Enis Berberoğlu: Af yasası hükümetin aynası

Enis BERBEROĞLU

KLASİK zeká testleri yeni ve alışılmadık koşullara uyum yeteneğini sorgular...

Yer yatağıyla büyük kente göç yollarına düşen Anadolu delikanlısına ‘‘Uzaya giderken yanına ne alırsın?’’ diye sormak vicdana sığar mı, ayrı mesele... Ama siyasi zekánın değişen koşullara uygun tepkiyle ölçülmesi doğaldır...

* * *

Yaklaşık bir yıldır uygulanan ekonomik programın arkasındaki siyasi irade gereği çok tartışıldı.

IMF ve Dünya Bankası'nın çizdiği yol haritasının işçi ücretlerine zam ölçüsünde ayrıntıya inmesi çok yadırgandı... Hatta başbakan düzeyinde bile ‘‘içişlerine karışma’’ olarak algılandı...

Oysa Türk hükümetinin ve ekonomi bürokrasisinin neye ne kadar muktedir olduğu geçen hafta gayet iyi anlaşıldı. Mali piyasaların gözetim ve denetimindeki iki kara delik ortaya çıktı:

1) Piyasanın nakit ihtiyacı zamanında giderilmedi.

2) Bankalar arasındaki soruna çözümde geç kalındı.

Siyasiler ancak artçı depremler sırasında ayılınca, meseleyi, ‘‘asarız, keseriz’’ türü kof demeçlerle geçiştirmeye çalıştı.

(Bu mali depremin bir de hayırlı sonucu oldu... Üfürükçü hoca tayfasının foyası meydana çıktı... Ne yaklaşan krizi haber verip tasarrufçuyu uyardılar, ne de piyasa yatıştıktan sonra, şeffaf mantık çizgisiyle neden sonuç ilişkisi kurup tekrarının önlenmesine katkıda bulundular. Gerçek sorumluyu yani Ankara'yı hedef alacak cesaretleri olmadığı için uzmanlıklarını ‘‘tansiyon yüksek’’, ‘‘tek neden dedikodu değil’’ türü muğlak yorumlarla kanıtlamaya uğraştılar... Okurlar da bilgiye taraflı uzmanların burun kıvırdıkları ekonomi basınından takip etti.)

Yerli standartların yerlerde süründüğü bir dönemde krizden akıllarda kalanın ‘‘IMF limiti delindi’’ haberinin olması acaba sadece rastlantı mı sayılmalı?

* * *

IMF ve Avrupa baskısından nasibini almayan ender hükümet projelerinden biri af yasa tasarısı... Koalisyon partilerinin hali ortada, kamuoyu tepkili, kafalar karışık, projenin mimarları pişman, umutla tahrik edilen hapishaneler isyanlarda.

Hükümetin gerçek silueti bizce ekonomik programdan çok af tasarısı aynasında çıkıyor.

* * *

Demek ki toplumsal projelerin mahreci günümüzde artık o kadar fazla önem taşımıyor. Reçeteleri yerli veya yabancı diye sınıflamak abes kaçıyor. Hayat bu tür dar kalıpları kırıp geçiyor.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘Sayın Enis Bey, sizin memleketh (t) Hep Din ve Allah'dan ba(h)sediliyor, kurbanlar gırla gidiyor. Fakat herkes çalıyor, memleket hırsız dolmuş. Nasıl olur hem Allah hem hırsızlık. Ben 30 Senedir yurt dışındayım. Her memleke(t)te politik(a) okumuşumdur. Türkiye'deki rezaletli politik(a) görmedim. Hele Af kanunu, ben bir yerde görmedim Yalnız Afrika'da var Sizin Ankara vatandaşla alay mı ediyor?’’

(Semiha Weber)