Yılmayan öğretmen

ELİME geçen kitapların bir bölümünü çeşitli kuruluşlara, okullara, cezaevlerine bağışlıyorum. Yıllar önce bir öğretmen aramıştı. Cezaevinde görevliydi ve kitap istiyordu. Epeyce kitap vermiştim.

Bu öğretmen geçtiğimiz günlerde yine ortaya çıktı. Ankara’da 1 numaralı F Tipi cezaevinde görevli. Cezaevi kitaplığı için yine kitap istiyordu. Vereceğimi söyledim.

Aradan günler geçti, bir sürü aksilik oldu. Bir türlü bir araya gelemedik. Fakat öğretmen yılmıyor, beni ısrarla arıyor. Yani işin peşini bırakmıyor. Tuttuğunu koparan biri. Bu tavrı çok hoşuma gitti.

Birkaç gün önce sözleştik ve gazeteye geldi.

Adı Zekai Akın. Tam bir Cumhuriyet öğretmeni. 63 yaşında. 23 yıldan bu yana Ankara’da cezaevlerinde çalışıyor. Oralarda hem öğretiyor, hem de kütüphaneler kuruyor. Emekli olmuş ama çalışmak zorunda.

Epeyce lafladık. F Tipi cezaevi kütüphanesini Adalet Bakanlığı’nın göndermiş olduğu 812 kitapla devralmış ve beş yılda bu sayıyı 8600’e çıkarmış.

Orada kitap hangi ölçüde okunuyor? Daha çok siyasi mahkûmlar okuyormuş. Kütüphaneden ayda 350 kitap alınıyormuş. Zekai Akın Hoca anlatıyor:

"Bütçemizde ödenek olmadığı için dışarıdan kitap satın alamıyoruz. Bazı kuruluşlardan ücretsiz sağlıyoruz. Bir de yakalanan korsan kitaplar var. Çankaya Belediyesi bunları yakalayınca bize veriyor."

Peki cezaevinde gazete çok okunuyor mu? Evet, epeyce gazete geliyormuş. Mahkûmlar gazeteyi kendi paralarıyla alıyormuş. En çok okunan gazete hangisi?

Hürriyet. Onu Posta, Milliyet ve Sabah izliyormuş.

Kitapları öğretmene verdim. Çok sevindi. Cuma günü F Tipi cezaevinden bir faks aldım:

"Ceza İnfaz Kurumumuz kütüphanesine konulmak üzere bağışladığınız 210 adet kitap kütüphane demirbaş defterine kaydedilerek kütüphanemize konulmuştur.

Bu nazik davranışınızdan ötürü Bakanlığımız ve Eğitim Birimimiz adına teşekkür eder, saygılarımızı sunarız. Ali Demirtaş. Kurum Müdürü."

Burada aynı çağrıyı bir kez daha tekrarlıyorum:

Evinizde ve işyerinizde işinize yaramayacak, bundan sonra okumayacağınız kitapları tutmayın. Onları süs eşyası olarak kullanmayın. Çevrenizdeki okullara, askeri birliklere, cezaevlerine, ya da başka yerlere bağışlayın.

Kitap bulamayanlar okusun.

* * *

Kitap isteyen çok sayıda okul ve kuruluştan mektuplar alıyorum. Bunlara tek tek yanıt vermem, ya da buradan sizlere duyurmam mümkün olmuyor. Şimdi size Diyarbakır’dan aldığım bir mesajı iletiyorum, ilgilenmenizi rica ediyorum:

"Okulumuzun yeni açılan kitaplığını donatıp bizden sonraki kardeşlerimize bir hediye bırakmak istiyoruz. Kampanyamıza kaleminizle destek vermenizi rica ediyoruz. Alparslan Lisesi kitaplık kolu öğrencileri. Adres: Alparslan Lisesi. Gazi Cad. Suriçi-Diyarbakır.

Okul telefonu: 0412 223 83 44. Cep: 0505 252 44 84."


GEÇMİŞTEN GELEN KİN Mİ?

Kurmay Albay Yaşar Büyükanıt, 1983 yılında Kuleli Askeri Lisesi Komutanı. O günlerde yeni örgütlenen, bugünkü kadar yaygın olmayan Fethullah ekibi, Kuleli’ye yaklaşık 80 öğrenci sokmayı başarıyor. Bunlar geleceğin komutanları olacak! Durum ortaya çıkıyor. Büyükanıt başkanlığında beş subaydan oluşan disiplin kurulu toplanıyor ve 80 öğrencinin tamamı okuldan kovuluyor.

Yapılan geniş kapsamlı soruşturmada bu öğrencilerin Fethullah’a bağlı ışık evlerinde eğitildiği, en parlak zekálı çocukların hákim, savcı, kaymakam olmaları için üniversitede hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerine, lise düzeyindekilerin ise TSK’da yer tutabilmek amacıyla Kuleli ve öteki askeri liselere sevk edildiği anlaşılıyor.

Kuleli yönetimi bu ışık evlerinin adreslerini saptayıp polise bildiriyor, polis işlem yapmıyor. (Türkiye’nin dört bir yanında bugün de on binlerce ışık evi var. Öğrencilere ev tutuyorlar, besliyorlar, başlarına abiler koyup eğitiyorlar ve para almıyorlar. Değirmenin suyunun nereden geldiği bilinmiyor!)

Yapılan soruşturmada ortaya çarpıcı gerçekler çıkıyor. Kuleli sınavına gönderdikleri her öğrenciye görev vermişler:

"Sorulan beş soruyu ezberleyeceksiniz, bize getireceksiniz. Biz bunları gelecek yıllarda soru bankası olarak kullanacağız."

Şimdi Van iddianamesi sonrasında akıllara ister istemez bazı sorular takılıyor:

"AKP döneminde devlet kademelerine yerleştirilen Fethullah takımından birileri, acaba Büyükanıt’tan 1983 yılının intikamını mı alıyor?"
Yazarın Tüm Yazıları