Tüccar gazetecilik

Manşet şöyleydi:

‘İşini bilen gazeteci. Turkish Daily News gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni İlnur Çevik Kuzey Irak’ta 65 milyon dolarlık ihale kaptı.’

Bu İlnur’un Kuzey Irak’taki Kürt yönetimiyle yakın ilişkileri olduğunu, onlara televizyon kanalı kurduğunu bilirdik de, aldığı iş miktarının bu boyutta olduğunu doğrusu aklımıza getirmezdik.

65 milyon dolar! İyi para.

Bu arkadaş Ankara’da gazetecilik yapar. Her iktidarın, her devrin yakınıdır.

Turgut Özal’a danışmanlık yapardı.

Bu gibiler bir yanda gazetecilik yapar, öbür yanda ise şirketleriyle ilgilenip para kazanırdı.

Tüccar gazetecilik iyi iştir. Kazançlıdır... Ve de onurludur!

***

Şimdi yine gelelim İlnur Çevik’e! Turgut Özal’ın danışmanlığı görevinden sonra Demirel işbaşına geldi. Bu kez Demirel’in yakınında yer almayı başardı. Beyaz Saray’da onun fötr şapkasını taşırken resimleri çıktı.

Tansu Çiller başbakan olmuştu... Ve eşi Özer Çiller Başbakanlık Konutu’nda AB büyükelçileriyle toplantı yapıyordu... Ve bu toplantının tutanaklarını tutan kişi İlnur Çevik idi!

Refahyol dönemi geldi. İlnur bu kez karşımıza başbakan Necmettin Erbakan’ın danışmanı olarak çıkıverdi!

Onun bu girişkenliğini ve atılımcılığını hep hayranlıkla izlemişimdir! Kendisi için ‘Helal olsun sana bu yollar, Allah kazancını arttırsın’ demişimdir!

Demek ki naçizane dualarım tutmuş, İlnur sadece Kuzey Irak Kürtlerinden 65 milyon dolar tutarında iş almayı başarmış. Vatan Gazetesi’ndeki söyleşisinde ‘Amerika bayağı iyi para verdi, hiç rahatsızlık duymuyorum’ diyor... Ve ardından ekliyor:

‘İhaleleri almamda Barzani ve Talabani’nin bana duyduğu güven etkili oldu. Bana akıl danışırlar.’

Bir yanda Kürtler, öte yanda Amerika...

Ticareti nedeniyle Türkiye’de aldığı işleri ve elde ettiği kazancı bilemem! Bildiğim tek şey, birileriyle çek senet vaziyetinden mahkemelik olmuş, yüklü miktarda dolandırıcılık iddiaları ayyuka çıkmıştı.

Belki bu arada kendisinin gazeteciliği ne oldu diye soracaksınız. Çıkardığı İngilizce Daily News gazetesinin günlük satış rakamı ortalama 1.500!

Bu rakama bakıldığında, son derece ‘etkili’ bir gazete olduğu söylenebilir!

***

Tüccar gazetecilik iyi ve kazançlı iştir. Bu deyim sadece firma sahibi gazetecileri kapsamaz.

İş takipçisi liboşlar, ihale takipçileri, komisyon alanlar, para ve çıkar karşılığı yazı yazanlar, yazılarında belli kişi ve firmaların reklamını yapıp onların adres ve telefonlarını verenler, yani bu işi güya çaktırmadan yapmaya kalkışanlar, tümü bu sınıflandırmaya girer.

Günümüzde nice anlı şanlı tüccar gazeteciler biliyorum. Bazıları bu işi geçmişte yaptı. Patronları ve başkaları adına iş bitirip köşeyi döndü. Onlar şimdi değişti! Ancak geçmişleri belli olduğundan, köşe yazılarını hep suya sabuna dokunmadan, ne şiş yansın ne kebap yöntemiyle yazarlar... Çünkü bilirler ki birilerinin -özellikle egemenlerin ve iktidarların- üzerine gitseler, karşı taraf kendilerinin kirli geçmişini derhal ortaya çıkaracaktır.

O yüzden korkarlar. Dikkat ediniz, gelmiş geçmiş tüm tüccar gazeteciler korkaktır.

Bizim mesleğin, basın sektörünün emekçisi, çilekeşi çoktur. Onlar köle gibi çalışır, alın teri, göz nuru ile para kazanır ve pek çoğu da ayın sonunu getiremez.

Ama onlar ticaret yapmaz, firma kurmaz, ihale bağlamaz, iş takibi yapmaz...

Çünkü onlar akıllı ve uyanık değildir! Onların kafası çalışmaz!