Andıçta ’F tipi komplo’ iması var

ANKARA
GENELKURMAY andıcının medyaya yansıdığı gün, Başbakan Tayyip Erdoğan Nevşehir’deydi.

Akşam saatlerinde Ankara’ya döndü, mola vermeden ve bel ağrısıyla Bakü’ye uçtu.

Aynı akşam başkentte resmi bir yemekte, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt yan yana düştü. Sohbetlerinde andıçla ilgili tek cümle geçti.

Büyükanıt, "İnanın andıcı hiç görmedim" dedi ve ekledi, "Masama gelmedi".

Askerlikte komutana arz edilmeyen planlama (çalışma) resmiyet kazanmaz.

Nitekim dün Genelkurmay Askeri Savcılığı’ndan yapılan soruşturma açıklamasında, "...metin sahte olmayıp bazı istatistiki değerlendirmeleri de içeren ilgili şube müdürlüğünde (İletişim Dairesi) görevli bir kişi tarafından hazırlanan taslak bir metindir" ifadesi kullanıldı.

Metindeki "görevli kişi" şifresini kırmak daha zordu.

Aldığım ilk bilgiye göre, andıcın medyaya yansıdığı gün bilgisayarlar tarandı. Yakın zamanda terhis olmuş bir yedek subayın kullandığı bilgisayarda andıcın izine rastlandı. Bu kişinin bilgisine başvuruldu. Andıcın 12 Ekim 2006 tarihinde çalındığı ve ABD’ye yollandığı saptandı.

Tabii ki ABD’yi duyanın aklına ilk gelen, Fethullah Gülen’in ismi oldu. Silahlı Kuvvetler bu yolla andıcın Ankara jargonuyla "F tipi komplo" saydığını ima etti. Dahası andıcın medyaya sızdırılma zamanlaması ile Cumhurbaşkanlığı seçimi arasında şu satırla irtibat kuruldu: "Bilgilerin yurtdışı bağlantılarıyla ilişkili olarak ülkenin siyasi ortamı nazara alınmak suretiyle 8 Mart 2007 tarihine kadar bekletildiği ve o tarihte kamuoyuna sunulduğu dikkati çekmektedir."

Geçen salı günü bu köşede "Çankaya’nın diyeti, cemaati tasfiye mi?" diye sorduk.

Emniyet’teki iç savaşı anlatan bu yazının mürekkebi kurumadan Genelkurmay’ın andıç ithamı geldi.

Demek ki işler hızlandı, tabir yerindeyse "düğmeye basıldı". Ama cemaat de boş durmuyor gibi... Amiral Özden Örnek’in yalanlanan günlüklerinin kaynağı da ABD’deki aynı adres olmasın?

Samsun-Ceyhan’a destek

BELKİ sadece enerji piyasasını izleyenler ilgilendi, kamuoyunun dikkatini pek çekmedi.

Ama Burgaz-Dedeağaç boru hattı projesinin imzalarının atılması Ankara’da moralleri bozdu. Rusya’nın yüzde 51 ortaklığı olan projede Boğazlar kurtuldu, ama diğer hatların kaderi tartışmaya açıldı.

Özellikle ABD’nin tavrı merakla bekleniyordu, Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’un Washington’daki konuşması (27 Mart) imdada yetişti:

"BTC boru hattı rüyasının gerçekleşmesinde ülkemin rol almasından gurur duyuyorum. Bir diğer adım ise BTC yolunu izlemeyen alternatif yollar geliştirmektir. Türkiye’nin Samsun-Ceyhan hattı masadaki opsiyonlardan biridir. Ve biz Türkiye’nin sıkışık Boğazlara alternatif olarak bunu sunmasından memnunuz. Bu potansiyel, yatırımcı ve taşımacılar için önemli avantajlar sağlayacaktır."

Büyükelçi’nin bu ifadesi, ABD’nin Rusya tekeline girecek Burgaz-Dedeağaç hattı yerine herkesin ortak olduğu Samsun-Ceyhan’ı yeğlediği anlamına geliyor.

PKK, Ermeni tasarısı, Irak... ABD ile anlaşmazlık noktası çok.

Hiç değilse enerji alanında benzer hedeflere sahip olmamız bu yüzden iyi haber.
Yazarın Tüm Yazıları