Paylaş
Elimde Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayınlanmış bir kitap var. Adı:
‘‘Günümüz Meselelerine Fetvalar’’
Önsözde şöyle deniliyor:
‘‘Bu kitapta Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun, kendisine yapılan başvurulara cevap olmak üzere muhtelif konularda verdiği fetvaların bir bölümü yer almaktadır. Bu fetvalar kanuni bir görevin yerine getirilmesi yanında, insanımıza doğru yolu gösterme ve onun inancına göre yaşama arzusuna yardımcı olup mutluluğuna katkıda bulunma gayretinin bir ürünüdür.’’
Kitabın basım tarihi 1996. Belki daha sonra yeni fetva kitapları da çıkmıştır. Onu bilmiyorum.
Size bu yazıda, vatandaşlar tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı'na sorulan bazı soruların hangi ölçüde abuk ve anlamsız olduğunu göstermek istiyorum.
Zaten sorun burada. İnsanlarımızın bir bölümü cehalet, bilgisizlik ve mantıksızlık nedeniyle Müslümanlığı tuhaf ve küçültücü biçimlerde görüyorlar. Yüce bir din, belli kesimlerin elinde hurafelere, söylentilere, dilden dile bilinçli olarak dolaştırılan dedikodulara alet ediliyor.
Üstelik bu cehalet ve aymazlığın sömürücüleri de işbaşında olunca, dine saygısızlık doruk noktaya çıkıyor.
İşte size ‘‘Fetvalar’’ kitabından bazı sorular:
***
- Kabir azabı var mıdır? Nasıl izah edilebilir?
- Kocasının ağzına küfreden bir kadının dini nikáhı ne olur?
- Avrupa'da işçi olabilmek için Müslüman olmadığını söyleyen bir Müslüman dinden çıkar mı?
- Çocukken ölen Müslüman çocukları ile gayrimüslim çocukları ahirette aynı durumda mıdır?
- Tenasül uzvundan gelen sıvılar kaç çeşittir? Dini hükümleri nedir?
- Saçları, bıyıkları boyamanın gusle engel hali var mıdır?
- Gözden yaş gelmesi aptesi bozar mı?
- İş elbisesiyle namaz kılmak caiz midir?
- Camiye giren, oradakilere selam vermeli midir?
- Namaz esnasında alın secdede iken ayakların yere değmesi nasıl olmalıdır?
- Müslüman bir kadın pantolon giyebilir mi? Bununla namaz kılabilir mi?
- Bazı kimseler Türkiye'de cuma namazı kılınmaz diyorlar. Ne dersiniz?
- Pijama ve gecelikle kılınan namaz caiz midir?
- Yurtdışından Türkiye'ye cenaze nakli caiz midir?
- Kadınlar kabir ziyaretine gidebilir mi?
- Ramazanda (kadınların) ay halini önlemek için hap kullanmak caiz midir?
- Oruçlu iken buruna ve göze damlatılan damla orucu bozar mı?
- Oruçlu iken banyo yapan birinin orucu bozulur mu?
- Çalışma yerinde toz duman yutmak orucu bozar mı?
- Kadının kocasından habersiz hayır yapması caiz midir?
- İslam'a göre devlete vergi vermek gerekli midir?
- Adak kurbanı kesmek için kadının kocasından izin alması şart mıdır?
- Nişanlıların beraberce gezmesi caiz midir?
- Sinirli iken karısını boşayanın durumu nedir?
- Mahkeme kararıyla boşanan kişiler dinen de boş sayılır mı?
- Kadın, ayyaş kocanın cebinden para alabilir mi?
- Dul kadının evlenmeden yaşaması günah mıdır?
- Tuvalette konuşmak caiz midir?
- Resim yapmak, ressamlıktan para kazanmak helal midir?
- Anne baba gibi yakınlarımızın resimlerini evlerimize asabilir miyiz?
- Milliyetçilik ve kişinin mensup olduğu milleti sevmesi, dine ters düşer mi?
- Alman bankalarına yatırılan paranın faizi helal midir?
- Kadının parfüm sürmesi ve makyaj yapması caiz midir?
- Kadının saç yaptırması ve kısaltması caiz midir?
- Saç boyamak ve boyatmak caiz midir?
- Kadının yüzme dahil spor yapması caiz midir?
- Avrupa'da emekli olan, memlekete dönmek zorunda mıdır?
***
Kitapta tam 124 soru yer almış. Bunların sadece bazılarını size iletmem mümkün oluyor. Verilen yanıtlara girsem, gazetenin tümünün bugün bana ayrılması gerekirdi.
Sevgili okuyucularım, burada üzerinde durmak istediğim konu farklı.
Lütfen şu sorulan sorulardaki cehalete, bilinçsizliğe bir bakınız. İnsanlarımızın kafalarına din ve Müslümanlık adına nasıl saçma sapan şeyler, korkular ve kuşkular sokulduğunu görünüz.
Adam soruyor: ‘‘Kişinin mensup olduğu milleti sevmesi, dine ters düşer mi?’’
Bu sorular elbette kendiliğinden oluşmuyor. Belli ki bazı yobazlar, bu soruları soran kişilerin kafasına bunları sokmuşlar ve insanlar kuşkuya kapılmış.
***
Hele kadınlarla ilgili sorulara bir bakınız! Karşınıza kadını küçümseyen, onu kul köle, ikinci sınıf yaratık ve hatta şeytan olarak gören anlayış o anda çıkıyor.
Ben Diyanet'in yerinde olsam, bu gibi anlamsız ve çağdışı sorulara tek tek yanıt veren kitaplar yayınlamak yerine soruları kendim hazırlarım ve dinimizin yüceliğini gösteren, vatan sevgisi, temizlik, dürüstlük, namus gibi kavramları işleyen soru-yanıt kitapları bastırıp bütün Türkiye'ye dağıtırım.
İnsanlarımızın bir bölümü işte bu eksiklikler yüzünden yobazların, din tüccarlarının ve din vurguncularının kucağına düşüyor... Ve anasının babasının resmini eve asmanın günah olup olmadığını bile soruyor!
Evet, din elden gidiyor ama işte bu saçmalıklar zinciri yüzünden gidiyor!
Paylaş