Tayyip bugün mahkemeye gelecek mi?

Bakalım bugün katılacak mı?

Tayyip'in evi İstanbul Üsküdar'da. Oturduğu 6 daireli binanın bir dairesi kendisine aitti. O bina şimdi kimin? 1994 yılında Belediye Başkanı olduğu zaman pek bir şeyi yoktu. Şimdi çok sayıda mülkü var.

Binanın alt katı mescit gibi. Her taraf kameralarla donatılmış. Para ve diğer işlerini Mustafa Gündoğan isimli biri, binanın alt katındaki özel bürodan yönetiyor. Tayyip'in kasası o! İçeride büyük para kasaları var.

Bir canlı kasası daha olduğu iddia ediliyordu. Belediyede yanına başdanışman olarak aldığı Harun Karaca gıyabi tutuklu. Yolsuzluktan her yerde aranıyor ama uzun süredir firarda.

Tayyip'in babası Denizyolları emeklisi bir memur. Çocuklarına hiçbir şey bırakmadı. Tayyip'in kardeşi Mustafa Erdoğan da son yıllarda iyice gelişti, büyük servet sahibi oldu.

Tayyip evlendiğinde, karısı Emine Erdoğan'ın annesi onlara yardım ederdi. O kadar parasız bir aileydi. Belediye Başkanı olduktan sonra iyice zenginleşti.

***

Bu arkadaş malvarlığındaki artışı açıklayamıyor. Örneğin oğlunun nikáhında gelen hediye altınları, oğlundan borç aldığını söylüyor. Bir ‘‘milli görüş’’ sahibinin oğlundan borç alması çok ilginç! Hiç yakışmıyor.

Emniyet Gıda isimli bir şirkete ortak. Servetini Ülker'in dağıtımını yapan bu şirketten edindiğini söylüyor, Ülker yalanlıyor.

Peki bu şirketin ortağı olarak ne kadar vergi vermiş? Bunu kim araştırıp ortaya çıkaracak?

İktidara oynayan bir partinin genel başkanı karşımızda. Her gün miting meydanlarında nutuk atıyor. Ama gelin görün ki, kendi malvarlığındaki büyük artışın hesabını yargı önünde vermiyor.

İlk duruşmaya katılmadı, acaba bugün zahmet edip katılacak mı?..

Ve iktidara oynayan bir partinin genel başkanı hakkında açılmış çok sayıda yolsuzluk davası, çok sayıda soruşturma var. Tayyip'e sorarsanız bunların hepsi ‘‘komplo’’...

Üç çocuğu Amerika'da okuyor. Bu iş için yılda en az 200 bin dolar gerekiyor. Bu para nereden geliyor? ‘‘Burslu’’ okuyorlarsa kim okutuyor? Niçin ve hangi amaçla okutuyor?

Kız kardeşinin kızı da Amerika'da! Onun babası tezgáhtardı. O kızı orada kim okutuyor?

***

Tayyip'in bir konusu daha var. Batık Toprakbank'ın patronu Halis Toprak'la geçenlerde gizli bir görüşme yaptı. Buluşma yerine Toprak'ın helikopteri ile gitti. Olay ortaya çıkınca helikopteri kiraladıkları açıklandı. Yani Tayyip-Toprak ilişkisi inkár edildi.

İyi de, Tayyip Pınarhisar Cezaevi'nde yatarken, karısı Emine Erdoğan onu ziyaret etmeye kimin helikopteri ile giderdi? İstanbul'dan Pınarhisar'a Tayyip'in karısını ve çocuklarını Halis Toprak'ın helikopteri getirip götürmez miydi? O hizmet paralı mı yapılırdı?

Tayyip Belediye başkanı iken Halis Toprak'ın dosyalarını makamında imzalamaz mıydı? İstanbul'daki holding binasını imzalarıyla kurtarmadı mı? Bu dosyaları Tayyip'in makamına Toprak'ın damadı merhum Emre Dildar götürmez miydi?

İktidar adayı bir partinin genel başkanı, Halis Toprak'la ilişkileri konusunda yoksa kamuoyuna yalan mı söylüyordu?

***

Bugün Ankara'da, 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde önemli bir duruşma var.

Bakalım Tayyip bu kez gelip ifade verecek mi?

Bugün verir veya vermez... Ama bu hesabı er geç verecek.

Bu partinin miting meydanlarını dolduran kalabalıklar kendisine sormalı:

‘‘Arkadaş, sen bu serveti ne zaman ve nasıl edindin? Edinirken kaç para vergi verdin? Yolsuzluk dosyalarından yargılanıyor musun? Rahşan affıyla düşen davaların oldu mu?’’

Türkiye seçime gidiyor, Tayyip seçim kazanacak. Demek ki biz Tayyip'e, Tayyip bize layık. Daha neler göreceğiz bakalım!

Nutuk atmak, hiçbir şey bilmeden toplum karşısında laf kalabalığı ile konuşmak kolay.

Marifet, hesabını toplum ve yargı önünde aslanlar gibi verebilmek. Tayyip işte bunu yapamıyor.