Paylaş
Geçen hafta perşembeden bu yana doğru dürüst satışın yapılmadığı pazarda hafta sonu ise kur ayarlaması yapıldığı için işler tamamen durdu.
Peki şimdi ne olacak?
Zaten bayram tatili nedeniyle ağustos ayından otomotiv pazarının pek umudu yoktu. Geçtiğimiz yıl ağustosta 72 bin adetlik satış gerçekleşirken cuma gününe kadar bu ayki beklenti 40 bin adetler civarındaydı. Ama kurlardaki bu büyük sıçrama sonrası en iyimser tahminde bile 35 bin adetlerin altının görülebileceği söyleniyor. Çünkü bu hafta fırlayan kurların zam olarak yansımasıyla birlikte satışlarda bıçak gibi bir düşüş olacak, ardından gelen 10 günlük bayram tatiliyle de ay kapanacak.
KÜRESEL KRİZİN ALTINDA
Şöyle bir geçmiş yıllara baktığımda en son 35 bin adetlik satış 2009 yılında küresel kriz sonrası gerçekleşmiş. Yani bu ay satışların küresel krizden daha kötü olma ihtimali yüksek. Biraz daha geçmişe inince 40 bin adedin altında performans ise tahmin edebileceğiniz gibi 2001 krizinde olmuş. Ağustos 2001’de 17 bin adet civarında satış yapılırken, 2002 ağustosa geldiğimizde satış 14 bin adede gerilemiş. Hem de ağır ticari dahil.
Ama unutmadan yeniden hatırlatalım, bu ayki performans düşüklüğünün sebebi sadece kur artışı değil, en büyük etkisi uzun bayram tatili olacak. Kurun asıl etkisi kendini eylülde gösterecek.
SANAYİ AYAKTA KALMALI
Bu dönemde iç pazarda ciddi sıkıntı çeken otomotiv sektörü için tek olumlu gelişme ihracatta. Bugün ihracat olmasa otomotiv sektörünün durumu gerçekten içler acısı olacak. Yetkililer, otomotiv ihracatı olmasa yarım milyona yakın insanın işsiz kalabileceğini söylüyor.
Şimdi herkes gibi otomotiv sektörü de öncelikle piyasaların yerine oturmasını bekliyor. Yara alanların ne kadarı ayakta kalır kimse bilemiyor. Bir bakıma sektör kalan sağlarla yoluna devam edecek. Ancak çok geriden başlanacağı bir gerçek. Burada mühim olan ve de öncelik sanayinin ayakta kalması.
Kurdaki bu büyük sıçrama ihracatı şu an için etkilemiyor. Satış dolar ve Euro bazlı olduğu sürece maliyetlerin içindeki TL kısmından dolayı bir denge sağlanıyor. Yani kurla yedek parça ithalatı toplamda kendisini dengeliyor.
Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün’ün söylediği gibi, “İhracat yakın vadede otomotiv sektörünün emniyet supabı.”
MATRAH YA GÜNCELLENMELİ YA KALKMALI
KURLARDA yaşanan büyük artışla birlikte 2016 yılı sonunda uygulamaya konulan matraha dayalı ÖTV sistemi sektörün tam anlamıyla kabusu. Çünkü artan kurlardan dolayı bugün itibariyle Türkiye’de yüzde 45 ve 50’lik en düşük ÖTV dilimine giren araç kalmadı. Artık en düşük ÖTV oranı resmi olarak yüzde 60. Bu da ister istemez fiyatların kurların artışından çok daha fazla yükselmesini sağlıyor. Bu yüzden bir an önce ya matrah limitleri güncellenmeli, ya da bu sistemden otomotiv sektörünü kurtarmak adına tamamen vazgeçilmelidir.
Filo şirketlerinin gözü bankalarda
GEÇTİĞİMİZ cuma günü Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Başkanı İnan Ekici’den gelen, “Yıl sonunda yüzde 5 büyüme hedefliyoruz” açıklaması dikkatimi çekti. Belli ki piyasalardaki büyük dalgadan önce yapılmıştı. Bu kadar iyimser olmasına şaşırdım çünkü kurların bu denli arttığı bir dönemde filo şirketleri buna büyük döviz borcuyla yakalandı. Yani borçları dövizle, teminatları TL ile olunca kendilerini ciddi bir krizin içinde buldular.
Dün telefonla görüştüğüm İnan Ekici, bu görüşüme katıldığını ama bankaların işlerini doğru yapan firmalarla çalışmaya devam edeceğine inandığını söyledi. Bankaların hesabını, kitabını iyi yapan firmaların bilançolarına bakıp mantıklı hareket edeceğini umduklarını kaydeden Ekici, “Sakin olmamız gerekiyor. Filo araç kiralama Türkiye’de büyüyün bir sektör. Bu sektörde yaşanan sıkıntı tüm otomotiv sektörünü etkiler. O yüzden biz ekonomideki çarklar dönmeye devam ettiği sürece 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün, geçtiğimiz yıla göre yüzde 5 büyüyeceğini öngörüyoruz. Çünkü, firmaların araç ihtiyaçları sürüyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de likidite sıkıntısının yaşandığı bu dönemde doğal olarak araç kiralamaya olan eğilim daha da artıyor. Bu yüzden bu zor günlerde bankalara çok önemli görev düşüyor”dedi.
Bu ayın başında iflas eden filo kiralama şirketi Fleetcorp’un ise tüm sektörü mal edilmemesi gerektiğini belirten Ekici, “Bu şirketi şu andaki durumdan tamamen ayrı bir noktaya koyalım. Bugün sektörde bir kur sıkıntısı var. Ama Fleetcorp, bundan değil tamamen yönetimsel hatalardan battı” yorumunu yaptı.
Bugün dövizle borçlanan bir çok sektörde olduğu gibi filo araç kiralama sektöründe de büyük sıkıntılar var. Bankalar filo şirketlerinden verdikleri krediler için aldıkları teminatları artırmalarını isteyecekler. Eğer orta bir yol bulunmazsa ne yazık ki büyük sıkıntılar ortaya çıkabilir.
Umarım bankalar İnan Ekici’nin dediği gibi duygusal davranmaz, şirketlerin gücü doğrultusunda bir hamle yapar.
Paylaş