Tam metin Selanik hatırası! (Bu kez sansürsüz)

SEVGİLİ okuyucularım, cumartesi günkü yazımda sizlere Fethi Dördüncü’nün Selanik’te, Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret ettiği zaman ziyaretçi defterine yapıştırdığı yazıyı iletmiştim.

Aradan aylar geçmiş, Recep Tayyip Erdoğan aynı ziyareti yaparken defterde bu yazıyı okumuş ve korkunç sinirlenmişti. Gazetelerde çıkan fotoğrafları da bu sinirlenme olayını kanıtlıyordu.

O aşamada birkaç poz resim alınmış, olay belgelenince gazeteciler derhal salondan çıkarılmıştı.

Recep Tayyip Erdoğan ya da yanındakiler, Fethi Dördüncü’nün yazısını ziyaret defterinden koparmışlar, yırtıp almışlardı.

Cumartesi günü o yazıyı, belli yerlerini "sünsür ederek" burada yayınlamıştım. Pazartesi günü yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında hükümet sözcüsü Cemil Çiçek o yazıyı okudu, Türkiye’ye duyurdu!

Ekranda izlerken kulaklarıma inanamıyordum. Demek ki Bakanlar Kurulu toplantılarında bunlar konuşuluyordu!

Cumartesi günü "sansür ettiğim" metni yayınladım. Üç gün boyunca -abartarak yazmıyorum- binlerce okuyucum yazılı ve sözlü başvuruda bulundu:

"Sansürsüz metnin tamamını lütfen bana iletin."

Şimdi olay yaratan ve Cemil Çiçek tarafından açıklanan metni okuyun, merakınızı giderin, arşivinizde bulunsun.

* * *

"17 ekim 2005-Selanik. 19 Mayıs 1881 pazar günü Selanik’te o zamanki ismiyle Koca Kasımpaşa Islahhane caddesi üzerinde evde Tanrının bir hediyesi olarak mübarek vücudun dünyaya bir güneş gibi arz-ı endam ettiğinde, yeryüzü Nurlara gark oldu (boğuldu), yeniden hayat buldu, insanlar ısınıp kendilerine geldiler. Ben de bugün 5. defa buraya huzurunuza gelme mutluluğunu tattım.

Aynı güneş 38 yıl sonra yine bir 19 Mayıs 1919 pazartesi günü Samsun’da doğup ışınlarını bütün Türkiye’ye yaydı. Atam, o mübarek varlık, Tanrı tarafından gönderilmiş olan sendin.

Dört yıl gibi kısa bir zamanda yedi düvel düşmanları mağlup ederek muasır
(çağdaş) medeniyetler seviyesine çıkardığın Türkiye’nin ve Türk milletinin üzerine, (Tanrının zatı alinizi (yüce kişiliğinizi) yanına aldıktan 64 yıl sonra, milletin dini duygularını yıllarca sömüre sömüre bir AKP çöreklendi.

İslamiyeti bir kalkan gibi kullanan bu insanlar hakikatte kafir. Hazreti Muhammet sakalı şerifini yerinden kaldırdılar, Atatürk havalimanına getirip Dubaili Arap’ın gözüne girmek için sattıkları İstanbul’un en güzel yerlerinden vazgeçmesin diye Muhammet’i bile oyuncak yaptılar. Bunların din anlayışı bu. Hepsi kafir.


Zamanınızda Osmanlı’ya ait dış borçları ödediniz. R. Tayyip hükümeti nesiller boyunca altından kalkamayacak şekilde borç altına girmekle kalmadı. Mağlup ettiğiniz devlet ve hükümet başkanları (sizin) ayağınıza gelip saygılarını bildirirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Avrupa ve Amerika’nın uşaklığını yapıyor.

Türkiye’nin maliyesi IMF ve Dünya Bankasının elinde. Dış siyaseti Amerika, iç siyaseti de Brüksel’den (AB’den) idare edilmeye kadar düştü.

Tayyip kendisi uşak
olduğundan, Türk milletini de uşak yapmak istiyor ama muvaffak olamayacak.

Uşaklığını yaptığı Amerika’da ev de satın aldı. Her yaptığı gayrimeşru iş gibi, güya oğlu almış!


R. Tayyip Erdoğan hükümeti, başta kendisi olmak üzere bakanları, AKP milletvekilleri, hayatları boyunca Atatürk ilke ve devrimlerini ve Cumhuriyet idaresini ortadan kaldırıp Hilafet devleti kurma çabasındalar.

Ayrıca amaçları, en çok korktukları Türk ordusunu zayıflatıp iş göremez hale getirmektir.

Ruhlarında uşaklık ve kölelik taşıyan bu güruh
(topluluk) emellerinde muvaffak olamayacakları gibi, aslında hükümet üyeleri hırsız, sahtekar, kafir, görevi kötüye kullanan, Uzakdoğu’da otel köşelerinde, Avrupa’da kimsenin haberi olmadan memleketi satıp doymayan aç gözleri yalnızca hırsla küplerini doldurup memleketi satan Vatan Hainleri olduğundan, maksatları kursaklarında kalıp, tüyü bitmedik yetimlerin haklarını yiye yiye sürünüp, bir gün defolup gidecekleri yakındır.

Şahadetini
(tanıklığını) her zaman olduğu gibi Türk milletinin ’zekidir, çalışkandır’ buyurduğunuz insanlarından esirgeme Atam. M. Fethi Dördüncü."

Başbakan’a Atatürk’ün doğduğu evde sayfa yırttıran, sinir sistemini altüst eden yazılı metin işte bu!

Şimdi Dördüncü’yü topluca mahkemeye vereceklermiş. İyi de, hiç kimsenin bilmediği metni Dördüncü değil, kendileri açıkladı! Türkiye’nin gündemine onlar getirdi!
Yazarın Tüm Yazıları