İZMİT ve çevresinde yaşanan su rezaletini hep birlikte izliyoruz. Bu yörelerde milyonlarca insan yaşıyor.
İrili ufaklı binlerce sanayi tesisi var. Hepsi susuz kalmış durumda. Musluklardan su akmıyor, sanayi kuruluşları üretimi yavaşlatıyor.
(Bir parantez açayım. İzmit ve çevresinde yaşayanlar fazla üzülmesin (!), susuzluk durumu İstanbul ve Ankara dahil, öteki büyük kentlerimizde de çok farklı değil.)
İzmit’in eski belediye başkanı Sefa Sirmen şimdi CHP milletvekili. Sirmen, belediye başkanı olduğu dönemde Yuvacık barajının yapımına katkıda bulunmuş. Bu konuda iktidarın iddiaları var:
"Yolsuzluk yapılmış, barajın maliyeti çok yüksekmiş, barajı işleten yabancı firma Türkiye’ye kazık atıyormuş."
Bunların tamamı doğru olabilir.
O halde Sirmen’i niçin yargılamıyorsunuz?
Sefa Sirmen dün Meclis’te basın toplantısı yaptı ve bazı gerçekleri açıkladı:
"Barajın yerini belirleyen, ihalesini yapan, inşaatı başlatan DSİ’dir. Barajdan elde edilen suyun yarıya yakını kaçaktır, boşa gitmektedir. Ben onlara dolu bir baraj bıraktım, onlar su vermeyi bile beceremediler."
Sirmen dokunulmazlığının kaldırılmasını bir kez daha istedi. Sonra Başbakan’a hitap ederek şöyle dedi:
"Sen korkuyorsan sadece benim dokunulmazlığımı kaldırt. Kaldırmıyorlar çünkü benim dokunulmazlığım kalkarsa başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP’lilerin de mahkemeye çıkması gerekecek."
Burada, bilmeyenler için bir konuyu belirteyim.Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis’te oylama yapılması ve kabul edilmesi gerekiyor.
İktidar ellerinde.Meclis’te kelle çoğunluğu onlarda.Ölüyü diriltmek dışında her güç ve yetkiye sahipler.
Madem şu anda CHP milletvekili olan Sefa Sirmen bu Yuvacık Barajı konusunda hatalıdır, suçludur, yolsuzluk yapmıştır, İzmit ve çevresini yıllar sonra susuz bırakmıştır ve saire...
Kaldırın kendisinin dokunulmazlığını, gönderin yargıya, hesabını şakır şakır versin. Suçu varsa en ağır cezayı alsın, yoksa beraat etsin ve bu tantana bitsin.
İşte bunu yapamıyorlar ve bütün dokunulmazlık dosyalarını raflarda uyutuyorlar.Çünkü kaldırma süreci başladığı takdirde başta Recep Erdoğan olmak üzere 200’e yakın AKP’li bakan ve milletvekilinin de, geçmişteki suçları nedeniyle yargı önüne çıkması gerekecek.
Buna yürekleri yetmiyor.
* * *
Şimdi gelelim işin öteki boyutuna. İzmit ve çevresinde yaşayan milyonlarca insan ve bütün sanayi kuruluşları susuz kaldılar. Niçin?.. Çünkü havalar kurak gitti ve Yuvacık Barajı kurudu.
Buradan da anlıyoruz ki, Sefa Sirmen’in şimdi suçlandığı Yuvacık, bu yörenin tek su kaynağı imiş. Milyonlarca insanın kaderi bu baraja bağlı imiş. İkinci bir kaynak yok!
Pekiii, şimdi ülkemizi yıllardır yöneten AKP hükümetine ve İzmit’in AKP’li belediye başkanına soralım:
"Niçin bugüne kadar yöreye ikinci bir baraj yapmadınız? İkinci bir su kaynağını devreye sokmak için neden çalışma başlatmadınız da, milyonlarca insanı sadece Yuvacık Barajı’na mahkum etmeyi göze aldınız?"
Yumurta kapıya dayanmış, su rezaleti ortaya çıkmış, insanlar perişan olmuş, tankerler devreye girmiş, taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışıyorlar...
Ve kendi hatalarını ve aymazlıklarını örtbas etmek için yıllar öncesine dönüyorlar, yıllar sonra Sefa Sirmen’i suçluyorlar! Buna kargalar bile güler.
Bir kez daha ve önemle vurguluyorum. Halep orada ise arşın burada.
Sirmen hatalı veya suçluysa, dokunulmazlığı kendisinin de vurguladığı gibi derhal kaldırılmalı, en kısa zamanda yargıya sevk edilmeli ve yaptıklarının hesabı sorulmalıdır.
Bunu yapmıyorlar! İşin kolayına kaçıp geçmişi kaşıyarak CHP milletvekilini karalamaya kalkışıyorlar.
Halkın, sanayi kuruluşlarının kesik suları üzerinden bile siyaset yapıp binbir hokkabazlıkla kendilerini aklatmaya kalkışıyorlar.