Paylaş
2017'yi Hürriyet'in en iyi manşetleri, ödüllü hikaye anlatım örnekleri ve en çarpıcı verileriyle şuradan hatırlayabilirsiniz:
1) ŞEFFAFLIKLA GELEN İTİBAR
"Şeffaflık yeni objektifliktir." Teknolojinin insana etkisini inceleyen saygın bir araştırmacı olan David Weinberger yıllar önce böyle yazmıştı.
Aslen hem şeffaflık, hem tarafsızlık gazeteciliğin temel ilkeleri. Yani köklü gazeteler için şeffaflık yeni bir kavram değil. Ama yeni medya düzeninin genç oyuncuları için durum farklı.
Başta Google ve Facebook olmak üzere bu yeni oyuncular, 2017'de yalan haberler, manipülasyon, haksız rekabet vb. konularda kamuoyunun tepkisini çekti.
Google'ın Youtube'undan sonra, son olarak Facebook'un Instagram'ında, ilk bakışta masum görünen videoların hem kullanıcılar hem de markalar için ne kadar zararlı sonuçlar doğurabileceği ortaya çıktı.
2018'de bu platformlara yönelik regülasyon artarken onlar da her anlamda daha şeffaf olmak zorunda kalacak. "Bu içeriği bana gösteriyorsun ama bunun erişimini artırmak için parayı kim verdi" gibi sorularda her aşamada kullanıcılara daha net cevaplar verecekler ve muhtemelen daha büyük para cezalarıyla karşılaşacaklar.
Köklü yayıncılar da daha fazla şeffaflığa zorlanacak. Hiç yanılmayan bir muktedir, adeta uzay boşluğunda ve her tür etkiden muaf bir otorite gibi davranmaya devam edenler anlamsızlaşacak.
Neyi bildiğimiz kadar, neyi bilmediğimizi de söyleyecek; bunları nasıl öğrendiğimizi, hangi etkiler altında anlattığımızı da belirteceğiz.
Okura, söylediklerimizin doğruluğunu bizzat teyit edebilmeleri için gereken araçları da sağlayacağız.
Ve daha çok gazeteci, "Bugün kamuoyunun neyi anlamasına yahut neyi yapmasına yardımcı olabiliriz" gibi sorularla başlayacak güne...
Sonuçta yayıncılık, yenilenen bir şeffaflık anlayışıyla yeryüzüne inecek; insanın, insan için, insana, insanca anlattıklarına daha yakın bir iş haline gelecek.
Bu yaklaşım ile yayıncılar, günümüzün geçer akçesi olan kamusal itibarı (geri) kazanmaya çalışacak, markalarına sadık okurlar yaratmak için "okurlara sadık bir marka" yaratmanın şart olduğunu bir kez daha görecekler.
2) OKUR HARİÇ HER ŞEYDEN BAĞIMSIZLIK
2017'de Buzzfeed ve Mashable gibi sitelerin başına gelenler, dijital medyaya bir ders verdi: Yukarıdaki ilkeler üzerine kendi itibarınızı ve kendi tabanınızı kuramadıysanız, milyonlara ulaşan büyük ölçekli bir medya şirketi haline gelseniz dahi geleceğiniz garanti değildir.
Gazetelerin artık kendi okurlarından başka kimseye (hiçbir platforma ve hatta reklamverene) bağımlı olmadan ayakta durmanın yollarını bulması gerekiyor.
Bu elbette zor bir iş ama New York Times, Washington Post, The Guardian gibi yayıncılar 2017 boyunca abonelik, üyelik ve bağış gibi yöntemlerle bunu yapmayı başardı.
Her kuruluş ya kendi akışlarını ve kendi platformlarını kurmak veya gelir kaynaklarını çeşitlendirmek zorunda kalıyor ki bu zorunluluk 2018'de daha da belirgin hale gelecek.
Nitekim Facebook'un kendi akışından haberleri tamamen çıkarmaya hazırlandığı dahi konuşuluyor, ki o akışta haber sayısı şimdiden epey azalmış durumda.
Facebook, Google ve Amazon'un birbirleriyle giderek artan ve 2018'de iyice kızışması beklenen rekabetini de, her birinin diğerinden bağımsız olma çabası olarak görmek mümkün.
3) GEÇİŞ SÜREÇLERİNE UYUM
Netflix ilk yıllarında bir DVD kiralama hizmetiydi, Facebook ise masaüstü bilgisayarlar için tasarlanmış bir sosyal ağdı...
İlki kendisini dijital video akış hizmetine dönüştürebildiği için, ikincisiyse "mobil öncelikli" bir uygulama haline gelebildiği için bugün bu kadar değerli.
Medya dahil her sektörde geçiş süreçlerine sürekli bir uyumun en kritik başarı kriteri haline geldiği çoktandır biliniyor.
2018'de alttaki teknolojiler, gazeteler dahil önemli uygulama alanları bulacak, dolayısıyla bunlara en iyi uyum sağlayanlar fark yaratacak:
1) Yapay zeka... Hem Netflix gibi veri temelli çalışan kişiselleştirilmiş içerikler için daha da işlevsel hale gelecek, hem de sesli asistanlardan otomatik video üretim uygulamalarına dek birçok alanda kitlesel kullanıma girecek.
2) Artırılmış gerçeklik... Büyük markalar ürünlerini bu yolla satmaya başladı bile, 2018'de yayıncıların da hikaye anlatımlarını artırılmış gerçeklikle desteklemeye başladığını ve okurlarıyla/kullanıcılarıyla bu şekilde daha yakın bir bağ kurduğunu göreceğiz.
(Bu iki teknoloji de yıllardır mevcut olsa da yapay zekada son dönemde birçok çığır açıldı ve artırılmış gerçeklik bu yıl son model akıllı telefonlarla birlikte artık kitlesel kullanıma girecek ölçüde ucuzladı.)
Paylaş