Paylaş
TÜRKİYE’de yıllardır otomotiv sektöründeki yüksek ve karmaşık vergi sistemi tartışılıyor. Bildiğiniz gibi zaten yüzde 45 ile 160 arasında çok yüksek oranlarda olan ÖTV uygulaması iki sene önce bir de matraha dayalı (vergisiz araç fiyatı) kademelendirilerek daha da karmaşık oldu. Bunun üzerine yüzde 18 KDV’nin eklenmesi ve ardından her yıl 2 kez yine kademeli MTV’nin (Motorlu Taşıtlar Vergisi) alınması hem vatandaş hem de sektör için içinden çıkılmaz bir durum yarattı. Vergiler emisyona değil de motor hacmine, tipine, araçların binek veya ticari olmasına göre sektörün içindeki aktörlerin yönlendirmesiyle belirlenince, hem bizlerin hem de Türkiye’ye gelmek isteyen yatırımcıların kafası karıştı. Dünya otomobil teknolojisi son hızla bir yöne giderken, bizim mevcut vergi sistemimizin bu teknolojik gelişmeye ayak uyduramayacağı görülüyor. Bu yüzden Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu’nun da dediği gibi önümüzdeki dönemde vergi sistemimizin Avrupa Birliği (AB) veya dünya standartlarına uygun, sade, anlaşılır ve basit bir hale getirilmesi şart. Yoksa dünyada büyük bir değişimin yaşandığı otomotiv sektöründe çok geri kalacağız, yeni yatırımları kaçırıp, üretim üssü olma şansını kaybedeceğiz.
MARKA MENFAATLERİ VAR
Geçen hafta bu noktada Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un söyledikleri de çok önemli. Bozkurt, eğer daha iyi bir Türkiye istiyorsak, marka menfaatlerinin dışında, büyük resme bakmak gerektiğini düşünüyor. Türkiye’nin otomotiv üssü olmak için her şeye sahip bir ülkeyken önündeki en önemli sıkıntının vergi sistemi ve belirsizlik olduğunu kaydeden Ali Haydar Bozkurt, “Belirsizlikten kastım ise şu; bir sabah uyanıyoruz vergi değişiyor. Son 20 yılda bakın kaç kere ÖTV vergisi değişimi yapıldı. Geçici olarak verilen teşviklerin de sektöre kısa vadede destek verdiğini düşünüyorum. Artık, daha uzun soluklu ve kalıcı çözümler üretilmesi gerekiyor. Bu da vergi sisteminin baştan aşağıya yeniden yapılanması anlamına geliyor. Şöyle ki; şu anda tüm dünyada, otomotiv teknolojisinde büyük bir değişiklik yaşandığına şahitlik etmekteyiz. Bu değişikliğe ayak uyduramazsak, ülke olarak dünya otomotiv teknolojisi devriminin dışında kalma riskimiz var. Bu da ülke ekonomisi için böylesine önemli bir sektörde, dünya ile rekabetin dışında kalma riski doğuracaktır” dedi.
BU İŞİ ANCAK DEVLET ÇÖZER
“Anlatmaya çalıştığım konu, vergi indirimi ile daha fazla otomobil satmak filan değildir. Benim altını çizdiğim nokta, vergi sisteminin yapısının değişmesi ve sektörümüzün dünya ile paralel şekilde yeni teknolojilere ayak uydurması konusudur” diye konuşan Bozkurt şunları söyledi: “Dünyada uygulanan sistemler incelenerek otomotivin 5-10 yıl içinde gideceği yöne bakılarak bir sistem ortaya konulması gerekiyor. Bizim; sektörün içindeki aktörler olarak, sadece kendi markalarımızın menfaatlerini düşünen yaklaşımlara değil, artık ülkemiz otomotiv sektörünün gelişmesi ve sektörümüzün de ekonomimize uzun vadeli katkı sağlayacak biçimde şekillenmesi için kafa yormamız gerekmektedir. Dünya otomotiv sektöründe gözümüzün önünde yaşanan önemli bir devrim söz konusuyken, geleceğe bir şeyler bırakacaksak, işte o gün, bugündür! Öncelikle şunu kabul etmemiz lazım ki, bu işi otomotiv sektörü kendisi çözemez. Bu işi devletler çözer. Sektöre bırakırsanız herkes kendine göre yorumlayacaktır. “
2 KİŞİ İÇİN TÜRKİYE’DE
Lexus’un dikkat çeken tasarıma sahip yeni süper spor otomobili LC 500, Ekim ayından itibaren Türkiye’de 1 milyon 690 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, “Hibrit motora sahip bu özel Lexus LC 500 modeline Türkiye’de bu yıl yalnızca 2 kişi sahip olabilecek. Bir kırmızı bir de lacivert getirdik” dedi.
1.6 TAKINTISIYLA YATIRIM GELMEZ
VERGİ sistemin yatırım açısından da çok önemli olduğunun altını çizen Ali Haydar Bozkurt, “Türkiye’de yatırımı olan markalarla, Türkiye’de henüz yatırımı olmayan ve yatırım düşünen markalar için önümüzde duran en önemli konulardan bir tanesi budur. ‘Mevcut teknolojileri ya da gelecekte üreteceğimiz teknolojiyi Türkiye’de satabilecek miyiz?’ sorusu her zaman yatırımcının gündemindedir. “Yeni ürün mevcut vergi sistemiyle cezalandırılacak mı?” endişesi eminim tüm markalar için önemli bir tartışma başlığıdır. Bu nedenle artık bugünden adımlar atmamız gerekiyor. Özellikle 2021’den sonra emisyonla ilgili Avrupa’da bir geçiş daha yaşayacağız. Ürünler çok farklı teknolojileri destekler hale gelmişken, bizim mevcut sistemimizdeki 1.6 litre takıntısı devam edemez çünkü dünyadan ayrışırız. Türkiye’deki otomotiv vergi sisteminin dünya ile paralel hale gelmesi gerektiğini ve daha da önemlisi burada yapılacak yatırımlarda bizim önümüzü açacağını düşünüyorum” dedi.
VERGİDE AVRUPA İLE ABD KARMASI GEREK
ALİ Haydar Bozkurt, yeni vergi sisteminin nasıl olması gerektiği sorusuna ise şu cevabı veriyor: “Öyle bir yeni yapı kuralım ki; hem devletin mevcut vergilerinde kayıp olmasın, hem de modern teknolojiye ayak uyduran bir sistemimiz olsun. Artık, 1.6 litre takıntısından kurtulup, dünyadaki iyi vergi uygulamalarına bakarak, motorun verimliliği ve çevreci oluşu gibi konuları ön planda tutan bir vergi sistemi oluşturmalıyız. Akademik çalışmalar yapılarak, yurtdışındaki örnekler incelenerek, hepsi belli formüllere dayandırılarak en adil sistemin getirilmesi mümkün. Birkaç tane sistemin kesişim kümesine yoğunlaşmamız lazım. Direkt Avrupa’yı alıp uyarlayınca veya ABD’yi alınca Türkiye’ye uymuyor. ABD’de uygulanan NOX gazlarını kapsayan sistemin, Avrupa’daki CO2’yi kapsayan mevcut sistemle birleştirilip otomotivin gittiği noktaya bakarak birkaç simülasyon yapılması lazım. Dünyada otomotiv sektöründeki yeni teknolojiler çevre, emisyon ve verimlilik konuları ön planda tutularak geliştiriliyor. Şu anda da otomotivde önemli bir geçişe tanıklık ediyoruz. Eski kalmış bir sistemde ısrarcı olmamalıyız. Avrupa’daki, ABD’deki sistemi alıp bunun karışımından bir simülasyon yapılabilir. Bu işin kuralı belli.“
SEKTÖRE 200 BİN ZİYARETÇİLİ FESTİVAL MORALİ
INTERCITY İstanbul Park’ta bu yıl ikincisi düzenlenen V Weekend Motoring isimli otomobil ve motosiklet festivalini 3 günde 200 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, festivalin otomotiv sektörüne taze bir kan getirdiğini belirterek , “Son dönemde ülkemizde otomotiv sektörü sancılı bir sürecin içinde. Biz de Intercity olarak bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz V Weekend Motoring festivali ile sektöre bir hareketlilik getirmeyi amaçladık. 3 gün süren festival bu yıl bize gösterdi ki Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir organizasyona imza attığımızı gördük. Bu yıl 72 otomobil ve motosiklet markasının katıldığı festivalde her gün gerçekleştirilen drift gösterileri, test sürüşleri, off-road etkinlikleri, motosiklet gösterileri, sirk ve çocuklara yönelik etkinlikler halkın çok ilgisini çekti ve inanılmaz boyutta bir ilgi gördü. Uzun kuyrukların oluştuğu ve 200 bine yakın kişinin giriş yaptığı festivalimiz bundan sonra hem Türkiye’de hem de dünya da otomotiv sektörünün yeni buluşma noktasının bu tür kapsamlı ve eğlenceli bir organizasyon olduğunu bize gösterdi. Yakın zamanda Avrupa ve birçok başka ülkede bu tip organizasyonların yapılacağını öğrendik. Dünyaya örnek olmuş olmaktan da mutluyuz’’ dedi.
KURTARICI OLDU 2 MİLYON ÜRETİLDİ
HAFİF ticari araç pazarında hem segment yaratıcısı hem de 2000’li yılların başında İtalyan Fiat’ı kurtaran model olarak gösterilen Doblo’nun 2 milyonuncusu, Tofaş fabrikasında bantlardan indi. 2021 yılında yeni neslinin de Bursa’da üretileceği söylenen Doblo bu yıl küçük bir makyaj operasyonu geçirdi. Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, “Hafif ticari araç segmentindeki kilit oyuncumuz Doblo, Tofaş için büyük bir gurur kaynağı ve Türkiye otomotiv tarihinin önemli bir kilometre taşı. 2000 yılından bu yana fabrikamızda üretilmekte olan Doblo, Türkiye’nin küresel ticari araç üretim üssü olmasında önemli rol üstlendi ve 19 yıldır aralıksız ülke ihracatımıza katkı sağlamaya devam ediyor” diye konuştu.
Paylaş