Enis Berberoğlu: 10 bankada memurun parasının yarısı uçtu

Enis BERBEROĞLU

BAKALIM mali piyasaların haftanın ilk iş günündeki açılışına el konulan iki bankanın ne yönde etkisi olacak... Bize sorarsanız, bugün itibariyle her iki banka da operasyon öncesine göre çok daha güvenli ve muteber ellerde...

Dolayısıyla paniğe kesinlikle gerek yok. Hem zaten görmüyor musunuz, atı alan çoktan Üsküdar'ı geçmiş, devlete düşen sadece bakiyeyi kurtarmak.

* * *

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel iki bankanın riskini 415 trilyon lira olarak açıkladı... Kabaca 600 milyon dolardan fazla... Diğer batık bankaların donuk kredileri de (temerrüt faizsiz hesaplandığında) 8 milyar doları aşkın...

Zekeriya Temizel ve ekibi toplam 9 milyar dolara yakın kaynağı banka sahiplerinden ve onların bol keseden kredi dağıttıkları eş-dost-akrabalarından toplayamazsa işte o zaman kıyamet kopacak.

Çünkü tüm zararı Hazine üstlenecek... Zarar dediysek, boyutunu daha iyi anlatabilmek amacıyla birkaç örnek verirsek;

* Türkiye'nin milli gelirinin yaklaşık yüzde 4'ü,

* 2001 faiz ödemelerinin üçte biri,

* Gelecek yılki bütçenin onda biri,

* 2001 yılı için 12 katrilyon lira olarak öngörülen memur maaşlarının yarısına eşit...

Böylece en kritik denkleme geldik:

Eğer Zekeriya Temizel bu pisliği temizleyemezse en azından siyaseten başarısız sayılacak... Ama bu bankaların kuruluşuna izin veren, denetlemeyen, hatta muhtemelen sebeplenen hazretlere dokunulmayacak...

Herkesi sersem, alemi kör mü sandılar!

* * *

Bu ülkedeki banka rezaletleri herkesin gözünün önünde yaşandı, gizlisi saklısı kalmadı... Hangi siyasetçi, bürokrat kimi banka marifetiyle nasıl zengin etti, toplumun malumudur.

Banka alışverişlerine mafya aracılık etti... Uyanmadık.

Özelleştirme yoluyla satılan banka devlete geri döndü... Utanmadık.

Elin hırsızı-uğursuzu, mevduata yüzde 100 devlet güvencesi duvarının ardına saklandı, nasıl olsa geri ödemeyeceği için çılgın faizle para topladı, sistemi bozdu... Çaresiz kaldık.

Şimdi, sorunlu bankalar teker teker kucağımıza düştükçe şaşırıyoruz. Neden?

Zekeriya Temizel'i kahraman ilan edip paramızın peşine düşmesini istiyoruz. Yani biz ahırın kapısını hep açık tutacağız, kaçanı da Temizel yakalayacak, öyle mi?

Yok öyle yağma...

* * *

Zekeriya Temizel, bu hafta içinde aradığı banka patronunu tarif edecek... Batık bankaları satın alacaklarda aranacak koşulları açıklayacak.

Peki soruyoruz, mevcut patronlar arasında o koşulları yerine getiremeyen varsa ne olacak, bankasını elinden almak kolay mı?.

Araba devrilmeden, çok geç kalınmadan Zekeriya Temizel'e sahip çıkılmalı... Yoksa hem paramızı, hem de kahramanımızı kaybederiz.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘İlkokul öğrencilerinin devlete maliyeti 1000 dolar. (...) Devlet memuru öğretmenlerin maaşlarına yıllık yüzde 25 zam gelirken, özel okullarda aynı oran en az yüzde 55-60. Özel yaşam sigorta primlerinde olduğu gibi bu insanların gelir vergilerinin indirilmesi mümkün değil midir? Tam 2001 bütçesi görüşülürken konu tartışmaya açılamaz mı?’’

(Reha Koşukçu-Mak. Mühendisi)