Paylaş
Dünyanın en güçlü ve en ünlü emniyet genel müdürleri herhalde Amerikan Federal İstihbarat Dairesi (FBI) başkanlarıdır...
Hillary Clinton'ın e-posta skandalına açtığı soruşturma ve açıklamalarıyla Donald Trump'ın başkanlığı kazanmasında pay sahibi olan, ama Trump'ı da soruşturmaya kalkınca FBI Başkanlığından kovulan James Comey de böyle bir isimdi.
Comey'nin görevden alınışıyla ilgili binlerce haber yapıldı. Başkan Trump'ın Comey'i kovmasından bir süre önce çıkan bir başka haber ise gözden kaçtı.
Bu haber internetin doğası gereği kimsenin kolay kolay gizlenemediğini gösteriyordu. İşte 5 maddede o ilginç araştırma:
1) İlk ipucu: Konuşmasındaki birkaç kelime
James Corney, hala FBI Direktörü olarak görev yaptığı 29 Mart'ta katıldığı bir panelde Twitter'a yeni üye olduğunu, Instagram'da da 9 takipçisi bulunduğunu söyledi.
Fun fact: #FBI director James #Comey is on twitter & apparently on Instagram with nine followers. pic.twitter.com/lDIFirzVeh
— Kevin Rincon (@KevRincon) March 30, 2017
2) Önce Twitter'da oğlunu buldu
Gizmodo'dan Ashley Feinberg aynı gün bu hesapları bulmak için araştırmaya başladı. Twitter'ın arama özelliğini kullanıp Comey'nin basketbol hocası olan 22 yaşındaki oğlu Brien'dan bahseden bir tweet'e ulaştı.
Brien Comey teaching the lost art of the midrange game @twittafuzz pic.twitter.com/buX0bAWO
— Kenyon Basketball (@KenyonBball) February 5, 2013
Bu tweet'te anılan (mention) @twittafuzz hesabı kapatılmıştı. Fakat "babasının FBI direktörlüğüne atanması nedeniyle" geçmişte @twittafuzz'u kutlayan tweet'ler, bunun Brien'a ait bir hesap olduğuna işaret ediyordu.
Kenyon College (@kenyonsports)'in paylaştığı bir gönderi ()
3) Instagram'daki video ve gizli hesap
Araştırmacı ardından yukarıdaki Instagram mesajını buldu. Brien'ın çalıştığı okul, bir ders sırasında video çekip paylaşmıştı. Brien'ın hesabı da bu videoyla beraber "mention" edilmişti. Araştırmacı böylece Comey'nin oğlunun Instagram hesabını da keşfetmiş oldu, fakat bu hesap gizliydi.
Yılmayan araştırmacı, Instagram'ın pek bilinmeyen bir açığından yararlandı. Bu açık sayesinde gizli hesapların takip ettiği hesaplar bir şekilde görülebiliyordu.
Araştırmacı Brien Comey'den erişim izni istedi. Bu özellik gereği Instagram ona bekleme ekranında birkaç yeni arkadaş önerdi. Bunlar algoritmanın seçtiği Brien'ın yakını insanlardı. Hemen hepsinde Comey soyadı vardı. Fakat araştırmacının dikkatini baş sıralarda önerilen "Reinhold Niebuhr" adlı kullanıcı çekti. Bu kullanıcının, Comey'nin söylediği gibi, 9 takipçisi vardı!
4) Tez konusu olan ilahiyatçı
Araştırmacı önemli bir ipucu yakalamıştı, ama bu hesabın Comey'e ait olduğunu kanıtlamaya yetmediğinden yola devam etti. Reinhold Niebuhr 1971'de ölmüş bir ilahiyatçıydı. Peki Comey eğer sahte isim almışsa neden bir ilahiyatçıyı seçsindi?
İnternette biraz araştırınca, Comey'nin üniversitede din ve kimya üzerine çift anadal yaptığını ve tezinde Niebuhr'u ele aldığını keşfetti!
Böylece -büyük olasılıkla- Comey'nin gizli Instagram hesabını keşfeden araştırmacı, tekrar Twitter'a yöneldi. İsimlerinde Reinhold Niebuhr ifadeleri geçen toplam 7 hesabı mercek altına aldı.
Paylaşımlarından FBI Direktörü olmadığı çok bariz olanları eledi. Geriye, profilinde @projectexile7 yazan tek bir hesap kaldı. Bu Comey'nin gizli Twitter hesabı olabilir miydi?
5) Savcılık döneminden tanıdık isim
Tüm ipuçlarını ele alan araştırmacının dikkatini, @projectexile7 hesabını tek bir kişinin takip etmesi çekti. Bu kişi, Lawfare adlı ünlü hukuk ve ulusal güvenlik blogunu yazan Benjamin Wittes idi. Wittes bir defasında Comey ile iyi arkadaş olduklarını yazmıştı!
Gizli Twitter hesabının profil adını oluşturan "Project Exile" ise Comey'nin savcı olduğu dönemde başlattığı bir federal programın adıydı! Üstelik bu Twitter hesabının takip ettiği isimlerlerin neredeyse tamamı, Comey'nin Trump Yönetimi'ne karşı başlattığı Rusya soruşturmasını haberleştiren gazetecilerdi!
Özetle, dünyanın en kudretli yetkililerinden biri bile olsanız, ne kadar gizlenmeye çalışırsanız çalışın, bir kez internete girince, arama motorları ve sosyal medyadaki ipuçlarını kullanabilen biri sizi pek de zorlanmadan bulabilir.
Reuters Enstitüsü'nün 2017 Dijital Habercilik Raporu'nda altını çizdiğim bölümler
* Dijital habercilikte tüm gazeteler içinde Hürriyet birinci... Genelde ise CNN Türk zirvede.
* Bazen veya genellikle haberlerden kasten uzak kaldığını söyleyenlerin oranı dünyada en yüksek Türkiye ve Yunanistan'da (yüzde 57). Japonya'da ise bu oran sadece yüzde 6. Bu durumda önemli bir etken, medyaya güvendiğini söyleyenlerin oranının Türkiye'de yüzde 40'larda kalması. Bu anlamda Türkiye 36 ülke arasında 23.
* Trollerden çekindiği için sosyal medyada haberlere yorum yapmayan kullanıcı oranının en yüksek olduğu ülkeler Türkiye (yüzde 17) ve Hong Kong (yüzde 14).
* Sosyal medyada yorum yapmaya çekinen Türklerin Facebook ve Twitter'da haber paylaşımları düşüyor. Sadece tanıdıklarımızla muhatap olduğumuz Whatsapp'da haber paylaşımında ise yüzde 25 oranıyla dünya liderlerinden biriyiz...
* Türkiye'de reklam engelleme yazılımları (ad-blocker) kullanan kullanıcı oranı geçen yıla göre yüzde 4 azalarak yüzde 27 oldu. Türkiye bu alanda 36 ülke arasında en yüksek orana sahip 9. ülke.
* Dijital içeriklere erişim için 6 temel kanal var: Direkt (ana sayfa vb.), sosyal medya, arama (Google, Yandex vb.), mobil bildirimler, e-posta, agregatörler ve size bağlantı verip trafik gönderen diğer siteler. Reuters raporuna göre her bir kanalda hangi ülkelerin en büyük pazarlar olduğuna bakıldığında Türkiye iki kanalda öne çıkıyor. Arama kanalında yüzde 62 ile zirveyi Polonya ile paylaşıyoruz. Mobil bildirimlerde de Tayvan ve Hong Kong'un ardından yüzde 24 ile ikinciyiz. Kısacası Türkiye'deki kullanıcılar, arama ve mobil bildirimleri haberlere erişirken dünyadaki diğer ülkelere kıyasla daha fazla kullanıyor.
* Dijital habere masaüstü yerine mobil cihazlardan erişim dünya çapında giderek artıyor. Türkiye ne Hong Kong ve İsveç gibi büyük oranda mobile kaymış, ne de Yunanistan veya Kanada gibi hala masaüstünde takılı kalmış bir ülke... Bunun yerine, tıpkı ABD, İngiltere, Norveç ve Hollanda gibi, tam ortadaki denge noktasındayız. Elbette çok yakında Türkiye'de "önce mobil" tarafına geçecek.
* Türkiye'de dijital haber içeriklerine para ödemeyenlerin yaklaşık yarısı, buna gerekçe olarak habercilikle ilgisiz teknik nedenler sıralıyorlar... Dijital ödemenin kolay olmaması, bankacılık bilgilerini paylaşmak istememeleri, gibi...
* İnternet penetrasyon oranı Türkiye'de yüzde 60'a ulaştı. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 80-90'lar seviyesinde. Araştırmanın yapıldığı ülkeler arasında internet penetrasyonunun Türkiye'den bile düşük olduğu tek ülke Meksika ((yüzde 56).
Yeni medyadan 7 taze haber, 7 mühim konu
* Yayıncıların, dijital dağıtım platformlarına karşı ortak bir pozisyon alması gerektiğini 2013'ten beri yazıyorum. ABD'de sonunda bu gerçek oluyor, önde gelen yayıncılar ittifak kuruyor.
* Wall Street Journal Avrupa ve Asya'da bastığı gazete adedini azaltıp dijitale odaklanmaya karar verdi.
* ABD'de ana akım medya kuruluşları, Başkan Trump'a yönelik sert yayın politikalarıyla yüzbinlerce abone kazanmıştı. Son veriler bu furyanın sona erdiğini gösteriyor. Abone kazanma oranları eski seviyelere döndü.
* Netflix gibi dijital platformların yanı sıra geleneksel kablolu TV yayınlarına da rakip olmaya hazırlanan Facebook, 30 dakikalık yeni TV prodüksiyonlarına bölüm başına 3 milyon dolar harcamayı düşünüyor.
* Snapchat'in temel özelliklerini "çalan" Instagram güncel verilere bakılırsa amacına ulaştı. Snapchat en azından şimdilik savaşı kaybediyor gibi görünüyor.
* App Annie tarafından yapılan hesaplamalara göre önümüzdeki 5 yıl içinde mobil uygulama ekonomisi 1,3 trilyon dolardan 6,3 trilyon dolara çıkacak.
* Dört buçuk yıldır bu görevi yürüten Kate Edwards, Uluslararası Oyun Geliştiricileri Derneği başkanlığından istifa etti.
OYNAMADIYSANIZ, OYNAYIN...
Türkiye'den çıkan en yaratıcı mobil oyunlardan biri, Recontact: İstanbul... Los Angeles Yeni Medya Film Festivali'nden de ödülle dönen bu "yerli ve milli" oyunu bir deneyin derim. (iPhone versiyonunu şuradan indirebilirsiniz)
DİNLEMEDİYSENİZ, DİNLEYİN...
RAN'in ilk single'ı, "Boy Again"
OKUMADIYSANIZ, OKUYUN...
Alışkanlık yaratan ürünler nasıl tasarlanır? Nir Eyal'in "Kancaya Takılınca" adıyla Türkçeye çevrilen çalışması birçok disiplin için faydalı bilgiler sunuyor. (Şuradan alabilirsiniz)
Paylaş