Marsel İlhan

GEÇTİĞİMİZ hafta Türk tenisine damgasını vuran, Özbek asıllı vatandaşımız, TAÇ Sporlu Marsel İlhan oldu. Marsel, uluslararası turnuvalara katılmaya başladıktan sonra, süratle yükseldi ve şu anda, ATP Dünya Klasmanı’nda 414. sıraya indi.

Bu erkeklerde şimdiye kadar bir Türk tenisçisinin ulaştığı en iyi derece. Marsel, bu motivasyonu ile dün Türkiye Birinciliği finalinde, Ergün Zorlu’yu (TED) yenerek, 2. kez Türkiye Tenis Şampiyonluğu’nu kazandı.

Ben, Marsel’i 70’li yıllarda Romanya’dan gelen, Necvet Demir’e benzetiyorum. Tenis tarihimize sahip çıkmadığımız için, Necvet’i çoğumuz tanımayacaktır. Necvet, İstanbul’a geldiğinde 16 yaşlarındaydı ve antrenmansızdı. Önce Hilton Oteli’nde top topladı. Sonra TED Kulübü’ne geçti. Gece gündüz çalıştı. Kafasında sadece tenis vardı. Aynen profesyonel sporcular gibi yaşadı. Kısa zamanda Türkiye şampiyonu oldu. En sağlam baseline (arka çizgi) tenisini Necvet oynadı. Uluslararası alanda ve Davis Kupası’nda ülkemiz adına başarılı sonuçlar aldı. Marsel de Necvet gibi... TAÇ Spor Kulübü Başkanı Mahmut Naibi’nin sunduğu tüm maddi imkanlarını sadece ve sadece turnuva oynamaya harcıyor. Marsel 2008 sonuna kadar ilk 300 içinde yer almak istiyor. Zor bir hedef ama olmayacak gibi değil.

Tek bayanlarda ise Pemra Özgen finalde, yarı finalde İpek Şenoğlu’nu 3 sette yenen Çağla Büyükakçay’ı mağlup ederek, Türkiye şampiyonluğu unvanını korumuş oldu.
Yazarın Tüm Yazıları