BUNDAN bir süre önce hakkımda yalan yanlış, uçuk, iftira dolu bir yayın yapıldı.
Bankalarda 9 milyon doların da "çok çok üzerinde" param vardı! Adıma yurtdışından yüz binlerce dolarlık havaleler gönderilmişti! Yalova’da adalarım, parsellerim de vardı.
Bu düzmece haberler bir komplo zincirinin devamıydı. Tezgah Van Rektörü Yücel Aşkın’la başlatılmış, Şemdinli iddianamesi ile Orgeneral Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı önlenmek istenmiş, Danıştay baskını sonrasında hayali çeteler üretilerek yine askerlerin üzerine gidilmeye kalkışılmıştı.
Bana atılan bu çamur, tezgahın son halkasını oluşturuyordu.
Bu yayınlar sonrasında burada 4 Haziran 2006 tarihli yazımın başlığı "Bağışlıyorum, helal ediyorum" idi.Bankalarda mevcut 9 milyon dolar (!) paramı ve öteki düzmece malvarlığını her kim kanıtlarsa, kendisine bağışlayacağımı açıkça yazdım... Ve şöyle dedim: "Bu yazı benim imzamla yazılmıştır ve noter belgesi hükmündedir. Bunları kanıtlayacak biri varsa, paranın ve mülkün tamamını kendisine bağışlamayı kabul ediyorum."
Bugüne kadar kanıtlayan olmadı!
* * *
Bununla da yetinmedim. Kendimi -kendi imzamla- Maliye Bakanlığı’na ihbar ettim. Bakanlığa verdiğim 5 Haziran 2006 tarihli dilekçemle banka hesaplarım, vergilerim ve her yönden incelenmemi istedim.
İhbar dilekçemi de burada, 6 Haziran 2006 tarihli, "Kendimi ihbar ettim" başlıklı yazımda yayınladım. O yazımda dilekçemi aynen tekrar edip sizlere duyurduktan sonra şöyle yazmıştım:
"Yaptığımı lütfen garipsemeyin. Ben alnı açık adamım. Ama sadece birkaç yüz kişi bile inansa, o yalanları dikkate alsa, ben en azından onların kafasında soru işareti ve kuşku oluşturur, yara alırdım. Dilekçeyi o nedenle verdim. Karşımızda bir çete var. Banka hesaplarına giriyor, elde edilen bilgileri yalan yanlış değerlendirip tezgahlıyor. Ekonomik çeteler ve onların maşaları işbaşında."
O süreçte -hiç abartmıyorum- binlerce Hürriyet okurundan mesajlar yağdı. Onlar beni aklamıştı. Çok önemliydi.
* * *
Dün Maliye Bakanlığı’ndan dilekçeme yanıt geldi. Size aynen aktarıyorum:
"Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı. Tarih 22 Haziran 2006. Sayı 259.
Sayın Emin Çölaşan. İlgi: 5 Haziran 2006 tarihli dilekçeniz.
Bakanlık Makamınca Kurulumuza havale edilen ilgi dilekçenizden; kendiniz ve eşiniz hakkında çeşitli basın organında çıkan haberlere konu edilen banka hesapları ve banka hesap hareketleriyle, servet durumu hakkında tespit ve gerekirse vergi incelemesi yapılmasını talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere servet beyanına bağlı vergileme 18.4.1984 tarih ve 2995 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış olup Ülkemizde halen servet beyanına dayalı vergileme yapılmamaktadır. Bu anlamda gerek Vergi Usul Kanununda, gerek ilgili diğer vergi kanunlarında kişilerin servetlerinin araştırılması, malvarlığı tesbiti ve değerlemesi ile malvarlığında belirli periyotlarda meydana gelecek artışlara ilişkin olarak gelir veya kurumlar vergisi incelemesi yapılmasına izin veya yetki veren bir hüküm bulunmamaktadır.
Dilekçenizden sizin ve eşinizin ücretli olarak çalıştığınız, ayrıca serbest meslek kazancı ile menkul ve gayrimenkul sermaye iradı elde ettiğiniz anlaşılmaktadır. Elde ettiğiniz gelirler prensip itibariyle stopaj usulü ile kaynağında vergilendirilmektedir. Maliye Bakanlığı da gerekli gördüğü takdirde söz konusu kesintilerle ilgili olarak bu kesintileri yapmak zorunda olan ilgili kuruluşlar nezdinde vergi incelemesi yapabilecektir.
Maliye Bakanlığı vergi incelemelerini, vergi denetim elemanları vasıtasıyla, Vergi Usul Kanunu’nun verdiği yetkiye istinaden yapmakta ve incelenecek mükellefleri de kamu yararı ve vergi güvenliğini sağlama sonucunu doğuracak şekilde tesbit etmektedir. Maliye Bakanlığının, kişilerin haklarında basın organlarında çıkan haberleri teyit etme veya yalanlama sonucunu doğuracak şekilde kişiye özel tesbit ve inceleme yapması söz konusu değildir.
Diğer taraftan dilekçenizde ihbar incelemesi yapılmasını gerektirecek nitelikte somut bir bilgi veya herhangi bir belge de bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilgi dilekçeniz uyarınca herhangi bir vergi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mahmut Vural. Bakan Adına. Hesap Uzmanları Kurulu Başkanı. İmza."
Ben görevimi yaptım.
1- Tezgahı açığa çıkardım. 2- Bu serveti (!) kanıtlayana bağışlayacağımı yazdım. Bu sözüm şimdi de geçerlidir. 3- Kendimi Maliye Bakanlığı’na ihbar ettim.
Türkiye’de kendisini Maliye’ye ihbar eden, her yönden incelenmesini isteyen belki de ilk kişi oldum... Çünkü korkacak hiçbir şeyim yoktu. Gelmişim ve geçmişimle alnım açıktı, hayatım boyunca maddi ve manevi açıdan en ufak bir açığım olmamıştı.
Dün devletin resmi yanıtı geldi ve olay benim açımdan tümüyle kapandı.