Elinizi çabuk tutun zamma yakalanmayın

Dünyada bir çok ülke, içinde olduğumuz bu kriz döneminde otomotiv sektörünü önemli ölçüde desteklerken, Türkiye’de bırakın desteği sektör devlet tarafından resmen çökertildi.

Nedeni açık değil mi. Son 3 ay içinde 4 kez beklenti yaratan açıklama yapıldı. İlk olarak ’ÖTV indirimi geliyor’ haberleri hükümet tarafından ortaya atıldı. Ardından sözüm ona ekonomik önlem paketi altında, kredi faizlerine yönelik indirim yapılacağı söylendi. Bu da yetmedi hurda indirimi söylentileri çıktı. Son olarak ise Ocak ayı başında Ankara’dan hükümetin otomotiv sektörüne yönelik destek paketi hazırladığı açıklamaları yapıldı. Şimdi şöyle bir dönüp bakıyoruz, bu kadar açıklamadan sonra hükümetten sektöre yönelik hiç bir destek var mı. Yoookk.. Yapılır mı. Bence artık çok da önemli değil.

Efendim, son 3 ayda altı boş 4 destek açıklaması, tüketiciler açısından önemli bir beklenti yarattı. Daha net anlatmam gerekirse, bu açıklamalar basında yer alınca, otomobil satışları bir anda kesildi. Tüketiciler haklı olarak ’indirim olacak’ beklentisiyle alacağı varsa da otomobil almadı. Yani her bir açıklamanın satışları en az 1 hafta durdurduğunu düşünürsek, son 3 ayda neredeyse 1 ay hiç otomobil satılmamış diye düşünebiliriz. Bu da devletin otomotive en büyük desteğinin bu açıklamaları yapmamış olması sonucu ortaya çıkartıyor.

Hayır hükümet kanadından yapılan sözde destek açıklamaları, bir de basında düşünüp taşınılmadan haber haline gelince, olan araçlarını değiştirmek isteyen tüketicilere oluyor. Siz kalkıp ’Otomobil almak için bir süre daha bekleyin’ manşeti atarsanız, tüketiciler beklemek isteyecektir. Ama beklediği bu dönem içinde araç fiyatlarına zam geleceğini ise hiç hesaba katmaz. Sözüm ona hükümetten destek gelecek diye beklerken, fiyatlara olağan zamlar gelince, sadece beklediğinizle kalıyorsunuz.

Halbuki her zaman söylüyorum, bugün otomobil fiyatları neredeyse 2 yıl önceki seviyelerde. Firmalar stoklarını eritmek için zararına satış yaptığı için bundan daha ucuza otomobil bulmanız mümkün değil. Hükümet, destek olsa bile bu öyle atla deve olmayacak. 30 bin TL’lik araçlarda en fazla 1-2 bin TL’lik indirimlerden bahsediyoruz. Dolayısıyla siz siz olun, zamlar kapıya dayanmışken biran önce ihtiyacınız olan otomobili alın. Yoksa bir daha böyle fiyatları bulamazsınız.

Not:Bu arada bazı firmalar doğal olarak küçük çaplı zamlar yapmaya başladı bile. Bizden uyarması...

Krizde TV dizileri otomobil tanıtımı için fırsat mı

Ekonomik krizle birlikte otomotiv satışlarında yaşanan düşüşe bağlı olarak bir taraftan fabrikalarda üretime ara verilip diğer taraftan işçiler çıkartılırken, 2009 yılına ait pazarlama ve reklam bütçeleri de önemli ölçüde kesildi. Otomotiv firmaları bu zor günleri aşmak için modellerini tüm dünyada kabul gören bir pazarlama taktiği olan televizyon dizileri ile tanıtma yöntemini seçiyor. ’Product Placement’ yani ürün yerleştirme anlamına gelen bu taktiği kriz döneminde en fazla kullanan şirket ise Tofaş. Bünyesindeki Fiat, Alfa Romeo ve Lancia markalarını televizyonların en çok izlenen dizilerine yerleştiren Tofaş, kriz döneminde bu taktikle marka imajını yükseltip, modellerinin bilinirliliğini artırmak istiyor.

Dizi filmlerde ’Ürün Yerleştirme’ yöntemi direkt reklam kokmadığı için müşterileri rahatsız etmiyor. Türkiye’de gelişen dizi sektöründe hem prodüksiyon firmaları tarafından otomotiv firmalarına çekim amaçlı otomobil talepleri giderken hem de otomotiv firmaları popüler dizilerde yer almak isteyebiliyor. Ama otomotiv firmaları araç vermek için ’senaryo’ ve kullanacak karakter şartı getiriyor. Yani dizinin senaryosunu, prodüksiyon şirketini, oyuncularını, yönetmenini ve izlenirlik raporlarını görmeden araç vermiyorlar. Özellikle aracı kullanacak karekterin marka imajına uygun olup olmadığı çok önemli. Tofaş bu bağlamda son dönemde 6-7 diziye birden araç vererek, marka ve modellerininin Türkiye genelinde tanıtımını yapıyor.

Bu farklı pazarlama taktiği hakkında Fiat Pazarlama Müdürü Özgür Özel’in söyledikleri önemli. Özel, verimli ve etkili bir iletişim aracı olan televizyonunun izleyiciler üzerindeki etkisinin çok yüksek olduğunu belirterek, "Özellikle hem TV izleyici sayısının hem de Türk dizilerini izleyenlerin her gelir grubundan sürekli artıyor olması, hedef kitlelere ulaşma anlamında sadece otomotiv alanında değil birçok sektörde farklı iletişim yöntemlerine yönelmeye itiyor" yorumunu yapıyor.

Ürün yerleştirme olarak tabir edilen bu pazarlama iletişiminin aslında sponsorluk çalışmalarının bir başka açılımını temsil ettiğini kaydeden Özel şunları söylüyor: "Otomotiv alanında da ürün yerleştirmenin tarihçesi yeni sayılmaz. James Bond serileri, Taxi ve Transporter gibi uluslararası nitelikle artık seri olmuş beyazperde filmlerini veya Ronin gibi kült haline gelmiş filmleri de sayabiliriz. Biz de Türkiye’de Fiat olarak beğenilen, yüksek yapım kalitesine sahip, senaryosuyla ve oyuncularıyla bir adım öne çıkan Türk dizilerinde ürünlerimizle yer alıyoruz. Bu sponsorlukların çok göze batacak şekilde olmasını istemiyoruz. Doğal, senaryonun akışına paralel olacak biçimde oyuncuların araçlarımızı kullanması yoluyla yani doğal yerleştirme olması bizim için çok mühim. Bu dolaylı pazarlama iletişimi türüyle Fiat markası kadar ürünlerimizi de özel biçimde konumlandırma imkanı buluyoruz. Her biri aslında tüketici olan TV izleyicisinin marka ve ürünlerimizi daha fazla fark etmesi ve beğenmesini arzuluyoruz. Beğenilen ve sevilen TV dizileri ile karakterleri, ürünlerin pozitif algılanmasında tüketici nezdinde büyük fayda sağlıyor."

İşte Tofaş’ın dizi yıldızı modelleri

DiziModeller

Binbirgece
Lancia Delta, Lancia Ypsilon, Alfa Romeo Spider

Canım AilemFiat Linea, Fiat Bravo,

Fiat Fiorino, Lancia Delta

Aşk-ı MemnuAlfa Romeo Brera

Kavak YelleriFiat Fiorino, Alfa Romeo Mito

Arka SokaklarFiat Ducato

GüldünyaFiat Ducato
Yazarın Tüm Yazıları