Meclis tatile girdi!

ÇOK çalıştılar. Sabahlara kadar oturum yaptılar. Yasalar çıkıyor, oylamalar yapılıyor... Uykulu gözler... Birileri kürsüde konuşuyor, dinleyen yok.

Ellerinde cep telefonları, kimi muhabbette, kimi uyukluyor. Bazıları kuliste çay-kahve içiyor. Oylama yapılacağı zaman içeriye çağrılıyorlar. ‘Kabul edenler...’ Eller otomatik kalkıyor. ‘Kabul edilmiştir...’

Ne çıktı, neyi oyladılar, neyi kabul veya reddettiler, çoğu bilmiyor.


Zaten Genel Kurul salonunda 15-20 kişi ya var, ya yok! CHP ádet yerini bulsun diye konuşup eleştiriyor, AKP savunuyor ve iş bitiyor.

Birbiri ardına yasalar çıkıyor. Ne çıkıyor? Onlar bilmediği gibi, kamuoyu da bilmiyor. Gidin ilgili kişilere sorun, kendi alanlarında hangi yasaların çıktığını, neden çıktığını, nelerin değiştiğini!.. Hiç kimse bilmiyor.

* * *

Hükümet, tasarıyı Meclis’e gönderiyor. Tasarı acele hazırlanmış, eksik, yanlış, hatalı. Genel Kurul toplantısında kendi milletvekillerine önergeler verdiriyorlar. Önergeler birbiri ardına geliyor, son anda düzenleme yapılıyor. Yapılan değişiklikten kimsenin haberi yok. AKP milletvekillerinin bile!.. Çünkü tasarılar eksik ve hatalı hazırlanmış durumda.

Bütün amaçları ‘biz hızlı çalıştık, şu kadar iş bitirdik’ diyebilmek... Ve olanı biteni kamuoyundan ve muhalefetten gizleyip son dakika golleriyle amaca ulaşmak.

Madde aralarına bir sürü af ve istisna sıkıştırılıyor. Vergiler, hortumcular, naylon faturacılar, kamuya olan borçlar, her şey bir kalemde affediliyor. Kamuoyu tepki gösterirse geri çekiliyor...

Ya da baskı grupları, sermaye grupları tepki gösterince her şey yeniden değiştiriliyor.

Jet hızıyla yasalar çıkarılıyor. Sonra kendi çıkardıkları yasalarda yeniden düzenleme yapılıyor!

* * *

Yasaların çoğu ve Anayasa değişikliklerinin tümü Türk toplumu için değil, AB öyle istediği için!

Dışarısı istiyor, bizim iktidar yapıyor.

Her şey AB’ye endeksli.

Pek çoğu ülkenin anayasal düzeniyle oynanmasını öngörüyor. Bazıları Anayasa’ya açıkça aykırı. Bunlar Cumhurbaşkanı tarafından veto ediliyor, Anayasa Mahkemesi’ne götürülüyor.

İktidar bazen de geri adım atmayı biliyor! Örneğin YÖK Yasası ve imam hatipler konusunda tepkiyi görünce bu işten vazgeçiyor.

Ama işlerine gelmeyen konularda ses vermiyorlar. Örneğin Sayıştay üyeliği için seçim yapılacak. Üyeleri Meclis seçiyor. Sayıştay’dan gönderilen adaylara bakıyorlar, işlerine gelen, kendi yandaşları olan kimse yok. Varsa da çok az. Bu durumda 8 üyeyi tam 7 aydan bu yana seçmiyorlar. Ama elleri mahkûm, bir gün seçecekler!

* * *

Bazı eski siyasetçiler için Yüce Divan’a gönderme kararı alındı. Bunu olumlu karşılıyorum. Türkiye’de o dönemler kirlidir ve hesabının yargı önünde verilmesi gerekir.

Ama unutmasınlar, yarın aynı şey kendi başlarına gelecek. Yüce Divan önünde bugünküler de yargılanacak.

Bu yol bir kez açılınca kimse durduramaz.

Meclis hızlı çalışmış, rekorlar kırmış!

Bir tek yasa bile sindire sindire çıkmadı. Tartışması yapılmadı. Son andaki ekleme çıkarmalarla, gecenin geç saatlerinde, uykulu gözlerle, otomatik kalkan ellerle kabul edildi.

* * *

CHP muhalefet yapabildi mi?

Kürsüye çıkıp konuştular, eleştirdiler, önergeler verdiler. Hepsi o kadardı.

Ellerine nice altın fırsatlar geçtiği halde ses çıkaramadılar. Gürültü koparamadılar.

Göstermelik muhalefet görevini sadece ve sadece Meclis çatısı altında yapabildiler.

Kendi iç sorunlarıyla uğraşmaktan, muhalefeti Türkiye geneline yayamadılar. Dolayısıyla hem Meclis’te, hem de ülke genelinde etkisiz kaldılar.

Bir dönem daha böyle geçti, Meclis jet gibi çalışıp tatile girdi!

Onlar ellerinden geleni yaptı. Bundan sonrasında karar ve takdir AB’nin, Avrupa ülkelerinin! Kendimizi beğendirmeyi başardıysak, ne mutlu bize!
Yazarın Tüm Yazıları