Paylaş
Bu toplantıda herkesin en merak ettiği Fiat markasına ilişkin gelişmeler. Çünkü Fiat bugün en önemli iki pazarı olan Avrupa ve Brezilya’da ciddi kan kaybederken, Amerika’da ise neredeyse yok olmuş durumda. Uzmanlar Fiat’ın özellikle Avrupa’da model sayısında çok geride kaldığını, 2014-2018 iş planlarındaki 8 yeni modelden sadece 5’ini piyasaya sunduklarını söylüyor. Punto’nun ancak temmuz ayında satışa sunulacağı, yeni Panda’nın ise 2020 yılına ertelendiği biliniyor.
Küresel otomotiv araştırma şirketi JATO Dynamics’in analisti Felipe Munoz’a göre ise asıl sorun Fiat’ın çok az SUV modelinin olması. Bugün dünyada SUV satışları yüzde 37’lik paya yükselirken, özellikle Avrupa’da Fiat’ın bir çok rakibi SUV sınıfında en az 3 modele sahip. Fiat’ın ise bu sınıfta tek aracı 500X. 2017 yılında Avrupa’da pazar payı yüzde 5’e düşen Fiat, bu açıdan lüks markalar Mercedes (yüzde 5.7), BMW (yüzde 5.3) ve Audi’nin (5.3) bile gerisinde kalmış durumda. Fiat’ın kendi evi olan İtalya’da bile satışları bu yılın ilk 4 ayında yüzde 15 düşmüş. Bu noktada tüm gözler, Cenevre fuarında “Fiat’ı öldürmüyorum” diyen CEO Sergio Marchionne’ye çevrilmiş durumda.
Bugün Avrupa’da sadece Tofaş tarafından Bursa’da üretilen Egea (Tipo) Ailesiyle orta sınıfta başarı elde eden Fiat’ın, pazarda yeniden güçlenmesi için benzer stratejiyle yeni SUV modelleri üretmesi gerekiyor. Bunun için de özellikle 500X’in altında konumlanacak yeni SUV aracı için tek adres Bursa yani Tofaş gösteriliyor. Bir başka değişle küresel otomobil pazarında ibre SUV modellere kayarken, Fiat’ın Avrupa’da kurtuluşu da Bursa’da Tofaş tarafından üretilecek bir SUV modelinden geçiyor. 1 Haziran’a az kaldı, bekleyip göreceğiz. Geçmişte Doblo’nun 2 yıl önce de Egea’nın elde ettiği başarı dikkate alınıp, Fiat yeni SUV modelini Bursa’da üretecek mi, hep birlikte öğreneceğiz.
RAKİPLERE 3-4 YIL FARK ATTI
TÜRKİYE’de BMW, Land Rover, MINI ve Jaguar’ın temsilcisi de olan Borusan Otomotiv’in CEO’su Hakan Tiftik ile geçtiğimiz hafta Portekiz’de yan sayfada da göreceğiniz üzere elektrikli I-Pace modelini test ettik. Yol boyunca konuştuğumuz Tiftik, Borusan’ın Türkiye’de gerçek anlamda elektrikli otomobil atağına kalkan ilk grup olduğunu hatırlatarak, “Biz zaten 2 yıldır BMW i3 satışı yapıyoruz. Kısa bir süre önce 280 kilometre menzile ulaşan yeni i3’ü de satışa sunduk. Ağustosta Jaguar I-Pace’i müşterilere teslim etmeye başlıyoruz. Önümüzdeki yıl önce elektrikli MINI’yi satışa sunacağız ardından elektrikli BMW X3 gelecek. iX3 gerçekten çok başarılı bir model olmuş. Yıl sonuna doğru da yine yüksek menzile sahip yeni nesil BMW i4’ü getireceğiz. Rakiplerimize en az 3-4 yıl fark atmış oluyoruz. Bu yıl sonunda I-Pace ve BMW i3 ile 300 adedin üzerinde elektrikli otomobil satacağız. 2023 yılına kadar satışlarımızın yüzde 50’sinin elektrikli olmasını öngörüyoruz” yorumunu yaptı.
1 Temmuz’da CEO olarak 1’inci yılını tamamayacak Tiftik, bu yılın ilk 4 ayı sonunda BMW, MINI, Jaguar ve Land Rover satışlarının yüzde 20’nin üzerinde arttığını belirterek, “En önemlisi bu artışı sağlarken kârlılığımızı da önemli ölçüde artırdık. Bizim için önemli olan kârlı bir şekilde büyümemizi sürdürmek. Önce kârlı büyümek sonra lüks sınıfta liderlik hedefliyoruz. Yani önceliğimiz liderlik değil” açıklamasını yaptı. Başka bir sektörden gelen Hakan Tiftik liderliğinde Borusan Otomotiv’in bu yıl sonundaki performansını merakla bekliyorum.
ARABİSTAN UÇAĞINI İSTANBUL’A ÇEVİRDİ
9 ay önce Citroen’in Türkiye Genel Müdürü olan Emre Doğueri ile geçtiğimiz hafta C5 Aircross modelinin tanıtımı sırasında Paris’te bir araya geldik. Galatasaray Lisesi ve ardından Galatasaray Üniversitesi’nde mezun olan Doğueri, 1998 yılında iş hayatına Peugeot’ya ticari araç üreten Karsan’da adım atmış. Daha sonra Peugeot Türkiye’de çeşitli görevlerde çalışan Doğueri, 2002 yılında Paris’e gönderilerek uzun bir dönem merkezde görev almış. Arada 3 yıl Cezayir’e giderek PSA Grubu’nun o bölgedeki Ticari Direktörü de olan Doğueri, 2016 yılı Eylül ayında ise PSA Grubu’ndan ayrılarak Suudi Arabistan’dan gelen teklifi kabul edip, petrol ve enerji şirketi Petromin’in genel müdürü olmuş. İşte tam bu şirkette 1 yılını doldurmak üzereyken, Bayraktar Holding’den Citroen Genel Müdürlüğü teklifi gelmiş ve hemen kabul etmiş. Doğueri o dönemi şöyle anlatıyor; “Tam Suudi Arabistan’da düzeni kurup, Paris’teki eşimi ve iki oğlumu uçağa bindirip getirmek üzereydim, bu teklif gelince, uçağı İstanbul’a çevirdik. Hem benim hem ailem için iyi bir tercih yaptığıma inanıyorum.”
Paylaş