Kamu araçları için menşeine bakılmalı  

Geçen hafta ÖTV ve KDV indirimleri dışında otomotiv sektörüne ilgilendiren başka bir gelişme daha yaşandı.

Haberin Devamı

 

O da ‘Taşıt Kanunu’nda yapılan değişiklikle kamuda bazı makamlar dışında, yabancı menşeli binek veya station-wagon cinsi taşıt edinilemeyeceğini ilişkindi. Yani tasarruf tedbirleri kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de üretilen otomobilleri destekleyecek çok önemli bir karar aldı. Ama kamunun alacağı veya kiralayacağı araçların ne yazık ki sadece Türkiye’de üretilmesi yeterli değil. Bu noktada daha önce yayınlanan genelge ile ‘yerli’ tanımına uyması için yerlilik oranının minimum yüzde 51 olması gerekiyor.

Bugün ticari araçları saymazsak Türkiye’de 6 fabrikada 10 farklı otomobil, 3 farklı da binek statüsünde hafif ticari araç üretiliyor. Sanayi Bakanlığı’nın verilerine göre yüzde 51 ve üzerinde yerlilik oranına sahip model sayısı ise bunun yarısı. Yani sadece 5 otomobil yerlilikte sınıfı geçiyor. Düşünün Honda Civic Sedan, Renault Megane Sedan ve Toyota C-HR bu doğrultuda ‘yerli’ kapsamına giremiyor.

Haberin Devamı

Bu noktada Türkiye’de üretimi desteklemek adına ‘yüzde 51’ şartı yerine geçici de olsa menşeine bakılsa tüm otomobiller kapsama girecek, kamunun da seçim şansı artacak.

Kamu araçları için menşeine bakılmalı

Bugüne kadar kamu kurum ve kuruluşları model seçeneği az diye bir yolunu bulup ithal araçları tercih ediyordu.

Bu durum kuşkusuz haksızlık yaratıyor. Teşvik ve diğer konular için demiyorum ama sadece kamu araç satın alma ve kiralamalarında 2019 yılı için ‘menşei şartı’ denense sonuçları ciddi etkili olur. Hükümet kanadı her zaman ‘yerli üretimi destekleyecek fikirler getirin’ diyor. Alın size fikir. ÖTV ve diğer vergilerde yerli/ithal ayrımı yapılamıyor ama menşei uygulamasıyla kurallara uygun şekilde Türkiye’de üretilen modellere destek olunabilir. Hem de hiçbir şeyi bozmadan...

Kamu araçları için menşeine bakılmalı

ABD’YE MİSİLLEME BİTECEK Mİ?

TÜRKİYE, 21 Haziran’da siyasi ambargolardan bağımsız olarak ABD’nin çelik ve alüminyum kısıtlamalarına karşı ek vergi silahını çekmiş ve 22 üründe misilleme başlatmıştı. Bunu göre ek vergi uygulanan 22 ürün arasında en çok etkilenen kuşkusuz otomobiller olmuştu. Türkiye’nin misillemesiyle birlikte ABD’den ithal edilen otomobillere yüzde 120 ek vergi konmuş, böylece hiç bir otomobil ithal edilemez hale gelmişti. Hatta geçtiğimiz günlerde Amerikan Tesla’nın sırf bu yüzden Türkiye’ye resmi olarak giriş yapmaktan vazgeçtiği iddiaları ortaya atıldı. Sonuçta bu ek vergi sadece Amerikan otomobillerini değil, menşei Amerika olan BMW, Mercedes gibi markaları da kapsıyordu. Zaten lüks sınıfta olduğu için ÖTV oranları yüksek olan bu otomobiller ek vergiyle birlikte ulaşılamaz noktaya gelmişti.

Haberin Devamı

Şimdi ABD ile ilişkilerin yumuşadığı bir döneme girdik. Rahip Brunson’un serbest kalmasının ardından iyileşen ilişkilere bağlı olarak siyasi ambargolar kaldırıldı. Şimdi gözler ekonomik ambargolarda. Ama sektör yetkilileri kısa vadede ekonomik ambargoların kalkmayacağını söylüyor. Çünkü ABD’nin çelik ve alüminyuma yönelik ekonomik ambargoları sadece Türkiye’yi kapsamıyor. Meksika’dan Kanada’ya, Fransa’dan Almanya’ya kadar bir çok ülkeye de ek vergiler getirdi. Bu yüzden ABD’nin bunlara kısa vadede kaldırmayacağı, Türkiye’nin de bu olmadan ekonomik misillemeye son vermeyeceği söyleniyor. Bekleyip göreceğiz.
Kamu araçları için menşeine bakılmalı

BAYİLER 2 AYDIR SİNEK AVLIYORDU

1 Kasım’dan itibaren devreye giren ÖTV ve KDV indirimleriyle otomotiv sektöründe çok büyük hareketlik yaşanıyor. Eylül-ekim aylarında resmen sinek avlayan bayiler hafta sonu doldu taştı. Alımı erteleyen bir çok vatandaş hem vergi indirimleri, hem de cazip kampanyalardan yararlanmak için uzun bir aranın ardından yeniden harekete geçti. Bu hareketliliğin devamı için markaların yıl sonuna kadar kampanyalarına devam edip, bazı bayilerin de fırsatçılık yapmaması gerekiyor. Zaten Bakan Berat Albayrak ‘takipçisi olacağım’ diyerek bu konuda uyarısını yaptı. Buna rağmen eğer fırsatçılık yapanlar varsa, inanın sadece kendi kuyularını kazar, sektörü zor duruma sokarlar. Yazımı Toyota CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un verdiği şu örnekle sonlandırmak istiyorum; “Yeni Corolla’yı mart ayında özel lansman fiyatı olan 75 bin TL’ye satışa sunduk. Bugün 77 bin TL’ye satıyoruz.” Aradan geçen 7-8 ayda kur farkını düşünürsek, fiyatların oldukça iyi noktada olduğunu söyleyebiliriz.

Yazarın Tüm Yazıları