ÖNCE adını koyalım: AKP 22 Temmuz seçim zaferiyle kıyaslandığında sadece oransal oy kaybına uğramakla kalmadı. 22 Temmuz gecesine göre 1 milyon 46 bin oy kaybetti. Hem de 6 milyon yeni seçmenin katıldığı bir seçimde!
Üstelik AKP seçimde ilk beşe girenler arasında mutlak olarak oy kaybeden tek partiydi.
CHP oyunu 1 milyon 800 bin, MHP 1 milyon 326 bin, Saadet 1 milyon 210 bin artırdı.
DTP’nin oyu, geçen genel seçimdeki bağımsız oylarının 400 bin kadar üstündeydi.
Yani diğer partiler genç seçmenden oy toplarken AKP mevcut oyunu bile koruyamadı.
Bu, AKP için ilk derstir.
* * *
Ekonomik kriz ve artan işsizlik, iktidar partisinin oy kaybında ciddi rol oynadı mı?
Tayyip Erdoğan o kanıda, AKP için anket düzenleyen danışman şirketler de öyle.
Mesela, ANAR’ın anketleri son iki haftada AKP’de baş döndüren hızla oy kaybına işaret ediyor.
Demek ki "kriz teğet geçiyor" diye hafife alınırken aniden ve peş peşe paketler açılması boşuna değil.
Yine de krizin AKP’ye henüz büyük hasar vermiş olabileceğini düşünmüyorum.
Çünkü aksi halde, AKP her biri sanayi kenti olan ve artık durgunluk/işsizliğin kol gezdiği... Bursa, Denizli, Kocaeli, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta bu kadar başarılı sonuç alamazdı.
Ekonomik kriz şiddetini artırırken AKP’deki oy kaybı hızlanabilir.
Bu AKP için alınması gereken ikinci derstir.
* * *
İktidar partisi 81 ilin 60’ında İl Genel Meclisi oyları açısından ilk sırada.
Ve fakat seçmenin birinci parti tercihi, belediye başkanı seçimine tam yansımadı.
O yüzden AKP önde gittiği 60 ilden sadece 43 tanesinde belediyeyi kazandı.
Belli ki 15 ilde, AKP’nin aday seçimi yanlıştı veya sorunluydu.
Bu hataları tartışmak, AKP için üçüncü derstir.
* * *
Seçmen, Başbakan’ın kampanya üslubunu çok beğendi mi, pek sanmam.
Artık 2 veya 2.5 partilik siyaset yelpazesinin tarihe karıştığı da belli.
Şöyle ki; genel seçim olsaydı yüzde 10 barajı nedeniyle Meclis’te temsil edilmeyecek... DTP, Saadet, DP, BBP ve DSP oylarının toplamı yüzde 20’ye ulaşıyor.
Siyasette merkezde buluşma, birleşme dönemi kapanıyor... Merkezkaç başlıyor.
Bir sonraki seçimde tek parti iktidarı yerine koalisyon ihtimali beliriyor.
Bu sadece AKP’nin değil Türkiye’nin de tartışması gereken derstir.
Güneydoğu’ya dikkatle bakalım
İKTİDARIN en tecrübeli isimlerinden Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile telefonda sohbet ettik. Çiçek dedi ki, "Her parti bu seçimde ne kazandığı kadar, neden daha fazla oy veya başkanlık kazanamadığına da kafa yormalı, biz öyle yapacağız."
Ama Cemil Bey’in bir de bütün partilere dönük çağrısı vardı. Önemsedim, paylaşıyorum:
"Türkiye’nin belirli bir bölgesinde DTP’den başka parti kalmadı. Iğdır’ı da aldılar, yani Ermenistan sınırındalar. AKP o bölgede sadece Mardin’i kazandı. Tamam, Ankara’yı aldık diye sevinebiliriz, CHP de İzmir’i aldık diye övünebilir. Ama bu kutlamanın Türkiye’nin güvenlik açısından sorunlu bölgesine yardımı olmaz. Oraya ayrıca dikkatle bir bakmak gerekir."
Gün içinde temas ettiğim diğer bakan ve parti yöneticilerinin de oy kaybı kadar Güneydoğu’daki yeni yerel harita üzerinde durduklarını yazmazsam AKP’ye haksızlık etmiş olurum.