Sultanahmet Meydanı rezaleti

SEVGİLİ okuyucularım, kutsal ramazan ayı geliyor. Din sömürüsü yine hortlayacak, birileri müminlerin sırtından hem büyük paralar kazanacak, hem de siyaset yatırımı yapacak.

Bugün Sultanahmet Meydanı’na değineceğim. Burası dünyanın en önde gelen turistik yerlerinden biridir. Her gün binlerce turist tarafından ziyaret edilir. Dünyada örneğin on adet seçkin yer görmek isteseniz, biri mutlaka Sultanahmet Meydanı ve çevresi olacaktır.

Bir tarih hazinesi düşünün. Orada Ayasofya, Sultanahmet camileri, Topkapı Sarayı ve Müzesi, İbrahimpaşa Sarayı ve daha nice yapılar, anıtlar var. İstanbul’a gelen yerli veya yabancı her turistin saatlerce ziyaret ettiği, dolaştığı bir yer...

Ve siz bu dünya harikasının üzerine her yıl ramazan ayında yüzlerce gecekondu kuruyorsunuz.

İşte ramazan yaklaştı. O güzelim alana şimdi yine yüzlerce prefabrik yapı kurulacak. Bu barakalarda dönerciler, dondurmacılar, kokoreççiler, çaycılar, simitçiler, kebapçılar satış yapacak.

Bütün barakalara posterler, afişler, tabelalar asılacak.

Meydanın yemyeşil parkları ve çiçek bahçeleri, kalabalığın ayakları altında bir kez daha yok olacak.

Meydanı önce iş makineleri, marangozlar, duvarcılar, yüzlerce inşaat işçisi, yapım ekipleri dolduracak.

İnşaat malzemeleri kamyonlarla getirilecek ve barakalar kurulacak.

Ramazan bitecek, bu kez devreye yıkım ekipleri girecek ve ardından barakalar yeniden yıkılacak. Bu inşaat alanının temizlenip eski durumuna döndürülmesi en az bir ayı bulacak.

Parklar yeniden yapılacak, yüz milyarlarca lira para harcanacak.

Dünyada bizden başka bir ülke yoktur ki, elindeki bir tarih hazinesini böyle hoyratça, saygısızca kullansın.

Sultanahmet Meydanı bir panayır yeri midir?

Geçenlerde TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy bu uygulamaya karşı çıktı. "Yapmayın etmeyin, bu hazineyi böyle kullanıp mahvetmeyin" diye Turizm Bakanı Atilla Koç’a mektup yazdı ama dinleyen kim!

(Bakan Bey mektubu aldığında belki uyuyordu, ya da yarı uykuda okumuş olabilir. Her fırsatta yan gelip yatıyor. "Askerlik" gibi, Turizm Bakanlığı yan gelip uyuma yeri değildir!!!)

Sultanahmet Meydanı, İstanbul’un dünya mirası listesinde yer almasını sağlayan tek mekan...

Ve burası şimdi tam 11. kez panayır yeri olarak ramazan boyunca hizmetinizde! İnşaatlar başladı, tarih hazinesinin, dünya mirasının üzerine barakalar, prafabrik yapılar kuruluyor.

Bunun adı "Ramazan şenliği" oluyor.

Demek ki koskoca İstanbul’da ramazan şenliği yapacak başka bir yer kalmamış!

ALKOLSÜZ SERİNLETİCİ

THY kimlerin elinde? Uçaklarda verilen pet suyun üzerinde Osmanlı arması. Dağıtılan serinletici mendilin markası "Stambul."

İstanbul sözcüğünün değiştirilmiş, Arapçaya uydurulmuş biçimi. Arapların çoğu İstanbul’a Stambul der.

Serinletici mendilin üzerinde aynen şöyle yazıyor:

"Alkolsüz serinletici mendil."

Belli ki yönetim tarafından böyle yazılması istenmiş. Sonra İngilizcesi yazılı:

"Refreshing towel."

Dikkat ediniz, İngilizcesinde alkolsüz olduğu yazmıyor!

Bilindiği gibi serinletici mendiller yenilip içilmiyor! Onunla elinizi, yüzünüzü siliyorsunuz.

Peki o zaman bunların alkolsüz olduğunu özellikle vurgulamak niye? Yoksa alkollü mendille elini yüzünü silmek THY tarafından günah olarak mı algılanmaya başlandı? Eğer günahsa, bunu lütfen topluma açıklasınlar.

Bu mendilleri kullanacak olanlardan bazıları içki içmiyor olabilir. Saygı duyarım. Acaba onlar limon kolonyası da kullanmıyor mu?

Bu THY işgüzarlığı nedendir?

Uluslararası bir şirket olan THY, her yönüyle dökülüyor. Ülkemizin bu kafaların yönetiminde nerelere sürüklendiğinin havadaki göstergesi!
Yazarın Tüm Yazıları