Hyundai, Türkiye yerine ÇEK’i seçti şimdi çalıştıracak adam bulamıyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Biliyorsunuz 2000’de Türkiye’deki fabrikasını kapatan GM’in Başkanı ve CEO’su Rick Wagoner, bu yılın başında Detroit fuarında yeni Astra Sedan üretimi için Türkiye yerine Polonya’yı seçmelerinden dolayı duydukları pişmanlığı dile getirmişti.
Wagoner, Türkiye’nin otomotivde Avrupa’da yıldızı parlayan bir ülke olduğunun farkında olduklarını belirterek, "Türkiye bir çok fırsat sunuyor. Bizde artık Türkiye’ye ilişkin bundan sonrasına bakıp bu fırsatları kaçırmak istemiyoruz. Biz bu pazarda daha etkili olmanın yollarını arıyoruz" açıklamasını yapmıştı.
Şimdi benzer pişmanlık Hyundai için de geçerli. Bildiğiniz gibi 2 yıl önce Koreli Hyundai 1.2 milyar Euro’luk yeni fabrika yatırımı için Türkiye ve Çek Cumhuriyeti arasında gidip gelmiş ama sonuçta yeni fabrikayı Çek Cumhuriyeti’nde kurma kararı vermişti. Kuşkusuz o dönem Çek Cumhuriyeti’nin sunduğu teşvikler ve destekler Hyundai’nin bu seçimi yapmasını kolaylaştırmıştı. Ama atlanan bir şey Türk otomotiv sektöründeki kalifiye elamana bağlı kaliteli üretimdi. Yani, arsa ucuz olabilir, işçilik ucuz olabilir ama Türkiye’nin otomotivde geldiği kalite seviyesi atlanmıştı. Bugün Türkiye’deki tüm otomotiv fabrikaları bağlı oldukları uluslararası markaların dünyadaki en kaliteli üretim yapan fabrikaları durumuna yükselmiş durumda. Toyota, Renault, Ford bunu resmi olarak da açıklıyor.
İşte bu noktada Hyundai’nin Çek Cumhuriyeti kararında hatalı olduğu daha üretim başlamadan ortaya çıktı. Hem de Hyundai’nin bu hatası Alman otomobil Dergisi Automobilwoche’de yayınlandı. Bir okuyucumun gönderdiği dergideki haberde Çek Cumhuriyeti’ne 1.2 milyar Euro’luk yatırım yapan Hyundai’nin, bu ülkede yetişmiş elaman bulmakta zorlandığı yazıyordu. Bu yıl için 1500 elaman almayı planlayan Hyundai, şu ana kadar bunun ancak yarısını bulabilmiş. Onların da ne kadar kalifiye olduğu tartışılır. Önümüzdeki yılın ilk aylarında açılması planlanan fabrikada 3 bin 500 kişi çalışacakmış. Çevresinde oluşacak yan sanayii ile birlikte bölgede yaklaşık 10 bin 500 kişiye iş sahası açılacakmış. Şimdiden 1500 kişi bulamayan Hyundai, o kadar elamanı nerden bulacak. Hyundai kanadından konuyla ilgili yapılan açıklamada, özellikle kalite kontrol ve boya konusunda ciddi eleman sıkıntısı çektikleri belirtilirken, yan sanayi firmaları da benzer açıklamaları yapıyor.
Sonuçta, bu yatırımı Türkiye çekmek için hem hükümet hem de sektör temsilcileri olarak yeterli çabayı göstermediğimiz açık. Ama Koreli Hyundai’de sadece bazı teşviklere kanıp Çek Cumhuriyeti’ni seçmesinin sıkıntılarını şimdi yaşıyor. Yakında Hyundai, Türkiye’den kalifiye elaman almaya kalkarsa hiç şaşırmam.
Subaru’nun değeri Land Rover ve Jaguar’dan iki kat fazla olur mu
Hafta içinde uluslararası haber ajanslarını tararken, Toyota’nın Subaru’daki hisse oranını artıracağı yönündeki gelişmeler dikkatimi çekti. Dünyanın en büyük otomobil üreticisi olan Japon Toyota, hali hazırda elinde bulunan yüzde 9.5’luk Japon Subaru hissesini yüzde 17’e çıkartma kararı vermiş. Böylece en büyük hissedar konumuna yükselecekmiş. İşin dikkat çeken tarafı ise Toyota, Subaru markalı otomobillerin üreticisi Fuji Heavy Industries’deki hisse oranını yüzde 9.5’tan yüzde 16.61’e çıkartmak için tam 293 milyon dolar ödeyecekmiş. Bu da Subaru’nun değerinin 4.1 milyar dolar olduğunu ortaya koyuyor. İnanılacak gibi değil.
Çünkü geçtiğimiz aylarda Ford, Land Rover ve Jaguar gibi iki önemli markasını Hintli Tata’ya 2.3 milyar dolara satarken, Toyota’nın Subaru’ya 4.1 milyar dolar değer biçmesi, herhalde sadece Japonlar arasındaki dayanamışdan kaynaklanıyor. Çünkü hem Land Rover hem de Jaguar, dünyada Subaru’dan daha iyi satış rakamlarına ulaşan ve daha iyi tanınan markalar. Ama eğer Toyota’nın Subaru için biçtiği fiyat gerçekten doğruysa, o zaman Hintli Tata iki markayı çok ucuza kapatmış demektir.
Bir de işin bizi ilgilendiren bölümü var. Geçtiğimiz Nisan ayında Japon Fuji Heavy Industries, Türkiye’de distribitörü olan Bayraktar Holding bünyesindeki Baytur Otomotiv’in yüzde 10’luk hissesini gerekçesini tam olarak bilmediğimiz bir şekilde 5 milyon dolara satın almıştı. Tabi şimdi dolaylı olarak Subaru’da çoğunluk hisseye Toyota sahip olunca Bayraktar’a da bir şekilde ortak olmuş olacak. Yani Bayraktar Grubu, dünyanın en büyük otomotiv üreticisiyle dolaylı yoldan ortak oluyor. İlginç değil mi.