Paylaş
Rivayete göre Bursa’daki Orhan Camii inşaatında çalışan inşaat ustaları Karagöz ve Hacivat, inşaat sırasında birbirleri ile atışmaları ile meşhur olurlar. Yaşadıkları bu çatışma -Avrupa’da Türk Tiyatro Kültürü olarak bilinen- perde oyununa taşınır.
Ramazan ve Karagöz Oyunu
Osmanlı döneminde ramazan ayı geldiğinde saraylarda, konaklarda ve sokaklarda perde kurulur ve karagöz oynatılırdı. Konaklarda verilen iftar davetlerinde iftardan sonra başlayan oyun sahur vaktine kadar evin bir köşesinde devam ederdi. Günümüzdeki televizyonun karşılığı olarak konumlandırabiliriz. Davetliler konakta bir ramazan akşamı geçirirken gece boyu perdede oyunlar oynatılır ve büyük küçük herkes bu oyunları dikkatle izlerlerdi.
Perdenin Arkasındaki Kişi: Hayali
Oyunu oynatan kişiye Hayali ismi verilir. Bu oyun tek kişilik bir prodüksiyondur. Perdeye yansıyan deriden yapılmış tasvirleri Hayaliler elleri ile üretir. Perdeyi kendileri yapar, tüm karakterlerin seslendirmelerini de kendileri yaparlar. Ustalık gerektiren önemli bir meslektir ve günümüzde yaşayan Hayali sayısı pek azdır.
Bursa’ da yaşayan ve ömrünü bu kültüre adamış Hayali Nevzat Çiftçi günümüzdeki önemli temsilcilerindendir.
Mutfaktan Perdeye
Karagöz ve Kukla Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KARAKUM) müdürü Dr. İbrahim İ. Öztahtahtalı, Hayali Nevzat çifti ve benim ortak gerçekleştirdiğimiz bir proje ile Bursa yemekleri karagöz perdesine taşındı. Ramazan ayı boyunca lokantamızda iftardan 30 dakika önce başlayan etkinlikte karagöz perdesi kuruluyor ve Bursa yemekleri tarifleri ve tarihi ile birlikte Karagöz ile Hacivat tarafından anlatılıyor. Karagöz perdesinin arkasına kurulan bir perde daha var ve bu perdenin arkasında gerçek bir mutfak var. Nevzat Çiftçi’nin hazırladığı benim tasvirim de oyuna ortak oluyor ve gerçek dünya ile hayal perdesi iç içe geçiriliyor.
Karagöz Çorbası
Köftesi için;
200 gr. dana kıyma
1 adet yumurta
50 gr çekilmiş soğan
yeterince tuz
yeterince karabiber
bir fiske karbonat
2 -3 diş sarımsak
Köfte için hazır edilmiş tüm malzemeleri karıştırın. Elde ettiğiniz harcı küçük misketler haline getirip teflon tavada biraz sıvı yağ ile kızartın.
Püf noktası: Köfteleri çorbayla birlikte pişirmez, önden tavada pişirirseniz köfteleriniz çorbanın içinde dağılmaz.
Çorba için;
5-6 adet defne yaprağı
1 avuç tane karabiber
1 adet soğan
100 gr tereyağı 100 gr
100 gr un
1 lt su
1 lt süt
2 adet havuç
yeterince tuz
Defne yaprağı, tane karabiber ve doğranmış soğanları tereyağında soteleyin ve unu ilave edin. Unun güzel kokusu çıktığında suyu ve sütü ekleyin kaynamaya bırakın.
Çorbanız kaynadığında çorbayı süzün. Havuçları küp şeklinde (köftelerinizin büyüklüğü ile aynı olsun) doğrayın. Bir tavda havuçları soteleyin ve pişirdiğiniz köfteler ile karıştırın.
Köfte ve havuçları çorbanın içine bırakın ve bir taşım daha kaynatın. Çorbanız piştikten sonra kıydığınız dereotunu içine ekliyin ve kızdırdığınız kırmızı biberli yağ ile servis edin.
Afiyet olsun. Tarif için Emre Karakafa’ya teşekkür ederiz.
NOT: Tarif Şef Emre Karakafa’ya aittir.
Paylaş