok kafa yoruyor. Askeri çözüm önemli ama bunun dışındaki enstrümanlar konusunda sayısız görüşme yaptı. Bu konuda araştırma yapan çok insanı dinledi. O da bizim için bir şans. Kurumların sadece kendi perspektifinden değil de farklı bir perspektiften bakabilmesi, yaklaşabilmesi. “Benim görev alanım budur” denilebilir. Ama biraz daha geniş bakabilmek çözüm için önemli. Çok farklı enstrümanları, politikaları iyi bir eşgüdüm ve zamanlama ileuyguladığınızda sonuç alabiliyorsunuz.

* * *

Başbakan Yardımcısı’na sürecin önündeki engelleri de sorduk.

Tıpkı Başbakan gibi muhalefeti eleştirdi, ardından “terörün varlığından maddi veya siyasi nemalananları” suçladı.

Terörden maddi yarar sağlayanlar kim olabilir, Babacan tarif etti:

* Terör çetesi, uyuşturucu kaçakçısı, hepsi. Avrupa’da ciddi uzantıları var. Kaç bin kişilik örgütü orada tutuyorsunuz. Ciddi finans gerektiren bir operasyon.

Babacan MHP’nin “birleştirici değil ayrıştırıcı” bulduğu üslubuna rağmen sürecin sonucundan umutlu konuştu:

Haberin Devamı

* Anadolu kültüründe birlik beraberlik, kardeşlik dönemleri, tersine süreçlerden çok daha uzun. Açılımla doğalını yapacağız. Suyun akışına göre hareket ediyoruz. Akıntıya karşı kürek çekmiyoruz, rüzgâra karşı yelken açmıyoruz. Tıpkı TRT Şeş gibi yapınca “Daha önce neden yapılmadı ki?” diye doğal karşılanacak adımlar atacağız.

Takvimi anlamak için “Ekim ayı MGK toplantısını öne almayı düşünüyor musunuz?” diye sordum. Babacan, “Hayır” dedi ve ekledi:

* MGK artık istişari organ. Aslında MGK eskiden kolay kolay bir araya gelmeyen herkesi toplamak için iyi bir yermiş. Ama bugün MGK’da kim varsa herkes birbiriyle gayet iyi görüşüyor. MGK Abdullah Bey’in (Gül) Cumhurbaşkanlığı döneminde daha verimli çalışıyor.

Haberin Devamı

* * *

Babacan Londra’da çok sayıda yabancı yatırımcıyla görüştü, konferanslar verdi. Yabancı medya ile söyleşiler yaptı. El Cezire’den David Frost -ki Nixon röportajıyla ünlüdür- söyleşisinde Türk bankacılık sektörünün krizdeki performansı gündeme geldi. Frost, Babacan’a banka yöneticileriyle ilgili prim tartışmasını hatırlattı. Başbakan Yardımcısı da Frost’a bizdeki usulü anlattı. Yani yöneticilerin mal varlıkları ile sorumlu tutulmasını... Babacan bu uygulamaya neden inandığını çok açık anlattı:

* Bizi kurtaran o. Banka para kazanırsa bonus al. Ama kaybedince riskin yok. Olmaz. Bankacılık yasasında koruduk. Tartışıldı. Abdüllatif Bey (Şener) “Buna itiraz var” dedi. “Hiç dokunma. Öyle kalsın” dedim. O hayırlı madde. Ta ki işler oturana kadar.

Haberin Devamı

 

Yazarın Tüm Yazıları