Enis Berberoğlu: 50 bin kişinin parası tehlikede

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Dün bu köşede, Milli Gazete'den alıntı yaparak adı holding kendisi yeşil banker olan şirketlere para yatıran gurbetçi tasarrufçuları uyardık.

Gelen olumlu-olumsuz tepkiler ve yoğun sorular nedeniyle bugün de aynı konuya değineceğiz.

* * *

İslami cemaatlere oldukça yakın sayılan Aksiyon Dergisi, Ekonomi Editörü Harun Odabaşı imzalı bir haberi 1999 şubat ayında kapağına taşıdı... ‘‘Kaplanlara check-up’’ başlıklı bu haberde İslami kesimdeki holding furyasına dikkat çekildi. Bu holdinglerin Almanya'daki 2 milyon Türk'ün yaklaşık 150 milyar marklık birikimine göz koyduğuna işaret edildi.

Aksiyon'un haberine göre, İslami holding sayısı daha şubat ayında 43'tü.

Bu holdingler Almanya'da çalışan ve anavatandaki gayrimenkul yatırımlarından hoşnut kalmayan Türk işçileriyle temas kuruyor.

Faizsiz ‘‘kár ortaklığı’’ sistemiyle para toplayarak Türkiye'de yatırıma yöneltiyor. Aksiyon, Türkiye'ye bu yolla giren sermayenin 4-5 milyar markı bulduğunu hesaplıyordu. (Sadece Kombassan'ın getirdiği miktar 2 milyar mark.) İslami holdinglerin yöneticileri, son 10 yıldır süren faaliyetleri sonucunda gelinen noktayı Türk ekonomisi açısından son derece hayırlı görüyordu. Çünkü: 1) Yatırımları sayesinde 100 bin kişiye istihdam yaratıldı. 2) Bu holdinglerin yurtdışında 50 bin ortağı vardı. 3) Türkiye'nin ihracatına 200 milyon dolarlık katkı sağlandı. 4) Rekabet arttı, ürün fiyatları düştü.

* * *

Ancak yeşil bankerlerin faiz ve kur makasına dayalı saadet zinciri İslami girişimcileri de rahatsız ediyordu.

İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Buğa, gelinen kritik aşamayı daha yedi ay önce Aksiyon Dergisi'nin kapak haberinde şöyle anlatıyordu: ‘‘Yapılan iş, sisteme son girenin parasını ilk girene dağıtmaktır... Bu yapının nereye kadar devam edeceği belli değildir...’’

Buğa'nın işaret ettiği saadet zincirinin yılbaşından itibaren uygulanacak faiz-kur politikasına dayanması mümkün değildir.

Dolayısıyla İslami holding etiketiyle bankerlik yapanlara kaptırılan paraların akıbeti meçhuldür.

Aslında, gurbetçi vatandaşlardan topladıkları paraları sanayi yatırımlarına yöneltmiş İslami holdinglerin işi de zordur. Çünkü çıkabilecek panik ortamında gelecekleri nakit güçlerine bağlıdır.

Başlıktaki kullandığımız ‘‘50 bin kişinin parası tehlikede’’ ifadesiyle dikkat çekmeye çalıştığımız nokta budur...

İslami para trafiği sistemi çıkmaz yoldadır.

Hükümetin bu soruna acil olarak el atması zorunludur.

Yazarın Tüm Yazıları