Paylaş
Bir kaçak daha yakalandı. Devletin ve milletin trilyonlarca lirasını, milyonlarca dolarını batırmakla suçlanıyordu. Yargılanmış, hapis cezası almıştı. Her yerde aranıyor, ama bir türlü bulunamıyordu.
İzmir'de polisleri karşısında görünce fenalık geçirip bayılmış. Tıpkı Terörle Mücadele ekiplerini karşısında gördüğünde fenalık geçirip bayılan bizim aslan parçası İ nokta Melih gibi!
Özal Baysal, Arsa Ofisi Genel Müdürü olan sıradan bir bürokrattı. Demirel başbakan olduğunda bu pırlantayı keşfetti ve çok önemli bir kuruluşun, Türkiye Kalkınma Bankası'nın başına getirdi. Özal Baysal orada trilyonlara hükmetti.
Demirel'in kayınbiraderi Ali Şener'in çok yakın dostuydu. Acaba bu atamada Ali Bey'in rolü ve katkısı olmuş muydu? İşin içinde olanlara göre evet!..
Çünkü Demirel bu şahsı tanımaz etmezdi. Birinin tavsiye etmesi gerekirdi.
Anımsayınız, bundan bir süre önce Özal Baysal aranırken, kendisinin Ankara'da Ali Şener'in bürosunda saklandığı ihbar edilmiş ve polis burada arama yapmak istemişti. Aramaya engel olunmuş ve bu girişimde bulunan polislerin canı fena halde yakılmıştı.
Ekibin başındaki görevli derhal görevden alınıp sürülmüştü.
Ali Şener'in bürosunu aramaya niyetlenmek öyle her babayiğidin harcı olamazdı!
*Ê*Ê*
Türkiye Kalkınma Bankası, Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde devletin ve milletin milyonlarca dolarını bazı özel bankalara yatırmıştı. Devletin Ziraat Bankası, Halk Bankası, Emlak Bankası gibi kuruluşları dururken, bu paralar İmpeksbank, TYT Bank, Marmara Bank gibi batık bankalara kuzu gibi yatırılıyordu.
Bu bankalara para yatırmak, ancak maceracıların ve gözünü daha yüksek kazanç hırsı bürümüş olanların işi olabilirdi... Çünkü bunlar anormal yüksek faiz verirler, acayip işler yaparlardı.
Normal bankacılık piyasasında böyle bir şey olması, buna izin verilmesi mümkün değildi.
Nitekim, bu üç banka bir süre sonra battı. Batışları sonrasında da binbir dümen döndü. Dişli olanlar, paralarını kurtardılar. Ama yüz binlerce vatandaşın paraları güme gitti. Onlar bugüne kadar bir kuruş para da alamadılar.
Bu üç bankanın sahip ve yöneticileri halen krallar gibi yaşamaya devam ediyorlar.
Bankaları battı, kendileri köşe oldu!
*Ê*Ê*
Bunlar batarken sadece vatandaşın değil, devletin ve milletin paraları da deve oldu. Özal Baysal'ın genel müdürü olduğu Türkiye Kalkınma Bankası bir devlet kuruluşuydu ve parasının büyük bölümünü bu üç bankaya yatırmıştı.
35 milyon dolar buharlaştı.
Paralar gitti gider.
Bu mide bulandırıcı olay, Tansu ablam için Meclis'te kurulan Malvarlığı Komisyonu'nda da gündeme geldi. Özal Baysal bu komisyona el yazısıyla tam 13 sayfadan oluşan bir mektup gönderdi. Bu bir ibret belgesidir. Batan paraları anlatırken Baysal özetle şöyle diyordu:
‘‘Çiller hükümeti döneminde Başbakanlık Müsteşarı Yücel Edil ve Özer Çiller tarafından farklı zamanlarda davet edilerek, başka göreve atanacağım bidirildi...
Sayın Özer Çiller beni arayarak Finans Suisse Bank'ta bulunan 20 milyon dolar mevduatımızın çekilmemesi ve bankanın sahibi Hüsnü Özyeğin ile görüşmemizi önerdi. Süre sonunda iade edilmeyen mevduatımızla ilgili yasal işlem başlattık... (Özyeğin, Çiller ailesinin bankacılık sektöründeki en yakın adamıdır).
Başbakan Çiller'in bana iletilen sözlü talimatında (yukarıda adı geçen bankalardaki) mevduatımızın çekilmemesi istenmiştir...
İktisat Bankası'nda bulunan 18 milyon dolarımızı çekmek istediğimde tehdit edildim...
Tüm baskılara rağmen iki banka hakkında yasal işlem başlattım...’’
*Ê*Ê*Ê
Bunlar, Özal Baysal tarafından Meclis Soruşturma Komisyonu'na gönderilen ve devletin arşivine giren mektuptan bazı bölümler.
Tarihi 16 Kasım 1998. Kayıt numarası 197.
Demek ki mürekkebi henüz kurumamış.
Bir kez daha görüyoruz ki, karısı başbakanlık koltuğunda oturan Özer Çiller, devletin genel müdürlerini arayarak milyonlarca dolarlık emir ve talimatlar verebiliyor.
Devlet işlerine karışıyor.
Bu belgeler devlet arşivine giriyor, ama bir süre sonra Tansu Çiller'le Mesut Yılmaz anlaşıyor ve kendileri için karşılıklı kurulan malvarlığı komisyonlarında birbirlerini aklıyorlar!
Olacak şey değildir.
Şimdi Özal Baysal yakalandı. Kendi el yazısıyla anlattığı olayları herhalde sözlü olarak da anlatacaktır. Eğer doğru söylüyorsa, Özer Çiller derhal ve öncelikle yargı önüne çıkarılıp hesap sorulmalıdır.
*Ê*Ê*
Bu şahsın, karısı başbakanlık yaparken devlet işlerine karıştığını, emir ve direktifler verdiğini, üst düzey bürokrat atamaları yaptırdığını burada defalarca yazdım ve isim vererek kanıtladım.
Dahası, batan İstanbul Bankası'nın genel müdürü iken müşterilere verdiği kredilerden avanta ve komisyon alıp cebine attığını da kanıtladım. Mahkemeye veremedi, çünkü yazdıklarım belgeli ve tanıklı idi.
Özal Baysal'ın mektubu, bu açıdan tam bir ibret belgesidir. Devleti Konut'tan yöneten, sağa sola milyonlarca dolarlık emirler veren Özer Çiller şu anda kıskıvrak yakalanmıştır.
Derhal yargılanması gerekir.
Bu şahıs ayrıca, yazılı açıklama yapıp her şeyi yalanlamaya da çok meraklıdır! Hemen bugün bir açıklama yapsın ve Baysal'ı yalanlasın!
Ama gerçekler, yalanlamakla örtülmüyor!
Paylaş